Maddi ve manevi tazminat davası hukuka aykırı eylemler karşısında talep edilen hakları ifade eder. Tazminat davası maddi ve manevi türde açılabilen bir davadır. Bu tür davalar açılırken maddi ya da manevi tazminatı belirleyen kriterlere uygunluk gerekir. Kişinin hukuka uygun olmayan bir fiile bağlı olarak uğradığı maddi zarar için açılan dava ile elem ve kederin yarattığı manevi zararın telafisi için açılan dava arasında farklar olur.
Maddi tazminat davası bireyin hukuka aykırı fiilin yol açtığı maddi kayıpları için açılır. Bu dava açılırken aynı zamanda manevi tazminat davası da eklenebilir. Maddi ve manevi tazminat davaları birlikte veya ayrı ayrı açılabilir. Tazminat davaları ticari bir nitelik taşımadığında Asliye Hukuk Mahkemelerine müracaat edilmesi gerekir.
Manevi tazminat davası ise hukuka aykırı eylemler sonucunda oluşan elem ve kederin manevi açıdan giderilebilmesi amacı ile açılır. Bu tür davalar birçok nedene dayanılarak açılabilmektedir.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açma Nedenleri
Maddi ve manevi tazminat davası açma nedenleri birçok haksız fiile bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kişi hukuka uygun olmayan bir nedenle haksızlığa uğradığında uğradığı zararın maddi ve manevi yönden telafi edilmesini talep ettiğinde bu tür davaları açar.
Genel olarak açılan tazminat davası türleri arasında iş kazaları, trafik kazaları sonucu ortaya çıkan durumlar yer alırken sözleşme ihlallerine bağlı haksızlıklar için de bu davalar açılabilir. Bir suç işlendiğinde mağdur taraf maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Tıbbi uygulamalar sırasında doktor hatası sebebi ile açılan maddi ve manevi tazminat davaları ya da boşanma davasının sonucunda açılan tazminat davaları da hukukta sık karşılaşılan konular arasındadır.
Kişilik haklarına bir saldırı olması durumunda veya bir eserin telifi ile ilgili olan uyuşmazlıklarda da maddi ve manevi tazminat taleplerinin giderilebilmesi için hukuk yoluna başvurmak gerekli olabilir. Bu durumda mahkemeye müracaat etmek zorunlu hale gelir.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası Dava Zamanaşımı
Maddi ve manevi tazminat davası dava zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerekir. Kişi bir haksızlığa uğradığını düşündüğünde kendisine tanınan yasal süreler içinde hareket etmelidir. Hukuka aykırı bir fiilin yol açabileceği maddi ve manevi zararlar nedeni ile bireyin dava açması gerektiğinde dava zamanaşımı sürelerinin dikkate alınması önemlidir.
Tazminat davası açılırken hangi nedene dayanılarak açılacağı dava açma süresi üzerinde belirleyici bir etkendir. Örneğin boşanma davalarının ardından açılacak maddi ve manevi tazminat davalarının boşanmanın kesinleşmesinin ardından 1 yıl içinde açılması gerekir.
Sözleşme ihlallerinde ise dava zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirlenmiştir. Trafik kazaları tazminatı söz konusu olduğunda açılacak davalar için de geçerli olan bir zamanaşımı süresi bulunur. Trafik kazasının meydana gelmesinin ardından ve haksız fiilin failinin öğrenilmesi ile birlikte dava zamanaşımı süresi 2 yıl olur. Failin daha sonra öğrenilmesi durumunda da her halükârda bu süre 10 yıl olarak belirlenmiştir.
Maddi ve Manevi Tazminat Davası Açılması
Maddi ve manevi tazminat davası açılması için haksız fiile maruz kalan kişilerin başvurması gerekir. Bunun yanı sıra bazı durumlarda ortaya çıkan zarar kişinin vefatına neden olabilir. Bu tür durumlarda ise ölenin ekonomik desteğini alan yakınları maddi tazminat davası açabilir. Destekten yoksun kalma tazminatı olarak da bilinen bu dava ölenin yakınları tarafından açılır.
Vefat edenin kendisine destekte bulunduğunu ispatlayabilen herkesin maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı bulunur. Kişi yaralanmalı bir kaza geçirdiğinde yaralanana yakın olanların maddi tazminat davası açma hakkı bulunmaz. Bunun yanı sıra yaralanma ağır bedensel hasara yol açtığında yaralananın yakınlarının manevi tazminat talep etme hakkı bulunur.
Kişinin vefatı durumunda maddi tazminat davası kapsamında; cenaze giderleri, ölümün hemen gerçekleşmediği durumlarda tedavi masrafları, vefat edenin desteğinden yoksun kalanların kayıpları karşı taraftan talep edilebilir.
Manevi tazminat davasında ise somut durumun özelliklerinin yanı sıra tarafların mali durumlarına dikkat edilir. Olaydaki kusur oranları, oluşan manevi zararın etkisi, olay tarihindeki paranın satın alma gücü bir bütün olarak dikkate alınır. Manevi tazminat davalarında tazminat alacaklısının zenginleşmemesi ve tazminat borçlusunun da fakirleşmemesi önemli hale gelir. Manevi tazminat davaları kişilik değerlerine oluşan saldırılar ile ilgilidir.