Dijital çağın getirdiği teknolojik imkanlar, fikir ve sanat eserlerinin üretimini, paylaşımını ve bu eserlere erişimi hiç olmadığı kadar kolaylaştırmıştır. Bir müzik parçasını saniyeler içinde dünyanın öbür ucuna gönderebilir, bir fotoğrafı milyonlarca insana anında ulaştırabilir veya bir yazılımı tek tıkla kopyalayabiliriz. Bu sınırsız erişim ve kopyalama kolaylığı, yaratıcılığı teşvik ederken, aynı zamanda eser sahiplerinin en temel hakkı olan fikri emeklerinin karşılığını alma ve eserleri üzerindeki kontrollerini sürdürme hakkını da ciddi bir tehdit altına sokmaktadır. İşte bu tehdide karşı en güçlü hukuki kalkan, “Telif Hakkı”dır.
Telif hakkı, en basit tanımıyla, bir kişinin zihinsel ve sanatsal çabasıyla, yani “fikri emeğiyle” ortaya koyduğu özgün bir eserin kullanılması, kopyalanması, dağıtılması ve işlenmesi gibi eylemler üzerinde sahip olduğu münhasır (exclusive) yasal haklar bütünüdür. Bu hak, bir yazarın kitabını, bir müzisyenin bestesini, bir fotoğrafçının çektiği kareyi veya bir yazılımcının kodladığı programı, sahibinin izni olmaksızın ticari veya gayri ticari amaçlarla sömürülmekten korur. Telif hakkı, bir fikri mülkiyet türü olup, yaratıcılığı ve kültürel üretimi teşvik etmenin temel taşıdır; zira eser sahiplerine, emeklerinin karşılığını alabilecekleri ve eserlerinin bütünlüğünü koruyabilecekleri bir güvence sunar.
1. Telif Hakkı Nedir ve Nasıl Doğar? Tescil Zorunlu mudur?
Telif hakkı kavramının temelinde “eser” yatar. FSEK’e göre bir fikri ürünün “eser” olarak kabul edilebilmesi ve telif hakkı korumasından yararlanabilmesi için iki temel unsur gereklidir:
- Sahibinin Hususiyetini (Özgünlüğünü) Taşıması: Eser, yaratıcısının kişisel, entelektüel ve sanatsal özelliklerini yansıtmalı, bir başkasının eserinin basit bir kopyası olmamalıdır. Mutlak bir yenilik aranmaz; önemli olan, bağımsız bir yaratıcılığın ürünü olması ve sahibinin kişisel damgasını taşımasıdır.
- Kanunda Sayılan Eser Kategorilerinden Birine Girmesi: Fikri ürünün, FSEK’in 1. maddesinde sayılan dört ana kategoriden birine dahil olması gerekir. Bu kategoriler şunlardır:
- İlim ve Edebiyat Eserleri: Kitaplar, makaleler, şiirler, bilgisayar programları, veri tabanları, haritalar, teknik çizimler, konferanslar ve hatta dans koreografileri bu geniş kategoriye girer.
- Musiki Eserleri: Sözlü veya sözsüz her türlü beste, güfte ve müzik kompozisyonları.
- Güzel Sanat Eserleri: Yağlı boya tablolar, heykeller, mimari projeler ve eserler, el sanatları, fotoğrafik eserler ve grafik tasarımlar.
- Sinema Eserleri: Uzun metrajlı filmler, belgeseller, çizgi filmler, reklam filmleri gibi sesli ve sessiz, estetik veya bilimsel bir içeriği olan her türlü görsel-işitsel yapım.
Bu iki şartı taşıyan bir eser üzerindeki telif hakkı, eserin yaratıldığı anda kendiliğinden doğar. Bu, telif hukukunun en temel ve en önemli ilkesidir. Bir romanı yazdığınız son kelimeyi koyduğunuzda, bir fotoğrafın deklanşörüne bastığınızda veya bir besteyi notaya döktüğünüzde, o eser üzerindeki tüm mali ve manevi haklar otomatik olarak sizin olur. Bu hakların doğması için herhangi bir kuruma başvuru yapmak, tescil ettirmek, bildirimde bulunmak veya © (copyright) sembolünü kullanmak zorunlu değildir.
İsteğe Bağlı Tescil ve Zorunlu Kayıt-Tescil Ayrımı
Tescilin zorunlu olmaması ilkesinin pratikte bazı istisnaları ve kolaylık sağlayan uygulamaları vardır:
- İsteğe Bağlı Tescil (Beyana Dayalı): Eser sahibi, gelecekte ortaya çıkabilecek olası bir hak ihlali davasında, eserin sahibi olduğunun ve eserin yaratıldığı tarihin ispatını kolaylaştırmak amacıyla, eserini noter aracılığıyla veya Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne başvurarak isteğe bağlı olarak tescil ettirebilir. Bu tescil, hakkı doğuran (kurucu) bir işlem değil, sadece mevcut bir hakkı beyan eden ve ispat kolaylığı sağlayan (bildirici) bir işlemdir.
- Zorunlu Kayıt ve Tescil: Belirli eser türlerinin ticari dolaşıma sunulabilmesi için FSEK, zorunlu bir kayıt-tescil prosedürü öngörmüştür. Bu durum özellikle sinema ve müzik eserleri için geçerlidir. Filmlerin ve ses kayıtlarının (fonogramların) yapımcıları, eserlerini piyasaya sürmeden, çoğaltmadan veya yayımlamadan önce, bandrol alabilmek için Telif Hakları Genel Müdürlüğü’ne zorunlu kayıt-tescil yaptırmakla yükümlüdür. Bu işlem de hak kurucu değildir, ancak eserin yasal olarak piyasaya sürülebilmesi için bir ön koşuldur.
2. Telif Hakkı Sahibinin Hakları: Mali ve Manevi Haklar
FSEK, eser sahibine, eseriyle olan kişisel bağını koruyan “manevi haklar” ve eserinden ekonomik olarak faydalanmasını sağlayan “mali haklar” olmak üzere iki ana kategoride münhasır yetkiler tanımıştır.
2.1. Manevi Haklar (Eser Sahibine Sıkı Sıkıya Bağlı Haklar)
Manevi haklar, eser sahibinin kişiliğiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu haklar devredilemez, miras yoluyla geçmez (sadece kullanma yetkisi mirasçılara geçer) ve vazgeçilemez niteliktedir.
-
- Umuma Arz Hakkı (Eseri Kamuya Sunma Yetkisi): Eserin ilk defa kamuoyuyla paylaşılıp paylaşılmayacağına, ne zaman ve ne şekilde paylaşılacağına karar verme yetkisi yalnızca eser sahibine aittir.
- Adın Belirtilmesi Hakkı: Eser sahibi, eserinin kendi adıyla mı, takma bir adla mı, yoksa isimsiz (anonim) olarak mı kamuya sunulacağına karar verme hakkına sahiptir. Eserin kopyalarında ve kullanıldığı her yerde, eser sahibinin adının belirtilmesini talep etme hakkı da bu kapsamdadır.
– Eserde Değişiklik Yapılmasını Menetme (Önleme) Hakkı: Eser sahibinin izni olmadan eserde kısaltma, ekleme veya herhangi bir değişiklik yapılamaz. Bu hak, eserin bütünlüğünü ve özgünlüğünü korumayı amaçlar.
– Eser Sahibinin Zilyet ve Malike Karşı Hakları: Eser sahibi, eserin aslını elinde bulunduran kişiden, gerekli durumlarda geçici olarak yararlanmayı talep edebilir.
2.2. Mali Haklar (Ekonomik Haklar)
Mali haklar, eser sahibinin eserinden ekonomik olarak gelir elde etmesini sağlayan yetkilerdir. Bu haklar, manevi haklardan farklı olarak, süreli veya süresiz, bedelli veya bedelsiz olarak bir başkasına devredilebilir (lisanslanabilir veya satılabilir) ve miras yoluyla mirasçılara geçer.
- İşleme Hakkı: Eserden faydalanarak, ondan bağımsız olmayan yeni bir eser yaratma hakkıdır (örneğin, bir romandan senaryo yazmak, bir şarkıya yeni bir aranjman yapmak).
- Çoğaltma Hakkı: Eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir teknikle (baskı, fotokopi, dijital kopyalama vb.) üretme hakkıdır.
- Yayma Hakkı: Eserin aslını veya çoğaltılmış kopyalarını kiralama, ödünç verme, satışa çıkarma veya başka yollarla dağıtma hakkıdır.
- Temsil Hakkı: Eserden, doğrudan veya dolaylı olarak, halka açık yerlerde okumak, çalmak, oynamak, göstermek gibi yollarla faydalanma hakkıdır (örneğin, bir tiyatro oyununun sahnelenmesi, bir şarkının konserde çalınması).
- Umuma İletim Hakkı: Eserin, radyo-televizyon, internet gibi yayın araçlarıyla kamuya iletilmesi ve dijital platformlarda erişime sunulması hakkıdır.
Koruma Süresi: Telif hakkı, sonsuz bir koruma sağlamaz. FSEK’e göre, mali haklar için koruma süresi, genel kural olarak eser sahibinin yaşadığı süre ve ölümünden sonraki 70 yıldır. Bu süre dolduktan sonra, eser “kamu malı” (public domain) haline gelir ve herkes tarafından serbestçe kullanılabilir.
3. Telif Hakkı İhlali (Tecavüzü) ve Hukuki Yaptırımlar
Telif hakkı sahibinin yukarıda sayılan mali veya manevi haklarından herhangi birinin, ondan izin alınmaksızın kullanılması, “telif hakkı ihlali” veya kanundaki adıyla “tecavüz” oluşturur. Bir eseri izinsiz kopyalamak, bir kitabı korsan olarak basmak, bir filmi internette yayımlamak, bir şarkıyı reklamda izinsiz kullanmak gibi eylemler en yaygın ihlal örnekleridir.
FSEK, hakları ihlal edilen eser sahibine, hem hukuk mahkemelerinde hem de ceza mahkemelerinde hakkını arama imkanı tanımıştır.
3.1. Telif Hakkı İhlalinde Açılabilecek Hukuk Davaları
Hak sahibi, ihlalin niteliğine göre Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde (bu mahkemenin bulunmadığı yerlerde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde) aşağıdaki davaları açabilir:
-
- Tecavüzün Ref’i (Giderimi) Davası: Halen devam eden bir ihlalin durdurulmasını ve ortadan kaldırılmasını amaçlayan davadır. Örneğin, bir internet sitesinde izinsiz olarak yayımlanan bir fotoğrafın kaldırılmasını talep etmek. Bu dava, ihlalin sona erdirilmesi için açılır.
- Tecavüzün Men’i (Önlenmesi) Davası: Henüz gerçekleşmemiş ancak gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel olan bir ihlalin önlenmesini amaçlar. Örneğin, korsan olarak basılacağı öğrenilen bir kitabın basımının ve dağıtımının engellenmesi için tedbir talep etmek.
– Tespit Davası: Eserin kendisine ait olup olmadığı veya bir eylemin ihlal teşkil edip etmediği gibi konularda bir hukuki durumun mahkeme kararıyla tespit edilmesini amaçlayan davadır.
– Tazminat Davaları: İhlal nedeniyle uğranılan zararın giderilmesi için açılır.
-
- Maddi Tazminat: Hak sahibi, ihlal nedeniyle uğradığı maddi zararın tazminini isteyebilir. FSEK, hak sahibine bu konuda önemli bir seçimlik hak tanımıştır: Hak sahibi, fiili zararını ispatlamak yerine, eğer ihlal edenle bir sözleşme yapsaydı talep edebileceği lisans bedelinin üç katına kadar bir bedeli tazminat olarak talep edebilir. Bu, zararın ispatındaki zorlukları ortadan kaldıran çok önemli bir kolaylıktır.
- Manevi Tazminat: Eser sahibinin, eseriyle olan kişisel bağını zedeleyen, adının belirtilmemesi veya eserde izinsiz değişiklik yapılması gibi manevi haklarına yönelik ihlaller nedeniyle duyduğu üzüntü ve acının karşılığı olarak manevi tazminat talep edilebilir.
3.2. Telif Hakkı İhlalinin Cezai Sonuçları (Ceza Davaları)
FSEK, belirli telif hakkı ihlallerini aynı zamanda bir suç olarak tanımlamış ve bu fiilleri işleyenler için hapis ve adli para cezaları öngörmüştür. Bu suçların soruşturulması, hak sahibinin şikayetine bağlıdır. Başlıca telif suçları şunlardır:
-
- Bir eseri, icrayı veya fonogramı hak sahibinin izni olmaksızın işlemek, çoğaltmak, dağıtmak, temsil etmek, yayımlamak veya umuma iletmek (1 yıldan 5 yıla kadar hapis veya adli para cezası).
- Korsan olarak çoğaltılmış eserleri satmak, kiralamak, ticari amaçla satın almak veya elinde bulundurmak (1 yıldan 5 yıla kadar hapis veya adli para cezası).
- Başkasına ait bir esere kendi eseri olarak ad koymak (6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası).
- Bir eserden kaynak göstermeksizin alıntı (iktibas) yapmak (6 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası).
– Alenileşmemiş bir eserin içeriği hakkında kamuya izinsiz açıklamada bulunmak (6 aya kadar hapis cezası).
Ceza soruşturması sürecinde, Cumhuriyet Savcısı, korsan materyallere el koyma ve hukuka aykırı çoğaltımın yapıldığı faaliyetin durdurulması gibi acil koruma tedbirlerine de başvurabilir.
4. Telif Hakkının Devri ve Lisanslanması
Eser sahibinin mali hakları, ekonomik bir değer taşıdığı için devredilebilir. Bu devir, bir sözleşme ile gerçekleşir.
-
- Sözleşmenin Şekli: Mali haklara ilişkin devir veya lisans sözleşmelerinin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması ve devredilen hakların ayrı ayrı ve açıkça gösterilmesi zorunludur. “Tüm mali haklarımı devrettim” gibi genel ifadeler içeren bir sözleşme geçersizdir. Hangi hakkın (çoğaltma, yayma, temsil vb.), hangi süreyle, hangi coğrafi alanda ve hangi bedelle devredildiği açıkça belirtilmelidir.
– Devir ve Lisans Farkı: Devir (temlik) işleminde, hak mülkiyetiyle birlikte karşı tarafa geçer ve artık devredenin o hak üzerinde bir yetkisi kalmaz. Lisans sözleşmesinde ise, mülkiyet eser sahibinde kalmaya devam ederken, sadece hakkın kullanma yetkisi belirli koşullarla karşı tarafa verilir. Lisans, münhasır (sadece lisans alana yetki veren) veya münhasır olmayan (eser sahibinin başkalarına da lisans verebildiği) şekilde olabilir.
Sonuç
Telif hakkı, yaratıcı endüstrilerin motoru ve kültürel mirasın korunmasının temel güvencesidir. Bir eserin yaratıldığı anda otomatik olarak doğan bu hak, sahibine hem manevi bir kontrol hem de ekonomik bir getiri imkanı sunar. Ancak dijital dünyanın kopyalama ve yayma hızı, bu hakların korunmasını her zamankinden daha zorlu hale getirmektedir. Bu nedenle, eser sahiplerinin haklarının kapsamını, koruma sürelerini ve ihlal durumunda başvurabilecekleri hukuki ve cezai yolları bilmeleri büyük önem taşır. İsteğe bağlı tescil gibi proaktif adımlar atmak, hak ihlallerini dikkatle takip etmek ve bir ihlal durumunda zaman kaybetmeden hukuki süreci başlatmak, fikri emeğin karşılıksız kalmasını önlemek için atılması gereken en önemli adımlardır. Bu karmaşık ve teknik alanda, hem hakların korunması hem de eserlerin yasalara uygun kullanımı konularında, fikri mülkiyet hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel danışmanlık almak, telafisi zor hak kayıplarının önüne geçmek için en sağlıklı yaklaşımdır.
130 a yakın ıllustrasyon çizimim mevcut. Bunların hepsini sosyal medya hesabımdan paylaşıyorum. Eserlerimin tescili mevcut değil. Bir çok eserim iznim dışında bastırılıp satışa sunuluyor. Bunlar için hukuki bir tazminat hakkım mecvut mudur? Teşekkürler.
Merhaba,
Bu konuda ücreti mukabilinde hukuki danışmanlık almak için 0(242) 242 1 242 numaralı hattımızı arayabilirsiniz.