Vasi atanması çeşitli sebeplerle yapılır. Bazı hallerde ergin olmasına rağmen kişisel ve maddi menfaatlerini koruyamayan kişilere vasi atanabileceği gibi velayet altındaki küçükler için de vasi ataması yapılabilir. Kişi vesayet altına alındığında kendisine bir vasi tayin edilmesi gerekir.
Vasinin çeşitli yükümlülükleri bulunurken vesayet altındaki küçük için ya da kısıtlı olan ergin kişinin malvarlığı ile ilgili tüm menfaatlerini vasi korur. Hukuki konularda bu kişileri vasi temsil eder. Medeni Kanun’un ilgili maddeleri uyarınca vesayeti gerektiren haller açıklanmıştır.
Vesayeti Gerekli Kılan Durumlar
Vesayeti gerekli kılan durumlar yaşın küçük olması ya da kişinin kısıtlılığı ile ilgilidir. Bunun yanı sıra özgürlük kısıtlayıcı cezalar, kişinin kendi rızası da vesayet altına alınacak kişilerde ortaya çıkabilen koşullardır. 18 yaşın altında olan ve vesayeti olmayan her çocuk için vesayet altına alınma işlemi uygulanır.
Bunun yanında kişi akıl hastalığına sahip ise veya akıl zayıflığı söz konusu ise bu tür bir sağlık probleminde de vesayet altına alınma gerçekleşir. Kişi savurganlık ya da alkol ve uyuşturucu bağımlılığı gibi bir problemle karşı karşıya ise kısıtlama nedeni ile vesayet altına alınabilir.
Kişinin kötü bir yaşama sahip olması, mal varlığını yönetememesi, çevresi için tehlike oluşturması, ailesini veya kendini yokluğa düşürme riski gibi pek çok neden de kısıtlama sebebi ile vesayet altına alınma ile sonuçlanabilir. Kişinin hapis cezası alması hürriyetini kısıtlar. Hapis cezası gibi cezalar sebebi ile özgürlüğü kısıtlananlar için de vesayet altına alınma işlemleri yapılabilir. Bir yıldan uzun süreli hapis cezası alan her ergin için bu durum geçerlidir.
Kişinin yaşlılık ya da sakatlık-ağır hastalık gibi sebeplerle kendi isteği doğrultusunda vesayet altına alınabilmesi de mümkündür. Vesayet altına alınacak birey için birtakım prosedürlerin uygulanması gerekir. Bunun için de vesayet altına alma yöntemleri söz konusu olur.
Vesayet Altına Alma Yöntemleri
Vesayet altına alma yöntemleri öncelikle ilgili kişinin dinlenmesi ile uygulanır. Bunun yanında bilirkişi raporlarına da gereksinim duyulur. Vesayet altına alınacak kişiye; savurganlık, alkol bağımlılığı ya da kötü yaşam tarzı ve uyuşturucu bağımlılığı gibi çeşitli nedenlerle vasi atanacaksa öncelikle kendisinin dinlenmesi gerekir.
Kişide akıl hastalığı veya akıl zayıflığı söz konusu ise bu durumda resmî kurumlardan alınmış olan sağlık raporuna gerek duyulur. Hâkimin karar verme sürecinde ise kuruldan alınan sağlık raporu ile birlikte kısıtlama istenen kişiyi dinlemesi gerekir.
Kişi hakkında verilen kısıtlama kararı kesinleştikten sonra da yapılması gereken kısıtlının yerleşim yerindeki nüfusa kayıtlı olduğu yerde kararın ilan olunmasıdır.
Vesayet Davası Açma
Vesayet uygulaması ile kişilik haklarının yanı sıra mal varlığı hakları da korunmaya çalışılır. Kişiye vasi tayin edileceği zaman bazı koşulların sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Vasi olarak atanacak kişiler her konuda sınırsız bir yetkiye sahip değildir. Vasi bazı işlemler yapacağı zaman Sulh Hukuk Mahkemesi’nden izin alarak hareket eder.
Vesayet davası açma sonucunda kısıtlı kişiye ya da 18 yaşın altındaki çocuğa vasi atanır. Vasi kısıtlının veya 18 yaş altındaki çocuğun kişiliği ve mal varlığı değerlerini korurken hukuki her tür işlemde onu temsil etme görevini yerine getirir.
Vesayet Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Vesayet davası görevli ve yetkili mahkeme aracılığı ile açılır. Vesayet davası açmak gerekli olduğunda yetkili ve görevli mahkemeye müracaat edilirken mahkemenin talep edeceği bazı belgelere de gerek duyulur. Küçüğün ya da kısıtlı bireyin yerleşim yeri mahkemesi bu konuda yetkilidir. Bunun yanında görevli mahkeme ise Sulh Hukuk Mahkemesi’dir.
Vasi Atanması (Tayini)
Vasi atanması yapılacağı zaman bazı koşulların sağlanması gerekir. Türk Medeni Kanunu uyarınca vasi tayin edilecek kişinin ergin olması koşulu aranır. Bunun yanı sıra vesayet işlerini görme konusunda da ehillik önemlidir.
Vasi tayin edilen kişilerin vasilik görevini yerine getirme konusunda engelleri olmamalıdır. Vasinin, kısıtlanacak olan bireyin mal varlığını idare edebilme kapasitesinde olması ve kısıtlı bireyin bakım ve korunmasından mesul tutulması icap eder. Vasinin Türk Medeni Kanunu’nda yer alan olumsuz sebepleri de taşımaması gerekir.
Vasi tayin edileceği zaman hâkimin gerekli görmesi durumunda birden fazla kişi bu göreve atanabilir. Bir vasinin hatası diğer vasileri de müteselsilen sorumlu tutacağından tüm vasiler vesayet altına alınan kişiye karşı sorumlu olurlar.
Vasi tayin edilirken öncelikle vesayet altına alınacak olanın eşi ya da yakınları tercih edilir. Haklı sebeplerin engel olmaması durumunda geçerli olan bu durum aynı zamanda vesayet altına alınacak olan kişinin talep edeceği vasi için de geçerlidir. Vesayet altına alınacak kişinin ana babası da vasi tayininde birini önerebilir. Haklı bir engelleyici sebep olmaması halinde bu kişiler de vasi olarak atanabilir. Vasi tayin edilenler bu görevi kabul etmek zorundadır.
Vasi Tayin Edilemeyenler
Vasi tayin edilemeyenler Türk Medeni Kanunu’nda açıkça belirlenmiştir. Türk Medeni Kanunu 418. Maddesi uyarınca olumsuz sebepleri taşıyan kişiler vasi atanamamaktadır. Bu sebepler aşağıdaki gibidir:
- Kısıtlılar,
- Kamu hizmetinden yasaklı kişiler,
- Haysiyetsiz yaşam sürenler,
- Kendisine vasi atanacak kişi ile menfaatleri önemli ölçüde çakışan bireyler,
- Kendisine vasi atanacak kişi ile aralarında düşmanlık bulunanlar,
- Vesayet daireleri ve yargıçları.
Vasilikten Kaçınma Sebepleri
Vasilikten kaçınma sebepleri Türk Medeni Kanunu uyarınca açıklanmaktadır. Kişi vasi tayin edildiğinde bunu istemediği takdirde çeşitli mazeretler öne sürerse hâkim bu gerekçeleri yerinde bulmadığı takdirde reddeder ve o kişi vasi olarak atanır. Bunun yanı sıra Türk Medeni Kanunu 417 uyarınca bazı sebepler hâkimin takdir yetkisini ortadan kaldırmaktadır. Bu sebepler aşağıdaki gibidir:
- 60 yaşını doldurmuş olanlar,
- Bedensel özürlü ya da sürekli hastalık sahibi kişiler,
- Dörtten fazla sayıda çocuğun velisi olanlar,
- Başka bir vasilik görevine sahip olanlar,
- Cumhurbaşkanı, TBMM ve Bakanlar Kurulu üyesi olanlar,
- Hâkim ve savcılar vasilik görevinden kaçınabilir.
Vasinin Görevleri
Vasinin görevleri vasi tayin edilecek kişinin mal varlığı ve kişilik haklarına yönelik olarak belirlenir.
- Yönetilecek malvarlığı defterinin tutulması,
- Kıymetli evrakların, belgelerin, değerli eşyaların vesayet makamı gözetiminde güvenli yere alınması,
- Değerli şeyler dışındaki taşınırların vesayet altındaki kişinin menfaati gereği satılması gerekli ise açık artırma ile satılması (Vesayet makamından izin alınarak),
- Vesayet altındaki kişinin kendisi için gerekli olmayan ya da malvarlığı yönetimi ile ilgisi bulunmayan paraların faize yatırılması,
- Vesayet altındaki kişinin ticari ya da sınai işletmesi varsa bunların işletilmesi gerekli ise tasfiyesi,
- Taşınmaz satışı yapılacaksa vasinin hazır olduğu halde ve vesayet makamının görevlendirdiği bir kişi tarafından açık artırma usulü ile işlemlerin gerçekleştirilmesi,
- Vesayet altındaki kişinin tüm hukuki işlemlerinin takibi,
- Vesayet altındaki kişinin mal varlığının yönetilmesi, tutulan hesapların yılda bir kez incelenmesi.
Vasi yasa gereği iki yıl görev yapar. Vasilik görevi iki yılın sonunda her seferinde iki yıl olarak uzatılabilir. Vasi dilerse 4 yıllık görev süresinin sonunda kaçınma hakkını kullanabilir, Vasi talep ederse kendisine ödeme yapılabilir, ödemeyi vesayet altına alınan kişi yapamadığında bunu Hazine gerçekleştirir,
Vesayet makamı vasi tarafından verilecek raporları ve hesapları inceler. Vesayet makamı gerek gördüğü takdirde ise bu rapor ve hesaplar yeniden vasi tarafından düzeltilir.
Vasi birtakım görevleri yaparken tamamen sınırsız yetkilerle donatılmaz. Vasinin sorumlu olduğu vesayet makamı aracılığı ile çeşitli işlemleri yapabilmesi söz konusudur. Vesayet makamı ve denetim makamından izin alınarak yapılan işlemler de vasinin sorumluluk alanı içinde yer alır.
Vesayet Altındaki Kişi İkametgâh Değişikliği
Vesayet altındaki kişi ikametgâh değişikliği yapamamaktadır. Bunu gerçekleştirebilmek için vesayet makamından izin alınması gerekir. Vesayet altındaki bireyin ikametgahını değiştirmesi durumunda vesayet dairesinde de değişiklik olur. Yetkili vesayet dairesi yeni yerleşim yerindeki daire olacağından da kısıtlama yetkisi de buraya geçer.
Hapis cezası sebebi ile kısıtlaması olan ve kendisine vasi atanan kişiler için ikametgâh adresi cezaevi olarak kabul edilir. Vesayet davası ile ilgili olarak yetkili mahkeme belirlenirken hükümlü bireyin mahkumiyeti öncesindeki son adresi dikkate alınmaktadır. Hapis cezası almış olan kişilerin mahkumiyetinden evvelki son adresinin sonradan değiştirilmesi söz konusu olamamaktadır. Bu durum mahkeme kararı olsa dahi değişmez.
Vesayet Makamı-Vesayet Organları
Vesayet makamı- vesayet organları hangileridir? Merak edilenler arasında yer alırken vesayet makamı Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Vesayet organları ise vesayet daireleri olarak adlandırılır.
Vesayet Daireleri
- Sulh Hukuk Mahkemesi
- Asliye Hukuk Mahkemesi
- Vasi
- Kayyum
Vasi olarak adlandırılan yetkili vesayet altına alınacak küçüğün ya da kısıtlı bireyin malvarlığı menfaatleri ile birlikte kişilik haklarını ilgilendiren yararlarını da gözeten kişidir. Kayyum kavramı ise belirli işleri gören ya da mal varlığı değerlerini yöneten kişiler için kullanılır.
Kamu Vesayeti
Kamu vesayeti söz konusu ise vesayet makamı ile birlikte denetim makamına gerek duyulur. Kamu vesayetinde vesayet dairesi işlemleri yürütürken vesayet dairesi de vesayet makamı ile birlikte denetim makamından oluşmaktadır.