Türk İdari Yargı Sistemi, 20 Temmuz 2016 tarihinde faaliyete geçen “İstinaf Sistemi” ile köklü bir yapısal dönüşüm geçirmiştir. Bu dönüşümün merkezinde ise Bölge İdare Mahkemeleri (BİM) yer almaktadır. Daha önceki sistemde yerel mahkemelerin kararlarına karşı doğrudan Danıştay’a temyiz başvurusu yapılırken; yeni sistemde Bölge İdare Mahkemeleri, yerel mahkemeler (İdare ve Vergi Mahkemeleri) ile Danıştay arasında konumlanan, hem olay denetimi hem de hukukilik denetimi yapan bir “Üst Derece Mahkemesi” statüsüne kavuşmuştur.
Vatandaşlar ve hukuk uygulayıcıları için Bölge İdare Mahkemelerinin görev alanını bilmek hayati önem taşır. Çünkü güncel yasal düzenlemeler ışığında, idari davaların çok büyük bir kısmı Danıştay’a ulaşmadan, Bölge İdare Mahkemesi aşamasında kesinleşmektedir.
1. Bölge İdare Mahkemesinin Hukuki Niteliği ve Kuruluşu
Bölge İdare Mahkemeleri, bölgelerin coğrafi durumları ve iş hacimleri göz önünde bulundurularak, belirli illerde Adalet Bakanlığı tarafından (Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun olumlu görüşü alınarak) kurulur. Bu mahkemeler, yargı hiyerarşisinde “İlk Derece Mahkemeleri” (İdare ve Vergi Mahkemeleri) ile “Temyiz Mercii” (Danıştay) arasında yer alan İstinaf Mahkemeleridir.
Teşkilat Yapısı
Bölge İdare Mahkemeleri tek bir blok halinde değil, iş bölümüne göre ayrılmış daireler halinde çalışır. Teşkilat yapısı şunlardan oluşur:
- Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı: Mahkemenin genel yönetiminden sorumludur.
- Başkanlar Kurulu: Daire başkanlarından oluşur ve içtihat uyuşmazlıklarını gidermek gibi idari ve hukuki görevleri vardır.
- Daireler: Kendi içinde ikiye ayrılır:
- İdari Dava Daireleri: İptal ve tam yargı davalarına bakar.
- Vergi Dava Daireleri: Vergi uyuşmazlıklarına bakar.
- Adalet Komisyonu: Personel ve idari işleri yürütür.
2. Bölge İdare Mahkemelerinin Temel Görevleri
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu (İYUK), bu mahkemelerin görevlerini net bir şekilde çizmiştir. Bölge İdare Mahkemesi sadece bir “onama” makamı değil, aynı zamanda davayı yeniden inceleyen bir yargı merciidir.
A. İstinaf İncelemesi Yapmak (En Temel Görev)
Bölge İdare Mahkemelerinin varlık sebebi, “İstinaf” kanun yolunu işletmektir. İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen nihai kararlara karşı yapılan başvuruları inceler.
İstinafın Kapsamı: Bölge İdare Mahkemesi, Danıştay’dan farklı olarak sadece hukuki denetim (kanuna uygunluk) yapmaz; aynı zamanda maddi olay denetimi (vakıa denetimi) de yapar. Yani delilleri yeniden değerlendirebilir, bilirkişi raporunu yetersiz bulup yeni rapor alabilir veya keşif yapabilir. Adeta davayı baştan görme yetkisine sahiptir.
B. Yürütmeyi Durdurma (YD) Kararlarına Yapılan İtirazları İncelemek
İdare veya Vergi Mahkemelerinde dava açılırken talep edilen “Yürütmenin Durdurulması” (YD) istemi hakkında verilen kararlar (kabul veya ret) nihai karar değildir. Ancak bu ara kararlara karşı itiraz yolu açıktır. Yerel mahkemenin verdiği YD kararına veya YD ret kararına karşı yapılan itirazlar, Bölge İdare Mahkemesi tarafından incelenir.
Önemli Not: Bölge İdare Mahkemesinin, yürütmeyi durdurma itirazları üzerine verdiği kararlar kesindir. Bu kararlara karşı bir üst merciye (Danıştay’a) başvurulamaz.
C. Yargı Çevresi İçindeki Yetki ve Görev Uyuşmazlıklarını Çözmek
Aynı Bölge İdare Mahkemesi’nin yargı çevresinde bulunan farklı İdare veya Vergi Mahkemeleri arasında ortaya çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin olarak karara bağlar. Örneğin; İstanbul 3. İdare Mahkemesi “Ben yetkisizim, Kocaeli İdare Mahkemesi bakmalı” derse, Kocaeli de “Hayır, yetki İstanbul’da” derse; bu uyuşmazlığı (her ikisi de İstanbul BİM’e bağlıysa) İstanbul Bölge İdare Mahkemesi çözer.
D. Hakimin Reddi ve Çekinme Taleplerini İncelemek
Yargı çevresindeki İdare ve Vergi Mahkemesi hakimlerinin davadan çekinmesi veya taraflarca reddedilmesi durumunda, bu talepleri inceleyip karara bağlamak BİM’in görevidir.
3. İSTİNAF SÜRECİ: Hangi Kararlar Bölge İdare Mahkemesine Gider?
Her idari dava istinafa gitmez. Yasamız, dava konusunun miktarına ve niteliğine göre bir ayrım yapmıştır. İYUK Madde 45 uyarınca istinaf yolu şu şekildedir:
İstinafa Tabi Olan Kararlar
- İdare ve Vergi Mahkemelerinin nihai kararları (Davanın reddi, kabulü, kısmen kabulü).
- Tek hakimle verilen nihai kararlar.
- Mevzuatta belirlenen parasal sınırın üzerindeki davalar. (Bu parasal sınır her yıl yeniden değerleme oranına göre artırılır. 2025 yılı için güncel tutarın kontrol edilmesi gerekir, ancak genellikle düşük miktar haricindeki tüm ticari/idari davalar bu kapsama girer).
İstinaf Başvuru Süresi
İdari yargıda istinaf başvuru süresi, kararın tebliğinden itibaren 30 gündür. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Süre geçirilirse karar kesinleşir. İvedili yargılama usulüne tabi olan bazı özel davalarda (ihale, özelleştirme vb.) bu süre 15 gün olabilir, ancak bu davalarda genellikle doğrudan Danıştay yolu açıktır.
4. Bölge İdare Mahkemesinin Verebileceği Karar Türleri
Dosya Bölge İdare Mahkemesi’nin önüne geldiğinde, heyet dosyayı inceler ve şu üç karardan birini verir:
1. İstinaf Başvurusunun Reddi (Onama)
Eğer BİM, yerel mahkemenin (İdare/Vergi) verdiği kararı hem usul hem de esas yönünden hukuka uygun bulursa, istinaf başvurusunu reddeder. Bu, “Yerel mahkemenin kararı doğrudur” demektir.
2. Kararın Kaldırılması ve Yeniden Karar Verilmesi
İstinaf sisteminin en önemli özelliği budur. Eğer BİM, yerel mahkemenin kararını hukuka aykırı bulursa; kararı bozar ve dosyayı geri göndermek yerine işin esasına girerek kendisi yeni bir karar verir.
Örnek: Yerel mahkeme memurun atama işlemini iptal etmiştir. BİM, “Hayır, atama hukuka uygundur” derse, yerel mahkeme kararını kaldırır ve “Davanın Reddine” şeklinde yeni bir hüküm kurar.
3. Kararın Bozulması ve Dosyanın İadesi (İstisnai Durum)
Normalde BİM kendisi karar verir dedik, ancak bazı usuli hatalar varsa kendisi karar veremez, dosyayı yerel mahkemeye geri gönderir. Bu haller şunlardır:
- Davanın görevsiz veya yetkisiz mahkemede açılmış olması.
- Hakimin reddi sebeplerinin varlığına rağmen o hakimin davaya bakmış olması.
- Taraf teşkili sağlanmadan (taraflar dinlenmeden) karar verilmesi.
- Delillerin hiç toplanmamış olması.
5. Bölge İdare Mahkemesi Kararları Kesin midir? (Temyiz Yolu)
Bu nokta, vatandaşların en çok karıştırdığı husustur: “Bölge İdare Mahkemesi karar verince dava biter mi, yoksa Danıştay’a gider mi?”
Cevap: Davanın türüne ve miktarına göre değişir. İYUK Madde 46, hangi BİM kararlarının Danıştay’a temyize gidebileceğini sayma yoluyla (tahdidi olarak) belirlemiştir. Bu sayılanlar dışındaki tüm kararlar Bölge İdare Mahkemesinde KESİNLEŞİR.
Danıştay’a Temyize GİDEBİLEN Kararlar (Örnekler)
- Düzenleyici işlemlere (Yönetmelik, genelge vb.) karşı açılan iptal davaları.
- Konusu belli bir tutarı aşan (2025 yılı için güncel limite bakılmalı) tam yargı (tazminat) davaları ve vergi davaları.
- Memurluktan çıkarma cezasına karşı açılan davalar.
- Göreve son verme, atama, naklen atama gibi önemli özlük işlemleri.
- İmar planları ve parselasyon işlemlerinden doğan davalar.
Bölge İdare Mahkemesinde KESİNLEŞEN (Danıştay’a Gidemeyen) Kararlar
- Parasal sınırı aşmayan küçük ölçekli vergi ve tazminat davaları.
- Memurların uyarma ve kınama cezalarına karşı açtığı davalar.
- Kamu görevlilerinin geçici görevlendirme işlemleri.
- Öğrenci işleri (not, kayıt silme vb.) ile ilgili davalar.
- Yürütmeyi durdurma kararlarına yapılan itirazlar.
Görüldüğü üzere, eğitim hukukundan basit disiplin cezalarına kadar pek çok dava BİM aşamasında son bulmaktadır. Bu nedenle BİM aşamasındaki savunmaların kalitesi davanın kaderini belirler.
6. Aykırılığın Giderilmesi (İçtihat Birleştirme) Görevi
Bölge İdare Mahkemelerinin az bilinen ama sistemin tutarlılığı için çok önemli olan bir görevi daha vardır: “Benzer Olaylarda Farklı Kararların Birleştirilmesi.”
Farklı Bölge İdare Mahkemeleri (örneğin İstanbul BİM ile Ankara BİM) veya aynı BİM’in farklı daireleri, benzer konularda (örneğin bir vergi cezasının iptali konusunda) birbirine zıt kesin kararlar verebilirler. Bu durum hukuk güvenliğini zedeler. “Aynı kanun, aynı olay ama Ankara’da kazandım, İstanbul’da kaybettim” denilmemesi için şu mekanizma işletilir:
- Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu, bu aykırılığı tespit eder.
- Konuyu Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna taşır.
- Danıştay, bu konuda bir karar vererek içtihadı birleştirir.
Bu sayede BİM’ler arasındaki uygulama birliği sağlanır.
7. Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun Görevleri
Mahkemenin idari ve yargısal uyumunu sağlayan en üst organ Başkanlar Kurulu’dur. Görevleri şunlardır:
- Daireler arasında çıkan iş bölümü uyuşmazlıklarını çözmek.
- Hangi dairenin hangi tür davalara bakacağını belirlemek.
- Benzer olaylarda, daireler arasındaki kesin nitelikteki kararlar arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi için Danıştay’a başvurmak.
- Mahkemenin verimli çalışması için gerekli idari tedbirleri almak.
8. BİM Yargılamasında “Duruşma” Yapılır mı?
İdari yargıda kural “yazılı yargılama” usulüdür, yani dosya üzerinden karar verilir. Ancak istinaf aşamasında da duruşma talep edilebilir veya mahkeme kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.
Eğer taraflar istinaf dilekçesinde duruşma talep etmişse ve dava konusu duruşma açılmasını gerektirecek nitelikteyse (veya yasal zorunluluk varsa), Bölge İdare Mahkemesi tarafları dinlemek üzere duruşma günü verebilir. Ancak pratikte, BİM aşamasında duruşma yapılması, ilk derece mahkemesine göre daha nadir rastlanan bir durumdur; çoğunlukla dosya üzerinden inceleme ile sonuca gidilir.
9. Sıkça Sorulan Sorular
İstinafa başvurmak yürütmeyi durdurur mu?
Hayır, kural olarak durdurmaz. Yerel mahkemenin verdiği iptal kararı veya ret kararı, istinafa başvurulsa bile hukuki varlığını korur. Ancak, istinaf dilekçesinde ayrıca “Yürütmenin Durdurulması” talep edilirse ve BİM bu talebi haklı bulursa, dava sonuçlanana kadar yerel mahkeme kararının veya idari işlemin yürütmesini durdurabilir. Özellikle vergi davalarında özel hükümler saklıdır (Vergi davalarında dava açmak tahsilatı durdururken, istinaf aşamasında ödeme emri süreçleri için avukata danışılmalıdır).
BİM kararı ne kadar sürede çıkar?
Bu süre, mahkemenin iş yoğunluğuna ve dosyanın karmaşıklığına göre değişir. Basit davalar 3-6 ayda sonuçlanabilirken, karmaşık imar veya vergi davaları 1 yılı aşabilmektedir. Ancak 2025 yılı hedef süre uygulamaları kapsamında mahkemeler bu süreleri kısaltmaya çalışmaktadır.
İstinaf yoluna başvurmadan doğrudan Danıştay’a gidilebilir mi?
Hayır. Yeni sistemde “İstinafta atlama” (sıçrama) yapılamaz. Hiyerarşik olarak önce Bölge İdare Mahkemesine başvurulmalı, oradan çıkan kararın niteliğine göre (eğer yolu açıksa) Danıştay’a gidilmelidir. Doğrudan Danıştay’da açılan ilk derece davaları (Cumhurbaşkanlığı kararları vb.) bu kuralın istisnasıdır.
Sonuç: “İkinci Şans” Değil, “Yeni Bir Yargılama”
Bölge İdare Mahkemeleri, idari yargı sistemimizde “ikinci bir şans” kapısı olmanın ötesinde, davanın kaderini belirleyen asıl merci konumuna gelmiştir. Yerel mahkemede davası reddedilen bir vatandaşın, BİM aşamasında delillerini doğru sunarak, emsal kararları göstererek ve hukuki gerekçelerini güçlendirerek davayı kazanma ihtimali her zaman vardır.
Bölge İdare Mahkemesi görevleri, sadece dosya kapağını açıp kapatmak değil; maddi gerçeği araştırmak, yerel mahkemenin hatalarını düzeltmek ve adaleti tesis etmektir. Birçok davanın Danıştay’a gitmeden burada kesinleştiği düşünüldüğünde, istinaf dilekçesinin hazırlanması sürecinin en az dava açma süreci kadar, hatta ondan daha titiz bir hukuki çalışma gerektirdiği açıktır.
Yasal Uyarı: Bu içerik, 2576 ve 2577 sayılı kanunlar ile 2025 yılı güncel uygulamaları çerçevesinde bilgilendirme amacıyla hazırlanmıştır. Hukuki tavsiye niteliği taşımaz. İdari davalardaki sürelerin hak düşürücü olması ve usul kurallarının katılığı nedeniyle, sürecin uzman bir idare hukuku avukatı ile takip edilmesi önemle tavsiye edilir.
