Türkiye, stratejik konumu ve dinamik yapısıyla her yıl milyonlarca yabancı uyruklu bireye ev sahipliği yapmaktadır. Ancak, yabancıların Türkiye’ye girişi, burada kalışı ve çıkışı, kamu düzeni, kamu güvenliği ve kamu sağlığının korunması amacıyla 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) başta olmak üzere sıkı yasal düzenlemelere tabidir. Bu kuralları ihlal eden veya Türkiye’deki varlığı sakıncalı görülen yabancılar hakkında idari makamlar tarafından çeşitli yaptırımlar uygulanmaktadır. Bu yaptırımların en önemlilerinden biri, yabancının siciline işlenen ve gelecekteki Türkiye seyahatlerini doğrudan etkileyen “Tahdit Kodu” uygulamasıdır.
Tahdit kodu, Göç İdaresi Başkanlığı tarafından, yabancıların ulusal veri tabanındaki kayıtlarına eklenen, “Ç”, “V”, “G” gibi harflerle başlayan ve yanında rakamlar bulunan bir tür idari işarettir. Her bir kod, yabancının neden sakıncalı olarak görüldüğüne dair spesifik bir durumu ifade eder. Bu kodlar, bazen sadece bilgilendirme veya bir sonraki başvuruda dikkat edilmesi gereken bir durumu belirtirken, çoğu zaman yabancı hakkında belirli bir süre (1 aydan 5 yıla, hatta süresiz olarak) Türkiye’ye giriş yasağı konulması veya mevcut ikamet izninin iptal edilmesi gibi çok ciddi sonuçlar doğurur. Hatta bazı tahdit kodları, doğrudan yabancının sınır dışı (deport) edilmesi sürecini başlatır. Dolayısıyla, hakkında bir tahdit kodu konulduğunu öğrenen bir yabancının, bu kodun ne anlama geldiğini, neden konulduğunu ve en önemlisi bu hukuki engeli nasıl kaldırabileceğini bilmesi, Türkiye’deki geleceği açısından hayati önem taşımaktadır.
1. Tahdit Kodu Nedir? Neden Konulur ve Yetki Kimdedir?
Tahdit kodu, en basit tanımıyla, Türkiye’ye giriş yapması, Türkiye’de kalması veya vize/ikamet izni alması sakıncalı görülen yabancıların, Göç İdaresi Başkanlığı’nın merkezi kayıt sistemine (GÖÇNET) işlenen kısıtlayıcı bir kayıttır. Bu kodlar, idari makamlar için bir “uyarı” veya “engelleme” mekanizması olarak işlev görür. Örneğin, hakkında “G-87 (Genel güvenlik açısından tehlike arz eden yabancı)” kodu bulunan bir kişi sınır kapısına geldiğinde, sistem otomatik olarak uyarı verecek ve kişinin ülkeye girişi engellenecektir.
Tahdit Kodu Neden Konulur?
Tahdit kodu konulmasının altında yatan nedenler son derece çeşitlidir ve yabancının ihlal ettiği kuralın niteliğine göre değişir. Genel olarak başlıca nedenler şunlardır:
- Vize, vize muafiyeti veya ikamet izni süresinin ihlal edilmesi (kaçak kalma).
- Türkiye’ye yasa dışı yollardan giriş yapılması.
- Çalışma izni olmadan kaçak olarak çalışılması.
- Kamu düzeni, kamu güvenliği veya genel ahlak için bir tehdit oluşturulması (suça karışma, fuhuş vb.).
- Kamu sağlığını tehdit eden bulaşıcı bir hastalık taşınması.
- İkamet izni başvurularında sahte belge kullanılması veya yalan beyanda bulunulması (sahte evlilik gibi).
- Sınır dışı (deport) edilmiş olmak.
- Uluslararası koruma başvurusunun olumsuz sonuçlanması.
Her bir ihlal durumu için sistemde farklı bir kod tanımlanmıştır. Bu kodların anlamını bilmek, hangi hukuki yolun izleneceğini belirlemek açısından ilk adımdır.
Tahdit Kodu Koyma Yetkisi Kimdedir?
Tahdit kodu koyma ve kaldırma yetkisi temel olarak Göç İdaresi Başkanlığı‘ndadır. Ancak uygulamada bu yetki, Başkanlığın talimatıyla veya doğrudan aşağıdaki birimler tarafından kullanılır:
- Göç İdaresi Başkanlığı Genel Müdürlüğü: Özellikle milli güvenlikle ilgili (G kodları gibi) ciddi kodları doğrudan koyabilir.
- İl Göç İdaresi Müdürlükleri: Vize ihlali, kaçak çalışma, ikamet izni iptali gibi durumlarda en sık kod koyan birimlerdir.
- Hudut Kapısı Emniyet Birimleri: Ülkeye girişi veya çıkışı sırasında yasa dışı bir durumu tespit edilen yabancılar hakkında (örneğin, sahte pasaportla giriş yapmaya çalışan birine Ç-150 kodu konulması gibi) anında kod girişi yapabilirler.
2. En Sık Karşılaşılan Tahdit Kodları ve Anlamları
Yüzden fazla farklı tahdit kodu bulunmaktadır. Burada, uygulamada en sık karşılaşılan ve en ciddi sonuçlar doğuran bazı önemli kodları açıklamak faydalı olacaktır:
“Ç” Kodları (Giriş Yasağı ve İdari Para Cezaları)
- Ç-101’den Ç-105’e kadar: Vize veya ikamet izni ihlali nedeniyle konulan ve ihlal süresine göre 3 aydan 5 yıla kadar değişen sürelerle giriş yasağı öngören kodlardır.
- Ç-113 (Yasadışı Giriş-Çıkış): Türkiye’ye yasal olmayan yollardan (sınırı kaçak geçme vb.) giren veya çıkan kişilere konulur ve genellikle 2 yıl giriş yasağı ve idari para cezası ile sonuçlanır.
- Ç-114 (Hakkında Adli İşlem Yapılan): Türkiye’de bir suça karışan ve hakkında adli işlem (soruşturma veya kovuşturma) yapılan yabancılara konulur.
- Ç-116 (Genel Ahlak ve Kamu Sağlığını Tehlikeye Atan): Genellikle fuhuş yaptığı veya fuhuşa aracılık ettiği iddia edilen yabancılar hakkında konulur ve 1 yıl giriş yasağı getirir.
- Ç-117 (Kaçak Çalışan): Çalışma izni olmadan çalıştığı tespit edilen yabancılara konulur ve 1 yıl giriş yasağı ile idari para cezası uygulanır.
- Ç-141 (Türkiye’ye Girişi Bakanlık İznine Tabi): Kamu düzeni veya güvenliği açısından özel bir inceleme gerektiren ve ülkeye girişi ancak İçişleri Bakanlığı’nın ön onayına bağlı olan kişiler için konulur.
“V” Kodları (Vize, İkamet ve İdari Prosedürler)
- V-69 (İkamet İzni İptal Edilen): İkamet izni şartlarını kaybettiği veya kural ihlali yaptığı için izni iptal edilen kişilere konulur ve genellikle 5 yıl boyunca yeniden ikamet izni verilmesini engeller.
- V-70 (Sahte Evlilik): Sırf ikamet izni alabilmek için sahte (muvazaalı) evlilik yaptığı tespit edilen kişilere konulur ve 5 yıl giriş yasağı getirir.
- V-71 (Adreste Bulunamayan): İkamet izni sahibi olup, bildirdiği adreste yaşamadığı yapılan kontrollerde tespit edilen kişilere konulur. İkamet izninin iptaline yol açabilir.
- V-84 (10 Gün İçinde İkamet İzni Alma Şartı): Sınır kapısında, 10 gün içinde ikamet iznine başvurma şartıyla ülkeye girişine izin verilen ancak bu şartı yerine getirmeyen kişilere konulur.
“G” Kodları (Genel Güvenlik ve Milli Güvenlik)
Bunlar en ciddi kodlardır ve genellikle doğrudan istihbari bilgilere dayanır. Kaldırılması en zor olan kodlardır.
- G-78 (Bulaşıcı Hastalık Taşıyan): Kamu sağlığını tehdit eden bir bulaşıcı hastalık (HIV, Hepatit C vb.) taşıdığı tespit edilen kişilere konulur ve genellikle süresiz giriş yasağı getirir.
- G-87 (Genel Güvenlik Açısından Tehlike Arz Eden): Emniyet veya istihbarat birimleri tarafından, kişinin adi suçlara (hırsızlık, dolandırıcılık, kavga vb.) karışma eğilimi veya genel olarak kamu düzeni için bir risk taşıdığı yönünde bir değerlendirme yapılması halinde konulur.
- G-82 (Milli Güvenlik Aleyhine Faaliyet): Kişinin, Türkiye’nin milli güvenliği aleyhine casusluk gibi faaliyetlerde bulunduğuna dair şüpheler olması halinde konulur.
- N-82 (İstihzan Kodu / Girişi Ön İzne Bağlı): G-87 gibi kodların bir alt versiyonu gibidir. Kişi hakkında ciddi bir güvenlik endişesi olmamakla birlikte, ülkeye girişinin sakıncalı olabileceği ve ancak önceden izin alınarak giriş yapabileceği durumlarda konulur.
3. Tahdit Kodunun Kaldırılması İçin Hukuki Yollar
Hakkında hukuka aykırı bir tahdit kodu konulduğunu düşünen bir yabancının, bu idari kısıtlamadan kurtulmak için başvurabileceği iki temel yol vardır. Bu yollardan hangisinin seçileceği, kodun niteliğine ve yabancının durumuna göre stratejik bir karar gerektirir.
3.1. En Etkili ve Kesin Yol: İdare Mahkemesinde İptal Davası Açmak
Tahdit kodunun kaldırılmasının en temel, en etkili ve en hukuki yolu, bu idari işleme karşı idare mahkemesinde iptal davası açmaktır. Tahdit kodu, tek başına veya bir sınır dışı etme kararı ile birlikte tesis edilen bir idari işlemdir ve tüm idari işlemler gibi yargı denetimine tabidir.
- Dava Açma Süresi: Dava açma süresi, tahdit kodunun veya bu koda dayalı işlemin (sınır dışı kararı, giriş yasağı tebligatı vb.) yabancıya tebliğ edildiği tarihten itibaren 60 gündür. Ancak, eğer tahdit kodu aynı zamanda bir sınır dışı (deport) kararı ile birlikte verilmişse, bu durumda dava açma süresi YUKK’un özel hükmü gereği çok daha kısadır ve sadece 7 gündür. Bu sürelerin kaçırılması, dava açma hakkını ortadan kaldırır.
- Yetkili ve Görevli Mahkeme: Dava, kural olarak işlemi tesis eden idarenin bulunduğu yerdeki İdare Mahkemesi’nde açılır. Eğer kod, Ankara’daki Göç İdaresi Başkanlığı tarafından konulmuşsa yetkili mahkeme Ankara İdare Mahkemeleri olacaktır.
- Davanın Esası ve İspat Yükü: Davada mahkeme, idarenin tahdit kodu koyma işleminin hukuki bir dayanağı olup olmadığını ve somut delillere dayanıp dayanmadığını denetler. İdare, kodun konulma gerekçesini (örneğin, G-87 kodu için kişinin genel güvenliği neden tehdit ettiğini) somut bilgi ve belgelerle mahkemeye sunmak zorundadır. Sadece soyut ve genel ifadelerle (“sakıncalı şahıs olduğu değerlendirilmiştir” gibi) yapılan savunmalar, mahkemeler tarafından yeterli görülmemektedir. Davacı yabancı ise, idarenin iddialarının asılsız olduğunu veya eyleminin bir tahdit kodu konulmasını gerektirecek nitelikte olmadığını karşı delillerle ispatlamaya çalışır.
- Yürütmenin Durdurulması Talebinin Önemi: İptal davası açılırken, dava dilekçesinde mutlaka “yürütmenin durdurulması” talep edilmelidir. Eğer mahkeme, işlemin açıkça hukuka aykırı olduğuna ve uygulanması halinde telafisi güç zararlar doğuracağına (örneğin, kişinin Türkiye’deki ailesinden koparılacak olması) kanaat getirirse, dava sonuçlanana kadar tahdit kodunun ve giriş yasağının yürütmesini durdurabilir. Yürütmenin durdurulması kararı, yabancının dava devam ederken Türkiye’ye giriş yapabilmesine veya Türkiye’de kalmaya devam edebilmesine olanak tanır.
3.2. İdari Başvuru ve Meşruhatlı Vize
- İdari Başvuru: Dava açmadan önce, kodu koyan idareye (İl Göç İdaresi veya Genel Müdürlük) bir dilekçe ile başvurarak, kodun gerekçelerinin açıklanması ve maddi bir hata varsa düzeltilmesi talep edilebilir. Bu, zorunlu bir yol olmamakla birlikte, bazı durumlarda (özellikle basit idari hatalarda) sonuç alınabilen bir yöntemdir. Ancak bu başvuru, 60 günlük dava açma süresini durdurmaz.
- Meşruhatlı Vize: Hakkında giriş yasağı bulunan bir yabancının, yasağın süresi dolmadan Türkiye’ye dönebilmesi için başvurabileceği istisnai bir yoldur. Çok haklı ve özel bir mazereti (aile birleşimi, hayati sağlık sorunu, eğitim vb.) olan yabancılar, kendi ülkelerindeki Türk Konsolosluklarına bu özel vize türü için başvurabilirler. Başvurunun kabulü, Türkiye’deki idari makamların takdirine bağlıdır ve oldukça zordur.
4. Tahdit Kodu, Deport ve İdari Gözetim Arasındaki İlişki
Bu üç kavram birbiriyle yakından ilişkilidir ve genellikle bir zincirin halkaları olarak ortaya çıkar.
- Yabancının bir kuralı ihlal etmesi (örneğin, kaçak çalışması) tespit edilir.
- Bu ihlal nedeniyle hakkında Ç-117 tahdit kodu ve aynı zamanda sınır dışı etme (deport) kararı verilir.
- Kişinin kaçma riski bulunduğu değerlendirilerek hakkında idari gözetim kararı alınır ve Geri Gönderme Merkezi’ne yerleştirilir.
Bu durumda olan bir yabancının, özgürlüğüne kavuşmak ve Türkiye’de kalmaya devam etmek için iki ayrı hukuki yola aynı anda başvurması gerekir:
- Deport kararı ve tahdit kodunun iptali için 7 gün içinde İdare Mahkemesi’nde iptal davası açmak. (Bu dava, sınır dışı edilmeyi durdurur.)
- İdari gözetim kararının kaldırılması için derhal Sulh Ceza Hâkimliği’ne itiraz etmek. (Bu itiraz, Geri Gönderme Merkezi’nden serbest bırakılmayı sağlayabilir.)
Bu iki sürecin eş zamanlı ve koordineli bir şekilde yürütülmesi, yabancının haklarının korunması için kritik öneme sahiptir.
Sonuç
Tahdit kodu, bir yabancının Türkiye ile olan bağını koparabilen, seyahat özgürlüğünü kısıtlayan ve ciddi hukuki sonuçlar doğuran önemli bir idari yaptırımdır. Bu kodların birçoğunun soyut “kamu güvenliği” veya “milli güvenlik” gibi gerekçelere dayanması ve idarenin bu konudaki takdir yetkisinin geniş olması, bu işlemlere karşı hukuki mücadeleyi zorunlu kılmaktadır. Özellikle sınır dışı kararı ile birlikte gelen 7 günlük dava açma süresi, adeta bir “zamanla yarış” anlamına gelmekte ve kararın tebliğ edildiği ilk andan itibaren profesyonel bir hukuki müdahale gerektirmektedir.
Bir tahdit kodunun hukuka aykırılığının tespiti, idarenin dayandığı bilgi ve belgelerin mahkeme kanalıyla dosyaya getirtilmesi, bunlara karşı etkili bir savunma yapılması ve doğru hukuki argümanların sunulması derin bir uzmanlık ve tecrübe gerektirir. Bu nedenle, hakkında bir tahdit kodu konulduğunu öğrenen veya bu riskle karşı karşıya olan bir yabancının, telafisi imkansız hak kayıpları yaşamamak, sınır dışı edilme riskini ortadan kaldırmak ve Türkiye’deki yasal statüsünü korumak için, vakit kaybetmeksizin yabancılar hukuku ve idare hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel hukuki destek alması, atacağı en doğru ve en basiretli adımdır.

Merhabalar ben 24 12 2023 tarihte memlekete Özbekistana döndüm çıkış yaparken ceza paramida ödedim ama ikki sene yasak yedim 90 gün sonra giriş yapabilirmiyim hiç bir suç felan yok 26 ay kaçak kalmıştım önceden tşk ederim
Merhabalar, söz konusu durum hakkında net bilgi verilebilmesi adına yabancılar hukuku avukatlarımız marifetiyle durumun incelenmesi gerekir. Dilerseniz ofisimizle irtibat kurabilir; hukuk danışmanlığı hizmetimize başvurabilirsiniz. iyi günler dileriz.