Boşanma süreci, eşler için duygusal olarak ne kadar zorluysa, ortak çocukların geleceği açısından da bir o kadar kritik ve hassastır. Evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte, 18 yaşından küçük çocukların bakım, eğitim, sağlık ve genel olarak tüm menfaatlerinin hangi ebeveyn tarafından üstlenileceği sorusu, “velayet” kurumu aracılığıyla çözüme kavuşturulur. Türk Aile Hukukunda, velayet davalarına rehberlik eden tek ve mutlak bir ilke vardır: Çocuğun Üstün Yararı. Mahkeme, bir velayet kararı verirken, tarafların isteklerinden veya kusur durumlarından ziyade, çocuğun fiziksel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimi için en sağlıklı ve en istikrarlı ortamı hangi ebeveynin sağlayabileceğini tespit etmeye odaklanır.
Uygulamada ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, özellikle anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu kabul edilen küçük yaştaki çocukların velayetinin anneye verilmesi yönünde güçlü bir eğilim olduğu bir gerçektir. Bu “anne lehine karine”, çocuğun biyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarının anne tarafından daha iyi karşılanacağı varsayımına dayanır. Ancak bu, mutlak ve sarsılmaz bir kural değildir. Çocuğun üstün yararı ilkesi, bazı durumlarda bu karinenin tam tersi yönde bir karar verilmesini gerektirebilir. Annenin, ebeveynlik görevlerini yerine getirmesini engelleyen ciddi durumların varlığı halinde, mahkeme, toplumdaki genel kanının aksine, çocuğun velayetini babaya verebilir veya duruma göre bir vasi atanmasına karar verebilir.
Peki, bir annenin velayet hakkını kaybetmesine neden olabilecek bu istisnai ve ciddi durumlar nelerdir? Mahkeme, bir çocuğun annesinden ayrılması gibi ağır bir kararı hangi somut gerekçelere dayandırır? Annenin sağlık durumu, yaşam tarzı, ekonomik yetersizliği veya sonradan evlenmesi velayeti nasıl etkiler? Bu son derece kapsamlı hukuki analizde, velayet hukukunun temel ilkelerini, anne lehine olan karinenin sınırlarını ve en önemlisi, “çocuğun velayetinin hangi durumlarda anneye verilmeyeceği” sorusunu, kanun maddeleri ışığında tüm detaylarıyla ve derinlemesine masaya yatıracağız.
1. Velayet Hukukunun Altın Kuralı: Çocuğun Üstün Yararı İlkesi
Bir velayet davasında diğer tüm argümanların üzerinde olan tek bir ilke vardır: Çocuğun üstün yararı. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi ile de güvence altına alınan bu ilke, hâkimin karar verirken aşağıdaki gibi birçok faktörü bir bütün olarak değerlendirmesini gerektirir:
- Çocuğun Fiziksel ve Ruhsal Sağlığı: Hangi ebeveynin çocuğa daha sağlıklı, güvenli ve istikrarlı bir yaşam ortamı sunabileceği.
- Eğitim ve Gelişim: Çocuğun eğitim hayatının devamlılığı, sosyal ve kültürel gelişimine hangi ebeveynin daha fazla katkı sunacağı.
- Ebeveynlerin Durumu: Ebeveynlerin sağlık durumları, yaşam tarzları, ahlaki durumları, çocuğa ayırabilecekleri zaman ve ilgi düzeyi.
- Çocuğun Alışkanlıkları ve Sosyal Çevresi: Çocuğun mevcut düzenini (okulu, arkadaşları, yaşadığı çevre) mümkün olduğunca az bozacak bir çözümün bulunması.
- Kardeşlerin Ayrılmaması İlkesi: Mümkün olan hallerde, kardeşlerin birbirinden ayrılmadan aynı ebeveynin velayeti altında kalmalarının sağlanması.
- Çocuğun Görüşü: Yeterli idrak yaşına (anlama ve kavrama yeteneğine) ulaşmış çocuğun, hangi ebeveynle kalmak istediğine dair görüşünün alınması ve kararda dikkate alınması.
Aşağıda sayılacak tüm nedenler, aslında bu temel ilkenin somut olaylara yansımasından ibarettir. Mahkeme, bir annenin velayeti alamamasına karar veriyorsa, bunun nedeni anneyi cezalandırmak değil, o annenin yanında kalmanın çocuğun üstün yararına aykırı olduğuna kanaat getirmesidir.
2. Velayetin Anneye Verilmesine Engel Teşkil Eden Başlıca Haller
Anneye olan sevgi ve şefkat ihtiyacı karinesi ne kadar güçlü olursa olsun, aşağıdaki durumların varlığı halinde mahkeme, çocuğun menfaatlerini korumak amacıyla velayeti babaya verebilir.
2.1. Annenin Ciddi Sağlık Sorunları Yaşaması
Bir annenin sağlık sorunu yaşaması tek başına velayeti kaybetmesi için bir neden değildir. Ancak bu sağlık sorunu, annenin ebeveynlik görevlerini ve çocuğun bakımını yerine getirmesine engel olacak ciddiyette ise, durum değişir.
- Psikolojik Rahatsızlıklar: Annenin, çocuğun ruhsal veya fiziksel güvenliğini tehlikeye atabilecek nitelikte (şizofreni, ağır bipolar bozukluk, paranoya vb.) bir akıl hastalığına sahip olması. Bu durumun, mahkeme tarafından sevk edilecek tam teşekküllü bir hastaneden alınacak resmi sağlık kurulu (heyet) raporu ile belgelenmesi gerekir. Raporda, hastalığın sadece teşhisi değil, aynı zamanda annenin ebeveynlik sorumluluklarını yerine getirme kapasitesine olan etkisi de değerlendirilmelidir.
- Fiziksel Hastalıklar ve Yatağa Bağımlılık: Annenin, çocuğun temel bakım ihtiyaçlarını (beslenme, temizlik, okula götürüp getirme vb.) karşılamasını imkansız kılan, sürekli bakım gerektiren ağır bir fiziksel hastalık veya yatağa bağımlılık durumu.
2.2. Annenin Fiil Ehliyetinin Olmaması (Kısıtlı Olması)
Fiil ehliyeti, bir kişinin kendi eylemleriyle hak edinebilmesi ve borç altına girebilmesidir. Türk Medeni Kanunu’na göre, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, savurganlık gibi nedenlerle mahkeme kararıyla kısıtlanmış (hacir altına alınmış) ve kendisine bir vasi atanmış olan kişinin fiil ehliyeti sınırlandırılmıştır. Kendi hukuki işlerini dahi bir vasi aracılığıyla yürüten bir kişinin, bir çocuğun kişisel ve malvarlığı haklarını yönetmesi ve onu temsil etmesi beklenemez. Bu nedenle, fiil ehliyetine sahip olmayan bir anneye velayet hakkı verilemez.
2.3. Annenin Haysiyetsiz (Ahlaka Aykırı) Bir Yaşam Sürmesi
Bu, en hassas ve en çok istismar edilebilen velayet sebeplerinden biridir. “Haysiyetsiz yaşam sürme”, son derece soyut bir kavram olup, hâkimin takdirine bağlıdır. Burada önemli olan, annenin özel hayatını veya kişisel tercihlerini yargılamak değil, sürdürdüğü yaşam tarzının çocuğun ahlaki, psikolojik ve sosyal gelişimine olumsuz bir etkisinin olup olmadığını tespit etmektir. Yargıtay’ın aradığı kriter, yaşam tarzının toplumun genel değer yargılarıyla ciddi bir çelişki içinde olması ve bu durumun çocuğun gözü önünde veya onu doğrudan etkileyecek şekilde yaşanmasıdır.
Örnekler: Annenin sürekli olarak farklı kişilerle birlikte olması ve bunu çocuğun bulunduğu evde yaşaması, gayrimeşru faaliyetlerde (fuhuş, uyuşturucu ticareti vb.) bulunması, evini sürekli olarak ahlaka aykırı toplanmalar için kullanması gibi durumlar, çocuğun gelişimine zararlı bir ortam yarattığı gerekçesiyle velayetin anneye verilmemesine neden olabilir.
2.4. Annenin Alkol veya Uyuşturucu Madde Bağımlılığı
Annenin, ebeveynlik sorumluluklarını sağlıklı bir şekilde yerine getirmesini engelleyecek düzeyde alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı olması, velayetin kendisine verilmesine mutlak bir engeldir. Bağımlılık, çocuğun fiziksel ve duygusal olarak ihmal edilmesine, güvensiz bir ortamda büyümesine ve potansiyel olarak tehlikelere maruz kalmasına yol açar. Bu durum, tedavi kayıtları, tanık beyanları veya adli raporlar gibi somut delillerle ispatlandığında, mahkeme çocuğun üstün yararı gereği velayeti anneye vermeyecektir.
2.5. Annenin Hürriyeti Bağlayıcı Bir Suçtan Hüküm Giymesi veya Tutuklu Olması
Bir annenin cezaevinde tutuklu veya hükümlü olması, fiili bir imkansızlık yaratır. Cezaevi koşullarında bir çocuğun bakımını ve yetiştirilmesini tam olarak üstlenmesi mümkün değildir. Bu nedenle, anne cezaevinde olduğu sürece velayet hakkını kullanamaz ve velayet babaya verilir. Annenin tahliye olması, velayetin otomatik olarak kendisine döneceği anlamına gelmez. Tahliye sonrasında, değişen koşullar gerekçe gösterilerek “velayetin değiştirilmesi” davası açılabilir. Mahkeme, bu yeni davada, çocuğun babanın yanındaki düzenini, anneyle olan bağını ve her iki tarafın güncel koşullarını yeniden değerlendirerek çocuğun üstün yararına en uygun olan kararı verecektir.
2.6. Annenin Velayet Hakkını Kötüye Kullanması (Diğer Ebeveynle İlişkiyi Engelleme)
Velayet hakkı, diğer ebeveyni cezalandırmak veya çocuk üzerinden bir güç mücadelesi yürütmek için kullanılabilecek bir silah değildir. Velayeti elinde bulunduran ebeveynin en temel yükümlülüklerinden biri, çocuğun velayeti kendisinde olmayan diğer ebeveynle olan kişisel ilişkisini desteklemek ve kolaylaştırmaktır. Velayet sahibi annenin, mahkeme tarafından belirlenen kişisel ilişki günlerine (görüşme günleri) uymaması, babayı sürekli kötülemesi, çocuğun babasıyla görüşmesini haksız yere ve sistematik olarak engellemesi, “ebeveyne yabancılaştırma” olarak kabul edilir ve velayet hakkının kötüye kullanılmasıdır. Bu durum, çocuğun her iki ebeveyniyle de sağlıklı bir ilişki kurma hakkını ihlal ettiği için, babanın açacağı bir velayetin değiştirilmesi davasında, velayetin anneden alınarak babaya verilmesi için çok ciddi bir gerekçe oluşturur.
2.7. Çocuğun Anne Tarafından İhmal Edilmesi veya Şiddete Maruz Bırakılması
Bu, velayetin anneye verilmemesinin veya anneden alınmasının en kesin ve en ağır sebebidir. Annenin, çocuğun temel fiziksel ihtiyaçlarını (beslenme, barınma, temizlik, sağlık) karşılamaması (ihmal), eğitim hayatıyla ilgilenmemesi (eğitsel ihmal) veya çocuğa fiziksel ya da psikolojik şiddet uygulaması, çocuğun üstün yararına mutlak bir aykırılık teşkil eder. Bu tür iddialar, sosyal hizmet uzmanı raporları, okul kayıtları, tanık beyanları ve tıbbi raporlar gibi delillerle ispatlandığında, mahkeme tereddütsüz bir şekilde velayeti anneden alacaktır.
3. Sıkça Sorulan Sorular ve Özel Durumlar
Aldatma (Zina) Velayeti Etkiler mi?
Bir annenin eşini aldatmış olması (zina), tek başına velayeti kaybetmesi için bir neden değildir. Mahkeme, velayet kararında tarafların boşanmadaki kusur oranlarına değil, çocuğun menfaatine odaklanır. Aldatan bir anne, çocuğuna karşı bakım ve şefkat görevlerini eksiksiz yerine getiren iyi bir ebeveyn olabilir. Ancak, bu sadakatsiz yaşam tarzı, çocuğun gözü önünde yaşanıyorsa, çocuğun ahlaki gelişimini olumsuz etkileyecek bir ortam yaratıyorsa veya anne bu ilişkisi nedeniyle çocuğunu ihmal ediyorsa, aldatma eylemi artık sadece eşler arasındaki bir kusur olmaktan çıkar ve velayet kararını etkileyen olumsuz bir faktöre dönüşebilir.
Çocuk Babaya Gitmek İstemiyorsa Ne Olur?
Bu durum, çocuğun “idrak yaşına” ulaşıp ulaşmadığına göre değerlendirilir. Yargıtay uygulamalarında genellikle 8 yaşından itibaren çocuğun görüşüne önem verilmeye başlandığı, 12 yaşından itibaren ise görüşünün kararda önemli bir ağırlık taşıdığı kabul edilir. Ancak hiçbir yaşta çocuğun isteği tek başına belirleyici değildir. Mahkeme, çocuğun bu isteğinin nedenlerini (kendi samimi düşüncesi mi, yoksa diğer ebeveynin yönlendirmesi mi olduğunu) bir uzman (pedagog, psikolog) aracılığıyla araştırır. Eğer uzman raporuyla çocuğun isteğinin samimi ve kendi iradesine dayalı olduğu tespit edilirse, hâkim bu isteği göz ardı edemez ve kişisel ilişkiyi çocuğun bu beyanına göre yeniden düzenleyebilir.
Boşanmış Baba Çocuğunu Ne Zaman Yatılı Alabilir?
Yatılı kişisel ilişki, çocuğun yaşına ve gelişimine bağlıdır. Anneye olan ihtiyacın en yoğun olduğu 0-3 yaş gibi çok küçük yaşlarda genellikle yatılı kalma kararı verilmez; bunun yerine daha kısa süreli ve sık aralıklı görüşmeler düzenlenir. Çocuğun yaşı ilerledikçe (genellikle 4-5 yaşından sonra), hafta sonları bir gece, daha sonra iki gece şeklinde yatılı kalma süresi kademeli olarak artırılır. Okul çağına gelen çocuklar için ise hafta sonu yatılı kalmanın yanı sıra, sömestr ve yaz tatillerinin belirli dönemlerini de babayla geçirmesi yönünde karar verilmesi yaygın bir uygulamadır.
Sonuç
Sonuç olarak, Türk Aile Hukuku’nda küçük yaştaki çocuğun velayetinin anneye verilmesi yönündeki güçlü karine, çocuğun üstün yararının tehlikeye girdiği durumlarda geçerliliğini yitirir. Mahkeme, bir anneyi annelik vasfından değil, ebeveynlik görevlerini yerine getirme kapasitesinden mahrum bırakan; çocuğun fiziksel, ruhsal, ahlaki veya sosyal gelişimine zarar veren veya verme potansiyeli taşıyan somut ve ciddi olguların varlığını tespit ettiğinde, tereddüt etmeden velayeti babaya verebilir. Annenin velayet hakkını kötüye kullanması, madde bağımlılığı, çocuğa karşı ihmal veya şiddet, ebeveynlik görevlerini imkansız kılan akıl hastalığı gibi durumlar bu istisnaların en net örnekleridir. Unutulmamalıdır ki, velayet davası bir ceza davası değil, ebeveynler arasında bir rekabet alanı hiç değildir. Bu davanın tek ve nihai amacı, boşanma gibi zorlu bir süreçten geçen çocuğun geleceği için en sağlıklı, en güvenli ve en sevgi dolu ortamı tesis etmektir. Bu hassas ve sonuçları bir çocuğun tüm hayatını etkileyebilecek olan süreçte, bir aile hukuku avukatından profesyonel destek almak, hem ebeveynlerin haklarını koruması hem de en önemlisi çocuğun üstün yararına en uygun kararın alınmasını sağlaması açısından vazgeçilmez bir gerekliliktir.

Merhabalar benim 2 yaşında kızım var baba ile evlilik olmadan oldu bebeğimiz o kendisi başka şehirde biz başka şehirdeyiz velayet ben de ama mahkeme 4 yaşına geldiğinde dava aç yatılı kalabilir demiş, böyle bişey mümkün mü ben kalmasını istemiyorum 4 yaş da küçük bir yaş üstelik hiç bir ihtiyacını ben söylemesem sormaz kendi kendine karşılamaz yani öncedendi tehditleri oldu ne yapabilirim
Merhaba, maruz kaldığınız durum karşısında başvurulabilecek hukuki imkanların, dosyanız ve mevcut durumunuz dikkate alınarak incelenmesi gerekir. Bu hususta dosyanın ayrıntılarına vakıf olmadan bilgi vermek yanlış ve yanıltıcı olacaktır. 0(242) 242 1 242 üzerinden bizlerle iletişim kurabilir; avukat kadromuzun danışmanlık hizmetinden istifade edebilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhaba bizim eşimle ikinci evliliklerimiz ikimizinde 1 er çocukları var benim kızım bende velayeti bende esiminde oğlan 10 yaşında onunda velayetini aldık yeni anne evli 1 çocuğu daha var oda babannesinde anne çalışıyor ama mahkeme görüş günleri hafta sonları çocuk gitmek istiyor anne müsait olmadığını söylüyor bunun için nasıl bı yol yurumemiz gerekiyor ilişki kurmaları açısından annenin çocuğu görme günlerinde en azından alabilmesi icin
Merhaba, aile hukuku avukatlarımız çerçevesinde nasıl bir hukuki yol izlenebileceğine ilişkin bilgi almak için hukuki danışmanlık hizmetimize müracaat edebilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhabalar benim oglum 3.5 yaşında ve eşimle anlaşamıyoruz . Benim erkek kardeşim uyuşturucu bağımlısiydi ve tedavi gördü. Ama ben bu yaşıma kadar bi sigara dahi içmedim hiç bir kötü alışkanlığım yok üniversite mezunuyum. Tamamiyle kendimi çocuğuma adamış bi anneyim . Eşim abim yüzünden oğlumu benden alabilir mi
Merhaba, bu konuda hukuki destek almak, haklarınızı korumanız açısından önemlidir. Velayet hakkı ile ilgili süreçleri ve olası sonuçları netleştirmek için bir avukattan danışmanlık almanız iyi olacaktır. İyi günler dileriz.
İyi günler 10 yaşındaki kızımın velayeti bende kızım hiç bir şekilde babasına gitmek onunla görüşmek istemiyor babası zaten her haftada almıyor 1 hafta görüşüyorsa 2 ay yok ortada bu durum kızımı kötü etkiliyor babası çağırdığı zaman çok fazla ağlıyor gitmemek görüşmemek için ne bende göndermek istemiyorum yasal olarak ne yapabilirim
Merhaba, aile hukuku avukatlarımız çerçevesinde nasıl bir hukuki yol izlenebileceğine ilişkin bilgi almak için hukuki danışmanlık hizmetimize müracaat edebilirsiniz. İyi günler dileriz.
Çocuklarımın velayeti annede ama bana göstermiyor yerlerini hangi şehirde olduklarını dahi bilmiyom
Merhaba, çocuğunuzla kişisel ilişki kurma hakkınızın ihlali söz konusu. Fakat bu hususta başta mahkeme ilamı olmak üzere boşanma davasında velayet hakkına ve çocukla kişisel ilişki kurma hususuna dair nasıl bir hüküm tesis edildiğini incelemek gerekir. Zira incelemeden vereceğimiz yanıt, yanlış ve yanıltıcı olabilir. Dolayısıyla 0(242) 242 1 242 üzerinden tarafımızla irtibat kurabilir; sürece ilişkin kapsamlı bir danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. İyi günler dileriz.
İyi günler velayeti annesinde olan bir kızım var. iştirak nafakasını çocuk bende kaldığı ayda yatırmak zorundamıyım .annesi ayrı illerdeyiz bana gelirkenki biletleri vs ben mi ödemeliyim bunun hukuki akrşılığı nedir.
Merhaba, çocuğun yanınızda kalma durumunun geçici olması halinde farklı, süreklilik arz etmesi halinde farklı bir hukuki karşılıktan söz edilir. Dilerseniz, iştirak nafakasına ilişkin merak ettiğiniz hususlar hakkında 0(242) 242 1 242 numaralı hattımız üzerinden danışmanlık hizmetimize müracaat edebilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhaba 16 yaşında kızım velayeti bende annede babasini görmek istemiyor yabancı uyruklu Suriyeli biriyle evli ondan iki çocuğu var doğum gününde kızımı aramamis o hafta diğer kizinin dogum gününe cagriyor oda üzülmüş engellemiş kızımı görüşmüyor diye tehtid etmiş polis eşliğinde alırım diye idrak yaşında olduğu için zorlama olabilir mi
Merhaba, aile hukuku avukatlarımız çerçevesinde nasıl bir hukuki yol izlenebileceğine ilişkin bilgi almak için hukuki danışmanlık hizmetimize müracaat edebilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhaba 2 çocuğum var nikah olmadigi için 3 yıl önce büyük cocgum yanimdaydi şuan çocuk 7 yaşına girecek ve ben mahkeme actimca anesi gelip aldı giti ben çocuğumla konuşunca çok düşkün olduğu için sürekli ağlar ve nezaman geleceksin der bana ne yapabilirim
Merhaba Kerem Bey, sözünü ettiğiniz durumda ne yapabileceğinize ilişkin değerlendirme yapabilmemiz için mevcut davanın durumu hakkında bilgi sahibi olmamız icap eder. Dilerseniz, (242) 242 1 242 numaralı hattımız üzerinden bizlere başvurabilir, danışmanlık hizmetimizi alabilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhabalar çocuğum 12 yaşın da velayeti ben de çocuk istemiyor beni babasını istiyor ama baba dava acmıyor almıyor çocuğu ne yapmalıyım
Merhaba, bahsettiğiniz durum çerçevesinde hangi imkanların mevcut olabileceğini ve bu hukuki imkanlardan hangilerinin tercih edilebileceğini değerlendirmek adına dilerseniz ofisimizle iletişim kurabilir; hukuk danışmanlığı hizmeti talebinde bulunabilirsiniz. İyi günler dileriz.
İyi günler,
Yurt dışında yaşayan bir vatandaş olarak sizden yardım almamız mümkün mü ?
Çünkü Almanya Bayern eyaleti tam bir yabancı düşmanlığına bürünmüş durumda
Konu torunumla ilgili
NSU davasına bakan Avukat Bernd von Heintschel Heinegg polis olan kızıma dünyayı dar ediyor her yere baş vurduk bütün alman avukatlar bu adamın ismini duyunca davayı almıyorlar hatta Türk konsolosluğu bile biz bişey yapamayız deyip bize yardım edemiyorlar aslında konu vekalet davası iken birden politik bir hal aldı bu konuyu Türkiye dış işleri bakanlığına taşımak istiyorum ama malum ayırımcılık var burda Sayın RTE asla sevilmiyor islama ve genellikle Türklere karşı savaş açmış durumdalar nereye gitsek kötü muamele görüyoruz eskiden de vardı ama şimdi gözümüze sokarak yapıyorlar mahkeme madde bağımlısı ceza almış uyuşturucu kaçakcılığı yapan ne ararsanız var olan bu şahısa torunumun tam velayetini vermek için polislerle iş birliğinde tüm bir aileyi yok etmeye çalışıyorlar bu eski Hakim şimdi avukat olarak dava alan kişinin emirleriyle herşey yalan ve illegal bir şekilde NSU davasının neden kapatıldığını anlamış durumdayız
Şimdilik isim vermek istemiyorum zaten olumlu bir cevapta alacağımı sanmıyorum ama bir denemek istedim konu aslında çok derin ben sadece özet olarak size yazdım
Saygılar
Merhaba, sözünü ettiğiniz olay oldukça kapsamlı ve karmaşık zannediyorum. Bu bakımdan, takdir edersiniz ki yalnızca bu bilgilerle size net bir hukuki yol haritası çizebilmemiz mümkün değil. Dilerseniz (242) 242 1 242 numaralı hattımız üzerinden hukuk büromuzla irtibata geçebilir; danışmanlık hizmetimizden faydalanabilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhaba 12 yaşında oglum ve 5 yaşında ki kızımın gecici velayetini babalar aldı bu velayeti benim anne babamın alma şansı varmı
Merhaba, çocuk(lar) hakkında velayet kararı verilirken gözetilen, dikkate alınan ve değerlendirilen birtakım kriterler mevcut. Hakim, söz konusu kriterler ışığında, çocuğun yüksek menfaatini merkeze alarak hakkaniyete uygun bir çerçevede karar verir. Bu karara karşı başvurulabilecek çeşitli hukuki imkanlar elbette mevcut. Velayet hakkının size verilmesini istiyorsanız yine bu isteğinizi yerine getirebilmek için hukuki mekanizmaları işletmek, gerekli adımları atmak icap eder. Dilerseniz büromuzla iletişim kurabilir; nasıl bir yol izlenmesi gerektiği hakkında danışmanlık hizmetimizden faydalanabilirsiniz. İyi günler dileriz.
Meraba 10 yaşındaki kızımın velayeti bende kızımı babası görüs gününde aldı daha geri getirmedi kızımı doldurmuş benle konusturmuyo göstermiyo kızımı gelmek istemiyorum dese bile babasından alabilirmiyim kızımı
Merhaba Aslıhan Hanım. Velayet kararı verilirken gözetilen pek çok husus bulunmakla birlikte bunlardan en önemlisi, çocuğun üstün yararıdır. Sözünü ettiğiniz durumu değerlendirmeden net bilgi vermemiz yanıltıcı olabilir. Dilerseniz hukuk büromuzla iletişim kurabilir, konu hakkında hukuki danışmanlık hizmetimize başvurabilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhabalar,
13,5 yaşındaki kızımın, anlaşmalı boşanma ile birlikte babasında kalmasına karar verdik. Görüşme günlerini illaki “şu şu günlerde, şu kadar süre ile” diye protokolde belirtmemiz şart mı? Kızımın istek ve arzusuna göre, o ne zaman, ne kadar süre arzu ederse diye geniş aralık bırakamıyor muyuz?
Veya protokolde gün ve sınır belirtmek şartsa, taraflar razı olduğu sürece bunlara uymamak sorun olur mu?
Merhaba, anlaşmalı boşanma davalarında en önemli unsurlardan birisi de protokoldür. Zira ilgili hakim, taraflarca ileri sürülecek protokol düzenlemelerine göre hüküm tesis eder. Dolayısıyla anlaşmalı boşanma protokolünüzün düzenlenmesinde uzman yardımı almanız en sağlıklı yaklaşım olacaktır. Dilerseniz ofisimizle iletişim kurabilir, protokol hakkında hukuk danışmanlığı talebinde bulunabilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhaba 16 yaşında kızım babasıyla görüşmek istemiyor doğum gününde veya özel günlerin de kızımı aramıyor aynı hafta ikinci evliliğinden olan kızınin doğum gününü kutlamak için davet ediyor kızımda ağlamış engellemiş sonrasında aileme polis eşliğinde alicam diye tehtid etmiş ne yapabilirim idrak yaşı gelmiş bulunmakta kalmayı kaldirabilirmiyiz
Merhaba, aile hukuku avukatlarımız çerçevesinde nasıl bir hukuki yol izlenebileceğine ilişkin bilgi almak için hukuki danışmanlık hizmetimize müracaat edebilirsiniz. İyi günler dileriz.
Benım kızım 9 yaşında velayeti bende ama kızım babasıyla görüşmek istemiyor zorlamama rağmen istemiyor ağlıyor baba da ısrar ediyor görüşmek için ama kızım ıstemiyor bende ısrar ediyorum ama kızıma istemiyor ne yapabilirim bu durumda
Merhaba Fadime Hanım. Bu hususta gerek hukuki gerekse çocuğun psikoloji ve babasıyla iletişimi çerçevesinde diğer disiplinlere (psikoloji vs.) müracaat hususunda nasıl bir yol takip edilmesi gerektiğine ilişkin değerlendirme talep edebilirsiniz. Bunun için iletişim araçlarımız yardımıyla büromuzla irtibat kurabilir ve hukuki danışmanlık hizmetimize başvurabilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhaba, çekişmeli olarak boşandık, 2 yasında oğlum var. Ayda 20 saat görüş süresi uygun görüldü ancak çocukta babasından sonra kötü reaksiyonlar almaktayım, babanın nişanına bu yaşta katılması ne derece uygundur? Çocuğun etkilendiğine dair Pedagog raporu aldığımda nasıl bir süreç başlayabilirim. Nasıl bir yol izlemeliyim. Babası maddi manevi hiçbir şekilde yardımcı değil. Kreş ve ameliyat parasını bile vermedi.
Merhaba, bahse konu durumda nasıl bir hukuki yol takip edilmesi gerektiğine ilişkin kapsamlı bir değerlendirme yapmak daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır. Zira boşandığınız eşin çocuğunuza karşı devam eden yükümlülüklerinin ihlali, çocuğun babası ile kurduğu kişisel ilişkinin durumu ve çocuğun psikolojik vaziyeti başta olmak üzere somut olayı birkaç farklı açıdan değerlendirmek icap eder. Bu itibarla dilerseniz büromuzla iletişim kurabilir ve hukuk danışmanlığı hizmetimize müracaat edebilirsiniz. İyi günler dileriz.
Merhabalar ben ve çocuğumun babası evlenmedik velayet de şuan kimsede değil ama oğlum benimle kalıyor 7 aylık ben barda çalışıyorum o sırada annem bakıyor çocuğa maddi durumumuz pek iyi olmadığı için oğlum mama içtiği için babası bı kere bile bize yardım etmedi iki aydır barda garsonluk yapıyorum şimdi ise çocuğumun babası velayet davası acacakmis barda çalışmam velayetin bana verilmesini etkiler mi
Merhaba,
Çocuğun üstün yararı esas alınarak velayetin kime verileceği belirlenir. Barda çalışıyor olmanız, çocuğunuzun hayatına olumsuz etkide bulunmuyorsa, velayetin size verilmesine mani olmaz. Çocuğunuzun bakımı ile ilgilendiğinizi ve gereksinimlerini karşıladığınızı göstermeniz önemlidir.
Söz konusu çocuğun babasının bugüne değin maddi veya manevi sorumluluk almadığını ispat etmek ise size avantaj sunar. Son olarak, çocuğunuzun sizinle daha iyi bir hayat sürdüğünü belirtmek adına uzman bir hukukçudan danışmanlık almanız yararlı olacaktır.
Kolaylıklar dileriz.
Merhabalar eşimle boşanma kararı aldık ikimizde 2 ci evligi eşim ilk evliginde bi cocuguvar onj vealayetini babasına verdi şuan bizimde 2 cocugumuz var eşim ailesin yanına gitti maddi durumları yok be cocuklarımın velayetini nasıl alabilirim
Merhaba, çocukların velayetini almak için ekonomik durumunuzun, çocukların bakımını sağlayabileceğinizi ve onların yararına olacağını kanıtlamanız gerekir. Avukat yardımına başvurarak boşanma davası açmanız önerilir. İyi günler dileriz.
Kolay gelsin eşim beni 3 yıldır aldatıyormuş fotograflar ve kanıtlarım var ben 1 sene önce boşandım cocuklarım 5 ve 10 yaşında ikiside kız cocugu eşim boşanırken hiç bişey istemedi velayetide istemedi ve şu anda hala sevgilisiyle konusuyor beraber kalıyolar geziyolar tozuyolar bütün fotografları elimde mevcut eve falan alıyor sevgilisini temmuz ayında komple cocuklar annesinde kalıyor normalde birde bayramın 1. Günü bende diger günler annesinde ben bunun önüne gecebilirmiyim cünkü evde zina yapacak cocuklarımın yanında vede cocuklarıma hiç bir şekilde 5 tl harcamıyor hep benden istiyor bunun için dilekce falan versem kanıtlasam anneye vermesem cocukları
Merhaba, mahkemeye başvurup, annenin sevgilisiyle birlikte yaşaması ve çocukların yanında uygunsuz davranışlarda bulunmasının çocukların gelişimini olumsuz etkilediğini belirtin. Elinizdeki fotoğrafları delil olarak sunun. Mahkeme, kişisel ilişkiyi kısıtlayabilir veya denetimli görüşme kararı verebilir. İyi günler dileriz.