Tehdit suçu şartları ve cezası kanun koyucu tarafından Türk Ceza Kanunu’nun ikinci kitabı olan Hürriyete karşı suçlar kısmında yer verilmiştir. (TCK md. 106) Tehdit suçu cezası TCK 106. maddesinde 3 fıkra olarak düzenlenmiştir. (TCK Md. 106/1, 106/2, 106/3) Tehdit suçu gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan bir kötülüğün, belli bir kişiye karşı ileride muhtemelen gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Bu suç ancak kasten işlenebilir ve haksız bir zarar vereceğini veya kötülük edeceğini failin kişiye bildirmesiyle oluşur.
“TCK md.106/1– Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.”
Tehdit, bazı suç tiplerinde, suçun unsuru veya nitelikli hali olarak karşımıza çıkmaktadır. Böyle durumlarda tehdit suçundan ötürü ayrıca ceza verilmez. Örneğin yağma veya cinsel saldırı suçlarında olduğu gibi.
Tehdit suçunda, tehdide konu zarar tehlikesinde neticenin gerçekleşmesi aranmaz. Bir kişiyi, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit etmek suçun oluşması için yeterlidir.
İçindekiler
Tehdit Suçunun Şartları Nelerdir?
Tehdit suçunun şartları TCK md. 106’da belirtilmiştir. Buna göre; Tehdidin ciddi olması gerekir. Bu tehdit bir kimsenin irade özgürlüğünü zarar verme bahanesiyle tehlikeye düşürmelidir. Tehdide neden olan söz ve davranışın mağdura ulaşmış olması gerekir. Aksi halde tehdit suçu oluşmayacaktır.
Tehdit Suçunun Unsurları
Tehdit Suçunun Maddi Unsuru Nedir?
Tehdit suçunun maddi unsurları fail, mağdur ve hareket olarak üç ana başlıkta incelenebilir.
Fail : Tehdit suçunun faili herkes olabilir.
Mağdur : Tehdit mağdurunun belirli veya belirlenebilir olması gerekir. Tehdidin yöneldiği kişinin tehdidi anlayabilecek ve algılayabilecek durumda olması gerekir. Bu nedenle, algılama yeteneği olmayanlara karşı tehdit suçu işlenemez.
Hareket : Tehdit suçunu oluşturan fiil, bir kişiyi, kendisine kötülük edeceğinden bahisle tehdit etmektir. Tehdidin, kişiyi korku ve telaşa düşürmeye, iç huzurunu bozmaya elverişli olması gerekir. Nitekim Yargıtay’a göre, failin sarf ettiği sözlerin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratmaya elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Bu nedenle mağdur üzerinde korku yaratmaya elverişli olmayan zarar beyanı işlenemez suç sayılır ve cezalandırılmaz. Ancak tehdidin somut olayda mağdur üzerinde ille de etkili olması gerekli değildir. Mağdur tehdidi ciddiye almasa dahi, tehdit korkutmaya elverişli ise suç oluşmuştur.
Tehdit suçunda, saldırının bizzat fail tarafından gerçekleştirileceğinin beyan edilmesi gerekmez. Saldırının, üçüncü bir kişi tarafından gerçekleştirileceğinin beyan edilmesinde de suç oluşur. Saldırıya uğratılacağı bildirilen değerin hukuksal bir korumadan yararlanıyor olması gerekir.
Hukuk düzeninin faile bir hak veya yetki verdiği durumlarda, bu hak ve yetkinin kullanılacağının kişiye bildirilmesi bu suçu oluşturmaz.
Tehdidin, mağdura yönelik olması şart değildir. Mağdurun bir yakınına yönelik de olabilir.
Tehdit, herhangi bir araçla veya üçüncü bir kişi aracılığıyla da mağdura bildirilmiş olabilir. Burada önemli olan failin kastının, beyanının mağdura iletileceğini kapsamasıdır.
Kötülükte bulunulacağının mutlaka sözlü olarak bildirilmiş olması gerekmez; tehdit anlamına gelebilecek herhangi bir davranışla da bu suç işlenebilir.
Tehdit Suçunun Manevi Unsuru Nedir?
Tehdit suçu, kasten işlenebilen bir suçtur. Suçun manevi unsurunun gerçekleşmesi bakımından önemli olan, bu davranışın bir kimseyi korkutma kastıyla yapılmış olmasıdır.
Suç olası kastla da işlenebilir, böyle bir durumda ceza indirilir. Şayet fail, tehdit ettiği saldırı veya zararın “haksız” olduğunu bilmiyorsa, diğer bir deyişle hakkı olan bir hususu yapmakla tehdit ettiğini sanıyorsa, kusurlu sayılmaz. (TCK md.30/4)
Tehdit Suçunun Nitelikli Halleri Nelerdir?
Tehdit Suçunun;
- Silahla,
- Kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle,
- Birden fazla kişi tarafından birlikte,
- Var olan veya var sanılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, işlenmesi durumunda ceza arttırılır. (TCK md.106/2)
Tehdit suçunun, terör amacıyla bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi durumunda suç, “terör suçu” sayılır (TeMK md.4a) ve ceza ağırlaştırılır (TeMK md.5).
Tehdit Suçunun Hukuka Aykırılık Unsuru Nedir?
Belirli bir hakkı savunmak amacıyla tehdit nitelikli sözler sarf edildiğinde, meşru savunma hükümlerinin uygulanması mümkündür.
Tehdit Suçunun Özel Görünüş Biçimleri Nelerdir?
- Teşebbüs : Tehdit, salt hareket suçu olması nedeniyle kural olarak teşebbüse elverişli değildir. Ancak icra hareketleri bölünebiliyorsa teşebbüs düşünülebilir. (Örneğin mektupla tehditte, mektubun mağdura ulaşmadan ele geçirilmesi.) Tehdide konu hukuksal değerin zarara uğratılacağının mağdura bildirilmesi ile suç tamamlanır.
- İçtima : Tehdit; cinsel saldırı, yağma gibi bir başka suçun unsuru veya nitelikli hali olarak öngörülmüşse, bileşik suçtan (TCK md.42) söz edilir ve tehditten ayrıca ceza verilmez. Ancak tehdit suçu yanında bileşik suç ilişkisine girmeyen bir başka suç da gerçekleşmişse gerçek içtima kuralları uygulanacaktır. Tek fiille birden fazla farklı suçun oluşması durumunda ise fikri içtima (TCK md.44) söz konusu olacağı için daha ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı failin cezalandırılması yoluna gidilir.
Öte yandan, TCK md.106/3’te “Tehdit amacıyla kasten öldürme, kasten yaralama veya malvarlığına zarar verme suçunun işlenmesi halinde ayrıca bu suçlardan dolayı ceza verilir” denilmektedir.
Tehdit suçu, zincirleme biçimde de işlenebilir. TCK md.43’ün açıklığı gereği, ancak mağdura yönelik birden çok müteakip tehdit zincirleme suç kapsamında sayılabilecektir. Buna karşılık, aynı söz veya davranışla aynı anda birden fazla kişi tehdit edilmişse, TCK md.43/2 gereği zincirleme suçtan söz edilebilir.
- İştirak : Tehdit suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesinin nitelikli hal oluşturacağını yukarıda belirtmiştik.
Tehdit Suçunda Kovuşturma Aşaması Nasıl İşler?
Tehdit, “hayat, vücut veya cinsel dokunulmazlığa yönelik” ise, re’sen kovuşturma yapılır. Ancak bunlar dışındaki hukuksal değerlere yönelik bir tehdit varsa, kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Mağdurun soruşturma aşamasında şikayetten vazgeçmesi halinde savcılıkça takipsizlik kararı verilerek dosya kapatılır ancak kovuşturma aşamasında şikayetten vazgeçmesi halinde Mahkemece düşme kararı verilir.
TCK md.106/2’de öngörülen nitelikli haller söz konusu olduğunda ise, soruşturma ve kovuşturma her şekilde re’sen yapılır.
Tehdit Suçu Uzlaşmaya Tabi Midir?
Tehdit suçunun basit hali uzlaşmaya tabidir. (Tck md.106/1) Uzlaşma kapsamında olan şuçlar Ceza Muhakemesi Kanunu md. 253 vd. sayılmıştır. İstisnalar hariç kural olarak şikayete tabi suçlar uzlaşma kapsamındadır. Tehdit suçunun basit hali ile işlenmesi halinde, şüpheli ile mağduru iradelerine bağlı olarak uzlaşabileceklerdir. Tehdit suçunun nitelikli hallerde işlenmesi halinde soruşturma aşaması tamamlanınca savcılık tarafından iddianame yazılarak dava açılacaktır. (TCK md. 106/2)