İçindekiler
Tanımanın İptali Davası
Tanımanın iptali davası Aile Mahkemesi’ne açılan bir davadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m.295 uyarınca bu konu ile ilgili bilgiler açıklığa kavuşturulur. Tanıma olarak adlandırılan durum çocuğun baba ile soy bağının kurulması için uygulanır. Çocuk evlilik dışında dünyaya gelmişse ve biyolojik babası kanunda yer alan şekli ile tek taraflı olarak irade beyanında bulunursa tanıma gerçekleşir. Bu işlem ile baba ve çocuk arasında soy bağı kurulur.
Tanıyan taraf yani baba iradesini açıkladığında ve kanundaki şekil şartını yerine getirdiğinde hukuki sonuçları da doğar. Tanıma gerçekleştiğinde çocuğun kayıtlı olduğu yerde bulunan nüfus memurluğunun çocuğun annesine durumu bildirmesi gerekir. Çocuğun vesayet altında bulunması durumunda ise nüfus memurluğu bu defa vesayet makamına durumu bildirmekle yükümlüdür. Bildirim yapılmamış olsa dahi tanımanın hukuki sonuçları doğar. Çocuk babasının hanesine kaydedilir.
Baba adı, soyadı, anne kimlik bilgileri ile birlikte kayıtlı yer bilgileri de baba hanesine ilave edilip tescillenen bilgiler arasında yer alır. Yazılı yollardan yapılan tanıma beyanlarında ise doğrudan aile kütüklerine tescil işlemi uygulanır.
Tanımanın Şartları Nelerdir?
Tanımanın iptali davası açılacağı zaman mahkemeye dilekçe verilerek hareket edilir. Bu işlemler sırasında dilekçelerin eksiksiz ve tam olarak doldurulması gerekir. Tanıma işlemi ile birlikte çocukla baba arasında bir soy bağının olduğu kabul edilmiş olur. Bazı haklar kişiye sıkı sıkıya bağlıdır. Tanıma da bu tür haklardan biridir. Babanın hayatta olması bu hakkı kullanabilmesi için yeterlidir. Ayrıca babanın temyiz kudreti ile ilgili olarak bir engeli olmamalıdır.
TMK 295. maddesi uyarınca çocuk baba tarafından tanındığında doğum tutanağı düzenlenecek ve babanın hanesine baba soyadı ile birlikte tescil edilecektir. Tanıma beyanı sırasında kişi küçük, kısıtlı ya da ayırt etme gücüne sahip olmadığında bu hallerde veli ya da vasinin rızasına bakılır. Tanımanın şartları incelendiğinde kanunda bu konulara açıklık getirildiği görülmektedir. Biyolojik baba ayırt etme gücüne sahip değilse tanıma beyanını yapamaz. Ayrıca bu durumdaki biyolojik babanın yasal temsilcisinin de baba adına beyanda bulunma hakkı yoktur.
Tanımanın engelleri arasında yer alan çocuğun başka bir erkekle soy bağının olması durumu da önemli bir ayrıntıdır. Çocuk bir başka erkekle soy bağına sahipse öncelikle bu soy bağının ortadan kaldırılması gerekir. Bunu gerçekleştirmek içinse soy bağının reddi veya tanımanın iptali davası açılması zorunludur. Tanımanın gerçekleşebilmesi şekil şartlarının yerine getirilmesi ile mümkün olur. Bunun için çocukla soy bağının tanınmasını isteyen baba kanuna göre hareket etmelidir.
Yasalar gereği başvuru sırasında 4 farklı başvuru yapılabilir:
- Nüfus memuruna baba tarafından yapılan yazılı bir başvuru.
- Mahkemeye babanın yapacağı yazılı başvuru.
- Noterde hazırlanmış resmi bir beyan.
- Babanın vasiyetnamesinde yapacağı beyanı.
Tanımanın Tescili Nasıl Yapılır?
Tanımanın tescili yapılırken tanıma hangi yolla gerçekleşmişse ona göre hareket edilmesi gerekir. Nüfus memuruna yapılan başvuru sırasında yazılı bir beyan verildiğinde doğrudan aile kütüklerine tescil işlemi yapılmaktadır. Mahkemeye baba tarafından yapılan yazılı başvurularda ise mahkemenin sonucu nüfus müdürlüğüne bildirmesi gerekir. Baba tanıma işlemi için noter kanalı ile hareket ettiğinde ise noterin senedin düzenlendiği tarihten itibaren on gün içerisinde nüfus müdürlüğüne bildirim yapması gerekir.
Baba vasiyetnamesinde bu durumu beyan ederse bu defa da vasiyetnameyi açacak olan hâkimin bildirimi nüfus müdürlüğüne yapması gerekli olur. Çocuk tanındığında ise baba hanesine tescil edilecektir.
Tanımanın İptali Davasını Kimler Açabilir?
Tanıma bir irade beyanıdır. Bu irade beyanını çocukla soy bağı olduğunu kabul eden biyolojik baba şekil şartlarına uyarak yapabilir. Bu sayede çocukla babası arasında bir soy bağı kurulabilir. Tek taraflı bir irade beyanı olan tanıma irade sakatlığı gerekçe gösterilerek tanıyan tarafından iptal edilebilmektedir. Bunun yanı sıra ilgili kişilerce de tanımanın iptali davası açılabilmektedir. Bu sayede tanımanın geçersiz kılınması amaçlanır.
Tanımanın iptali davasını tanıyan kişi açabilir. Bu davayı açma hakkına sahip olan kişilerden biri de çocuğun anasıdır. Çocuk da tanımanın iptali davası açabilme hakkına sahiptir. Çocuk hayatta değilse bu defa çocuğun altsoyu da dava açabilme hakkına sahiptir. Çocuğun hayatta olmaması halinde Cumhuriyet Savcısı, hazine ve diğer ilgili kişiler de dava açabilmektedir.
Tanımanın İptali Davasında İspat
Tanımanın iptali davası ispat yükü davacıya aittir. Davacının ispat etmekle yükümlü tutulduğu durum tanıyanın baba olmadığının kanıtlanmasıdır. Tanımanın iptali davası tanıyan tarafından açılmadığı takdirde davacı tarafa ispat yükü hukuken getirilmiştir. Tanıyan dışındaki kişilerce açılan bir tanımanın iptali davasında çocukla baba arasında biyolojik bir bağ olmadığının kanıtlanması zorunludur. Bunun için yapılan DNA testi, kan testi gibi bilimsel nitelik taşıyan işlemlere gerek duyulur.
Tanımanın İptali Davası Hangi Mahkemede Açılır?
Tanımanın iptali davası görevli ve yetkili mahkemelerce neticelendirilen davalar arasındadır. Bu tür davalar için görevli mahkemeler Aile Mahkemesi’dir. Aile Mahkemesi’nin bulunmaması durumunda ise bu defa Asliye Hukuk Mahkemeleri görev yapar. Yetkili mahkeme ise taraflardan birinin dava yeri mahkemesi olabileceği gibi doğum sırasındaki yerleşim yeri mahkemeleri de olabilmektedir. Bu tür davalarda hak düşürücü sürenin de dikkate alınması gerekir.
Tanımanın İptali Davası Dava Zamanaşımı Süresi
Tanımanın iptali davası dava zamanaşımı süresi de bilinmesi gerekenler arasındadır. Tanıyana ait dava hakkının iptal sebebi öğrenilmesi ile birlikte bir yıl içinde ve her halükârda tanımanın üzerinden 5 yıl geçmişse hak düşürücü süreden söz edilebilir. İlgili kişiler dava açacağı zaman ise davacının tanımayı öğrenmesinin ardından ve tanıyanın da çocuğun babası olmayacağını öğrendiği tarihle başlar. Bu süre bir yıl ve her halükârda tanıma üzerinden beş yıl geçtiğinde düşmektedir. Çocuk dava açacaksa bu durumda ergin olduktan sonra bir yıl geçtiğinde dava hakkı düşer.
Tanımanın İptali Sonuçları Nelerdir?
Tanımanın iptali sonuçları bakımından ele alındığında hukuki açıdan ortaya çıkan neticeler olur. Bu durumda hakimin tanımanın iptaline karar verdiği durumlarda çocukla arasında biyolojik bağ olduğu düşünülen babanın soy bağı ilişkisi sonlanır. Bu tür davalar sonucunda kişisel ilişki kurma hakkının da sonlandığı görülmektedir. Tanımanın iptali kararı verildiğinde nüfus müdürlüğünde bunun tescil edilmesi gerekir. Tanımanın iptali davasının bir diğer sonucu da çocukla tanıyan arasında ortaya çıkan mirasçılık ilişkisinin sonlanmasıdır.
Bunun yanı sıra çocukla tanıyanın hısımları arasındaki mirasçılık ilişkisi de biter. Tanıma yolunu kullanan babanın çocuğun velayeti ile ilgili olarak bir hak kazanması söz konusu değildir. Evlilik dışı çocuklarda çocuğun velayeti annede bulunur. Bunun için hâkim kararına gerek duyulmazken velayet, doğumla birlikte kendiliğinden anaya geçen bir haktır. Baba velayet hakkını almak istediğinde hukuk yoluna başvurmak zorundadır. Tanıyanın çocuğun velayetini alabilmesi için mahkeme kararı gerekir.
Tanıyana bazı koşullar olması durumunda verilebilen velayet hakkı için annenin ölmüş olması ya da kısıtlı bulunması gerekir. Annenin küçük olması durumunda da hâkim çocuğun menfaatine uygun hareket ederek karar verir. Tanımanın iptali davası açıldığında ve tanıma geçersiz sayıldığında tanıyanın çocuğa bakmak, eğitim masraflarını karşılamak ya da diğer sorumlulukları yerine getirmek gibi bir yükümlülüğü kalmamaktadır. Bu dava ile birlikte tanıyanla çocuk arasındaki soy bağı ilişkisi sonlanır.