İstihkak davası birçok hukuki gerekçeye bağlı olarak açılabilen ve mevzuatta farklı yerlerde düzenlenen önemli bir dava türüdür. İstihkak davası, borçluya ilişkin haciz işleminde sıkça gündeme gelir. Temelde bir malın mülkiyetinin belirlenmesini konu alan istihkak davası; bir borçluya ilişkin haciz işlemi yapılırken, borçluya ait olduğu düşünülen mala haciz konulur ve bu mala ilişkin borçlu veya bir üçüncü kişi, mal sahibinin bir başkası olduğunu ifade ederse bu durumda söz konusu malın sahibini belirlemek açılan davadır.
İstihkak davasına ilişkin hukuki süreç ve önemli hususlar izah edilmeden belirtmek gerekir ki istihkak davası gibi mülkiyet hakkını esas alan davalar son derece önemli olup güçlü ve sağlam bir hukuki zemine oturtulmalı ve sürecin takibi sıkı sıkıya yapılmalıdır. Aksi takdirde çok ciddi hak kayıpları yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Bu itibarla, emsal davalarla deneyimini artırmış uzman bir avukattan hukuki yardım alınması, gerek süreç içinde gerekse sonrasına olumsuz durumlar ile baş başa kalmamak adına önemlidir.
İçindekiler
Hacizde İstihkak Davası
İstihkak davası uygulamada kendisini en çok haciz ile birlikte gösterir. Haczedilen malın, hacze maruz kalan kişiye değil bir başkasına ait olduğu iddia edildiğinde söz konusu malın kime ait olduğunu tespit içinde hacizde istihkak davası söz konusu olacaktır. Hacizde istihkak davası, İcra İflas Kanununun 96.md’sinde düzenleme alanı bulmuştur. Haczedilen bir malın üçüncü kişiye ait olduğu iddia edildiğinde haciz tutanağına bu durum geçirilir fakat yine de söz konusu mal haczedilmiş olunur.
Haczedilen malın bir üçüncü kişiye ait olduğu iddia edildiğinde bu iddia kimi zaman hakikaten gerçeği yansıtırken kimi zaman da kötü niyetli olarak, söz konusu malın bir başkasına ait olduğu iddia edilmek suretiyle malın hacizden kurtarılması amaçlanır. Bu tür durumların tespit edilebilmesi ve mal sahipliğine ilişkin muğlak durumun netleştirilebilmesi için hacizde istihkak süreci takip edilir.
Hacizde istihkaka davasının temel gayesi, hacze konu edilen malın kime ait olduğunun şüpheye yer bırakmayacak kesinlikte belirlenmesidir. İstihkak davası ile mal sahibi belirlenir ve malın hacze konu edilip edilmeyeceği tespit edilir. İlk olarak borçluya ait mallar haczedilir. Fakat bu mallar kafi gelmediği takdirde yukarıda ifade edilen çekişmeli mallar haczedilir.
Çekişmeli mallar şayet borçlunun elinde bulunuyorsa bu mallar haczedilerek el konulabilir. Fakat çekişmeli mallar bir üçüncü kişinin elinde bulunuyorsa bu durumda yine hacze konu edilir fakat çekişmeli mal, istihkak davasının sonuçlanmasına kadar yediemin sıfatı ile üçüncü kişinin elinde bırakılır.
İstihkak davası sadece mülkiyete dayanmaz. Bunun yanı sıra rehin altında bulunan malın haczedilmesi halinde de rehin sahibi kişinin istihkak iddiası mümkündür. Böyle bir durumda istihkak davası ile mülkiyet hakkı yerine rehin hakkı incelenir.
Hacizde istihkak davası incelenirken; malın borçlunun elinde bulunması ya da borçlu ile beraber üçüncü kişinin elinde bulunması ve malın üçüncü kişide bulunması olmak üzere ikili bir ayrım yapılır. Zira prosedür de bu ikili ayrıma göre şekillenir. Haciz sürecinde, borçlunun elinde bulunan bir mal, bir üçüncü kişi veya borçlu tarafından bir başkasına ait olduğu ifade edilirse mevcut durum tutanağa geçirilir ve mala haciz konur.
- Malın Borçlunun Elinde Bulunması
Yalnızca ait olma durumunda değil, yukarıda ifade edildiği üzere sınırlı ayni haklar söz konusu olduğunda da bu yönde iddiada bulunulabilir. Bunun yanı sıra iddianın haciz esnasında gerçekleştirilmesi de mecburi değildir. Hacizden haberdar olunmasıyla birlikte 7 gün içinde de istihkak iddiasında bulunulabilir. İstihkak iddiası ile beraber durum her iki tarafa da bildirilerek tarafların bu iddiaya itiraz edip etmemesi beklenir.
Borçlu veya alacaklının, öne sürülen istihkak iddiasını üç gün içinde itiraz etmesi gerekir. Şayet bu süre içinde istihkak iddiasına itiraz edilmezse iddia kabul edilir ve söz konusu mal istihkak iddiası ile beraber işlem görür. Mevcut durumda şayet mülkiyet iddiası bulunuyorsa haciz kalkar, rehin iddiası bulunuyorsa rehinli olarak haczedilmiş olur.
Taraflar, istihkak iddiasını üç gün içinde itiraz ederse, icra müdürü mevcut dosyayı icra mahkemesine gönderir. İcra mahkemesi ise önüne gelen dosyanın takip edilmesi ya da ertelenmesi yönünde karar alır. Bu gibi durumlarda genellikle takibin ertelenmesi ve istihkak iddiasında bulunun üçüncü kişinin teminat göstermesi beklenir. Üçüncü kişi tarafından gösterilecek teminatın talep edilmesindeki amaç, netice itibariyle haksız olunması halinde alacaklının zararının karşılanmasıdır. Üçüncü kişi tarafından teminat gösterilmediği takdirde takip devam eder.
Söz konusu takip, sadece istihkak iddiasına konu mallar için ertelenecektir. Çekişme bulunmayan mallara ilişkin haciz ve satış süreci devam eder. Şayet icra mahkemesi, istihkak iddiasının kötü niyetle bulunulduğu kanaatine varırsa yani satışın ertelenmesi için istihkak iddiasında bulunulduğunu tespit ederse bu takdirde çekişmeli mallar için de takibin devamı yönünde karar verilir. Sonrasında ise hacizde istihkak davası sürecine gelinir.
Üçüncü kişinin, takibin devamına ilişkin veya durdurulmasına dair mahkeme kararının kendisine ulaşması ile birlikte yedi gün içinde istihkak davası açmalıdır. Söz konusu sürede istihkak davası açılmaz ise istihkak iddiasından vazgeçildiği yönünde karar alınır ve istihkak iddiasında bulunulan mal üzerindeki çelişme sonlanır, satış sürecine geçilir.
- Malın Üçüncü Kişinin Elinde Olması
Haczedilen mal şayet üçüncü kişinin elinde bulunuyorsa ve söz konusu mala dair üçüncü kişi istihkak iddiasını ileri sürüyorsa bu durumda mal haczedilir ancak üçüncü kişide kalır. Üçüncü kişi malı teslim etmeyebilir veya yediemin olarak elinde bulundurulabilir. İstihkak iddiasına konu edilen malın üçüncü kişinin elinde bulunması durumunda ispat yükü açısından önemli bir farklılık bulunur. Bu tür bir durumda, ispat yükü, mevcut malın borçluya ait olduğunu ileri süren alacaklıya geçecektir.
Üçüncü kişide bulunan malı haciz eden icra dairesi tarafından alacaklıya 7 gün süre ile istihkak davası açma hakkı tanınır. Alacaklı, yedi gün süre içinde istihkaka davasını açmazsa söz konusu mal üzerindeki haciz kaldırılır. Bir diğer ifade ile alacaklı, üçüncü kişice ileri sürülen istihkaka iddiasını kabul etmiş sayılır.
İstihkak iddiasına konu edilen malın üçüncü kişinin elinde bulunması, davacı ve davalı taraflar açısından da önemli bir farklılık getirir. Böyle bir durumda istihkak davası, alacaklı tarafından açılır. Davanın dava edilen tarafı ise üçüncü kişidir.
İstihkak iddiasına konu edilen malın üçüncü kişide ya da borçluda bulunmasına göre değişen prosedür aşağıda ifade edilmiştir. Buna göre, söz konusu mal borçluda bulunuyorsa:
- İstihkak davası üçüncü kişi tarafından açılır,
- İspat yükü borçluya aittir,
- Açılan istihkak davasına özel tazminat kalemleri bulunur,
- Takibin durması mahkeme kararı ile gerçekleşir.
Malın borçluda bulunması halinde süreç yukarıda ifade edildiği gibidir. Ancak maş üçüncü kişide genel prosedür şu şekildedir:
- İstihkak davası alacaklı tarafından açılır,
- İspat yükü alacaklıdadır,
- Davaya özel tazminat bulunmaz,
- Takip kendiliğinden durur.
İstihkak Davası Hangi Mahkemede Açılır?
İstihkak davalarında görevli mahkeme icra mahkemeleridir. Yetkili mahkeme ise icra takibini yapan icra dairesinin bağlı bulunduğu yer mahkemesidir. İstihkak davasının tarafları, istihkak iddiasında bulunulan malın borçluda ya da üçüncü kişide olmasına göre değişir. Mal borçluda bulunuyorsa üçüncü kişi davacı olup alacaklı da davalıdır. İddiaya konu teşkil eden mal üçüncü kişide bulunuyorsa bu durumda alacaklı kişi davacı, üçüncü kişi ise davalıdır.
İstihkak Davası Dilekçe Örneği
İstihkak davası ile arzu edilen neticenin elde edilebilmesi için haklı olmak kafi değildir. Haklı olmanın yanında haklılığın somut deliller ile ispat edilmesi gerekir. İspat ise büyük oranda dilekçeler üzerinden sağlanır. Dolayısıyla istihkak davası dilekçesi fevkalade mühimdir. Dilekçenin güçlü ve etkili bir hukuki zemine oturtulması, hukuki açıdan etraflıca düzenlenmesi önemlidir.
Uygulamada kişiler, istihkak davası dilekçe örneği şeklinde araştırmalar yaparak online platformlarda paylaşılan dilekçe örneklerinden yararlanmaktadır. Fakat bu tür örnek dilekçelerin kullanılması genellikle hak ve menfaat kaybı yaşanmasına neden olur. Zira istihkak davası dilekçesinin somut olay değerlendirilerek özel olarak hazırlanması gerekir. Hazır bir taslak kullanıldığında somut olaya ilişkin özellikle es geçilecek, güncel mevzuat ise ıskalanacaktır. Bu itibarla alanında uzman bir avukattan hukuki danışmanlık almak suretiyle dava dilekçesi hazırlamak çok daha yararlı olacaktır.
Malın Elden Çıkması Halinde İstihkak Davası
İstihkak davası, yukarıda ifade edildiği üzere haciz durumunda söz konusu olduğu gibi, malik olunan bir malın rıza dışında elden çıkmasıyla da açılabilir. Malın elinden çıkması halinde açılacak istihkak davasında, malın dolaysız zilyetliğini kaybeden kişi, dolaysız zilyetliğini yeniden sağlamak için dava yoluna başvurur. Yani bu tür nedenlerden ötürü açılan istihkak davasında temel amaç dolaysız zilyetliği tekrar sağlamaktır.
Malın elden çıkmasına halinde açılacak istihkak davası yalnızca taşınır mallar için söz konusudur. Şayet taşınmaz mal söz konusu ise bu durumda tapı sicilinin düzeltilmesi davası gündeme gelir. Taşınmaz mallarda, tapu sicilinde hak sahibi olarak kim bulunuyorsa taşınmazın maliki de o kişidir.
Mülkiyet hakkı ile ayrılmaz bir biçimde bağlı olan istihkak davasında malik olduğunu ileri süren kişi muhakkak mülkiyet hakkını ispat etmelidir. Ayni hakka dayanan ve ayni bir dava olan istihkak davası herhangi bir süreye tabi olmayıp gerekli şartların mevcudiyeti halinde her zaman aşılabilir.
Herhangi bir mal, kişinin elinden çıktığı takdirde iki tür dava söz konusu olur. Bu davalar istihkak ve taşınır davalarıdır. Somut olay değerlendirildikten sonra istihkak davası mı yoksa taşınır davası mı açılacağına karar verilecektir. Bu noktada takip edilen prosedürü şu şekilde ifade etmek mümkündür:
- İstihkak davası gerek taşınır gerekse taşınmazlar için açılabilirken taşınır davası yalnızca taşınır mallar için açılabilir.
- İstihkak davası için yalnızca malik olmak yeterliyken taşınır davasının mala bir şekilde zilyet olan kişi tarafından açılması gerekir.
- İstihkak davasının muhakkak ayni hak iddiasına dayanması gerekirken taşınır davası, mülkiyet hakkı iddia etmeyenler tarafından da açılabilir.
- Miras sebebiyle istihkak istisna olmak üzere istihkak davası herhangi bir hak düşürücü süreye tabi değildir ancak taşınır davası için hak düşürücü mevcuttur.
Miras Sebebiyle İstihkak
TMK md.637 ve devamı hükümlerinde düzenlenen miras sebebiyle istihkak davası, tereke malını elinde bulunduran kimseden bu malın alınması amacıyla açılır. Miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı; yasal ya da atanmış mirasçıların olup söz konusu terekenin tamamını veya bazı malları elinde bulunduran kişiye karşı açılır. Miras sebebiyle istihkak davası kabul edildiği takdirde davaya konu teşkil eden tereke malları davacıya tekrar verilir. Miras sebebiyle istihkak davasında davalı tarafın söz konusu malların zamanaşımı suretiyle kazanıldığını ileri sürme hakkı yoktur.