Modern ceza adalet sistemleri, suç işleyen bireyin sadece cezalandırılması ve toplumdan tecrit edilmesi anlayışından uzaklaşarak, onu rehabilite etmeyi, topluma yeniden entegre etmeyi ve tekrar suç işlemesini önlemeyi temel amaç olarak benimsemiştir. Bu felsefenin infaz hukukundaki en önemli ve en yaygın yansımalarından biri, Denetimli Serbestlik kurumudur. Denetimli serbestlik, en genel tanımıyla, bir hükümlünün veya şüphelinin hapis cezasını ceza infaz kurumunda (cezaevinde) geçirmesi yerine, kanunla belirlenen denetim ve gözetim koşulları altında, toplum içinde infaz etmesine olanak tanıyan alternatif bir infaz yöntemidir. Bu sistem, bireyin aile ve sosyal bağlarını koparmadan, iş ve eğitim hayatını sürdürerek cezasını çekmesini sağlamayı, böylece cezaevinin olumsuz etkilerinden korunarak topluma uyumunu kolaylaştırmayı hedefler.
Uygulamada “denetim” veya “dışarıda ceza çekme” olarak da bilinen bu kurum, tek bir uygulamadan ibaret değildir. Bazen bir ceza davasında hüküm verilmeden önce bir tedbir olarak (örneğin, uyuşturucu kullanma suçlarında tedavi ve denetimli serbestlik), bazen de kısa süreli hapis cezalarına bir alternatif olarak (TCK m.50) karşımıza çıkar. Ancak, en yaygın ve bilinen hali, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinde düzenlenen ve kesinleşmiş bir hapis cezasının infazı sürecinde, hükümlünün koşullu salıverilmesine belirli bir süre kala cezaevinden tahliye edilerek cezasının kalan kısmını dışarıda tamamlamasını sağlayan uygulamadır. Bu uygulama, hükümlüye sadece erken tahliye imkanı sunmakla kalmaz, aynı zamanda imza atma, seminerlere katılma, elektronik kelepçe takma gibi bir dizi yükümlülük de getirir.
Peki, bir hükümlü denetimli serbestlikten yararlanmak için hangi şartları taşımalıdır? Denetimli serbestlik süresi ne kadardır ve nasıl hesaplanır? “İyi halli” olmak ne anlama gelir ve kim tarafından değerlendirilir? Denetimli serbestlik yükümlülüklerinin ihlal edilmesi (örneğin, imzaya gidilmemesi) ne gibi sonuçlar doğurur ve hangi durumlarda hükümlü tekrar cezaevine gönderilir? Suçta tekerrür, adli para cezaları veya 30 Mart 2020 öncesi işlenen suçlar için geçerli olan özel infaz rejimleri denetimli serbestliği nasıl etkiler?
1. Denetimli Serbestlik Nedir? Hukuki Çerçevesi
Denetimli serbestlik, şüpheli, sanık veya hükümlülerin, yasa tarafından belirlenen denetim süresi boyunca, toplum içinde denetim, gözetim ve rehberlik altında tutularak iyileştirilmesini ve topluma yeniden kazandırılmasını amaçlayan bir ceza hukuku kurumudur. Bizim bu makaledeki odak noktamız, 5275 sayılı Kanun’un 105/A maddesi uyarınca, kesinleşmiş bir hapis cezasının infazı sürecinde uygulanan denetimli serbestliktir.
Bu uygulama, hükümlünün cezasının son bölümünü cezaevi dışında, ancak devletin kontrolü altında geçirmesini sağlar. Temel felsefesi, cezaevinde uzun süre kalan bir bireyin sosyal hayata aniden ve kontrolsüz bir şekilde dönmesinin yaratacağı uyum sorunlarını en aza indirmek, suç tekrarını önlemek ve infaz sürecini bireyselleştirerek daha insancıl hale getirmektir. Hükümlü, bir yandan özgürlüğüne daha erken kavuşurken, diğer yandan belirlenen kurallara uyarak devlete karşı sorumluluğunu yerine getirmeye devam eder.
2. Hapis Cezasının İnfazında Denetimli Serbestlik Şartları (5275 s.k. m.105/A)
Bir hükümlünün, cezasının son kısmını denetimli serbestlik altında geçirebilmesi için, kanunda belirtilen tüm şartları kümülatif olarak sağlaması zorunludur. Bu şartlardan birinin dahi eksik olması, bu imkandan yararlanılmasına engel olur.
Şart 1: Koşullu Salıverilme Tarihine Belirli Bir Süre Kalmış Olması
Bu, denetimli serbestlik süresini belirleyen en temel şarttır. Koşullu salıverilme (şartlı tahliye), bir hükümlünün cezasının kanunda öngörülen bir kısmını cezaevinde “iyi halli” olarak geçirdikten sonra, kalan kısmını dışarıda denetim altında tamamlamasıdır. Denetimli serbestlik ise, bu koşullu salıverilme tarihinden daha önce tahliye olmayı sağlar.
- Genel Kural: Koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, denetimli serbestlikten yararlanabilir. Yani, genel denetimli serbestlik süresi 1 yıldır.
- İstisnai (Uzatılmış) Süreler: Kanun, bazı özel durumdaki hükümlüler için daha uzun denetimli serbestlik süreleri öngörmüştür:
- Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan kadın hükümlüler için, koşullu salıverilmelerine iki yıl veya daha az süre kalması halinde, denetimli serbestlik süresi 2 yıl olarak uygulanır.
- Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama (ileri yaşlılık) nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen hükümlüler için, koşullu salıverilmelerine üç yıl veya daha az süre kalması halinde, denetimli serbestlik süresi 3 yıl olarak uygulanır. Bu durumun Adli Tıp Kurumu’ndan alınacak bir raporla belgelenmesi zorunludur.
Önemli Not (30.03.2020 Öncesi Suçlar): 7242 sayılı Kanun ile getirilen geçici düzenleme uyarınca, 30.03.2020 tarihinden önce işlenen ve kanunda istisna tutulmayan suçlar bakımından, denetimli serbestlik süresi kural olarak 3 yıl olarak uygulanmaktadır. Bu geçici ve lehe olan düzenleme, yeni suçlar için geçerli değildir ve yazımızın ilerleyen bölümlerinde detaylı olarak incelenecektir.
Şart 2: Açık Ceza İnfaz Kurumunda Bulunma veya Bu Kuruma Ayrılma Hakkını Kazanmış Olma
Denetimli serbestlik, kapalı cezaevinden doğrudan uygulanan bir kurum değildir. Hükümlünün bu haktan yararlanabilmesi için öncelikle Açık Ceza İnfaz Kurumu’na ayrılmış olması veya kapalı cezaevinde bulunsa bile açık cezaevine ayrılma şartlarını taşıyor olması gerekir. Açık cezaevine ayrılma şartları ise, Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği’nde detaylı olarak düzenlenmiştir. Genel kural olarak, cezası 10 yıldan az olanların 1 ayını, 10 yıl ve daha fazla olanların ise cezasının 1/10’unu kapalı kurumda geçiren ve “iyi halli” olan hükümlüler açık cezaevine ayrılma hakkı kazanır.
Şart 3: “İyi Halli” Olmak
Bu, en önemli subjektif şarttır. Denetimli serbestlik, bir hak değil, iyi halli hükümlülere tanınan bir lütuftur. Hükümlünün “iyi halli” olup olmadığı, cezaevi idaresi bünyesindeki İdare ve Gözlem Kurulu tarafından hazırlanan bir değerlendirme raporu ile tespit edilir. Bu kurul, kararını verirken hükümlünün cezaevindeki tüm sürecini mercek altına alır:
- Ceza infaz kurumunun düzen ve güvenlik kurallarına uyup uymadığı.
- Haklarını iyi niyetle kullanıp kullanmadığı.
- Yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirip getirmediği.
- Katıldığı eğitim, iyileştirme, sosyal ve sportif faaliyetler.
- İşlediği suçtan dolayı duyduğu pişmanlık.
- Aldığı disiplin cezaları veya ödüller.
- Tekrar suç işleme riskinin düşük olup olmadığı.
İdare ve Gözlem Kurulu’nun “iyi halli değildir” şeklindeki olumsuz bir raporu, hükümlünün denetimli serbestlikten yararlanmasına engel olur. Ancak hükümlü, bu olumsuz karara karşı İnfaz Hâkimliği’ne şikayet yoluna başvurabilir.
Şart 4: Hükümlünün Talepte Bulunması
Denetimli serbestlik, re’sen (kendiliğinden) uygulanan bir kurum değildir. Hükümlünün, cezaevinde iken idareye bir dilekçe ile başvurarak, cezasının kalan kısmını denetimli serbestlik tedbiri altında infaz etmek istediğini talep etmesi gerekir.
3. Denetimli Serbestlik Kararı Nasıl Verilir?
Yukarıdaki şartları taşıyan bir hükümlü talepte bulunduğunda, süreç şu şekilde işler:
- Cezaevi İdare ve Gözlem Kurulu, hükümlünün “iyi halli” olup olmadığına ve diğer şartları taşıyıp taşımadığına dair bir değerlendirme raporu hazırlar.
- Rapor olumlu ise, dosya, hükmün infazını yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla, o yerdeki İnfaz Hâkimliği’ne gönderilir.
- İnfaz Hâkimi, dosyayı inceler ve şartların oluştuğuna kanaat getirirse, hükümlünün koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infazına karar verir.
- Karar kesinleştikten sonra hükümlü cezaevinden tahliye edilir.
4. Denetimli Serbestlik Yükümlülükleri ve İhlal Halleri
Denetimli serbestlik, kontrolsüz bir özgürlük değildir. Hükümlü, tahliye olduktan sonra belirli bir denetim planına ve yükümlülüklere uymak zorundadır. Bu yükümlülükler, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından, hükümlünün risk durumu ve ihtiyaçları değerlendirilerek belirlenir.
Yaygın Yükümlülükler:
- Tahliye olduktan sonra beş gün içinde ikametgahına en yakın Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurmak.
- Belirlenen periyotlarda (örneğin, haftada bir veya iki gün) karakola veya müdürlüğe giderek imza atmak.
- Müdürlük tarafından belirlenen eğitim, seminer veya rehabilitasyon programlarına (öfke kontrolü, madde bağımlılığı tedavisi vb.) katılmak.
- Kamusal bir kurumda ücretsiz olarak kamuya yararlı bir işte çalışmak.
- Belirli bir konutu veya bölgeyi terk etmemek (genellikle elektronik kelepçe ile denetlenir).
- Belirlenen yerlere (bar, gece kulübü vb.) gitmemek.
Yükümlülüklerin İhlali ve Sonuçları: Tekrar Cezaevine Dönüş
Denetimli serbestlik tedbirlerine uymamak, hükümlünün bu imtiyazı kaybetmesine ve cezasının kalan kısmını tamamlamak üzere tekrar cezaevine gönderilmesine neden olur. İhlal, çeşitli şekillerde gerçekleşebilir:
- Tahliye Sonrası 5 Gün İçinde Başvurmama: Tahliye olan hükümlü, 5 gün içinde ilgili Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurmazsa, bu durum ihlal sayılır. Eğer bu sürenin bitiminden itibaren iki gün daha geçmesine rağmen başvurmazsa, hakkında TCK 292 kapsamında “firar” suçundan soruşturma başlatılır ve kapalı cezaevine iade edilir.
- Yükümlülüklere Uymamakta Israr Etme: Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği’ne göre, bir yükümlülüğün (imza, seminer vb.) bir yıl içinde geçerli bir mazeret olmaksızın iki kez ihlal edilmesi, “uymamakta ısrar etme” olarak kabul edilir. İkinci ihlalden sonra Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, dosyanın kapatılması ve hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesi için İnfaz Hâkimliği’ne talepte bulunur. Yargıtay, bu kuralı sıkı bir şekilde uygulamakta ve ikinci ihlal öncesinde hükümlünün usulüne uygun olarak uyarılmış olmasını aramaktadır.
- Denetim Süresinde Kasıtlı Suç İşleme: Denetimli serbestlik altındayken, cezası 1 yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren yeni bir kasıtlı suç işlediği iddiasıyla hakkında kamu davası açılması halinde, İnfaz Hâkimi, denetimli serbestliği durdurarak hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verebilir (bu bir takdir yetkisidir).
Cezaevine iade kararı verildiğinde, hükümlünün denetimli serbestlikte dışarıda geçirdiği süreler, cezasından mahsup edilir.
5. Özel Durumlar ve Sıkça Sorulan Sorular
- Suçta Tekerrür: İlk kez mükerrir olan (tekerrür hükümleri uygulanan) hükümlüler, denetimli serbestlikten yararlanabilirler. Ancak, ikinci defa mükerrir olan hükümlüler, koşullu salıverilme hakkına sahip olmadıkları için, denetimli serbestlikten de yararlanamazlar.
- Adli Para Cezasının Hapse Çevrilmesi: Mahkeme tarafından verilen adli para cezası ödenmediği için hapse çevrilmişse, bu hapis cezasının infazında denetimli serbestlik hükümleri uygulanmaz.
- Denetimli Serbestlikten Kaç Kez Yararlanılabilir?: Kanunda bir hükümlünün denetimli serbestlikten sadece bir kez yararlanabileceğine dair bir kısıtlama yoktur. Farklı cezalara ilişkin infaz süreçlerinde, şartları oluştuğu takdirde birden fazla kez bu kurumdan yararlanılabilir.
Sonuç
Denetimli serbestlik, modern infaz hukukunun, cezalandırmanın ötesinde bireyi iyileştirme ve topluma yeniden kazandırma hedefini yansıtan en önemli kurumlarından biridir. Hükümlüye, cezasının son bölümünü ailesi ve sosyal çevresi içinde geçirme imkanı sunarak, cezaevinin getirdiği damgalanma ve sosyal kopuşu en aza indirmeyi amaçlar. Ancak bu imkan, karşılığında ciddi bir sorumluluk ve kurallara mutlak bir uyum gerektirir. Denetimli serbestlik şartlarının ve koşullu salıverilme sürelerinin hesaplanması, farklı suçlar ve infaz rejimleri için karmaşık matematiksel işlemler ve hukuki yorumlar gerektirir. Bir yükümlülüğün ihlal edilmesinin sonuçları ise, kazanılmış bir özgürlüğün yeniden kaybedilmesi anlamına gelir. Bu nedenle, hem bu haktan yararlanmak isteyen bir hükümlünün hem de ailesinin, sürecin her aşamasında (iyi hal değerlendirmesi, başvuru, denetim planı, olası ihlaller ve itiraz yolları) haklarını ve yükümlülüklerini tam olarak anlaması ve doğru adımları atması için, ceza infaz hukuku alanında uzman bir avukattan profesyonel hukuki destek alması, bu kritik sürecin en sağlıklı şekilde yönetilmesi için vazgeçilmez bir gerekliliktir.