Boşanmada İspat | Tanık ve Deliller
Evlilik birliğini sona erdirmek için taraflar; zina, hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleyeme ve haysiyetsiz hayat sürme, terk, akıl hastalığı ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebeplerinden birine dayanarak boşanma davası açabilir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen genel ispat yükü kuralı uyarınca; kanunda aksi yönde bir hüküm mevcut olmadıkça, eşlerden her biri, hakkını temellendirdiği olguların mevcudiyetini ispat etmekle yükümlü kılınmıştır.
Boşanma davası açmak suretiyle evlilik birliğini sona erdirmek isteyen taraf, boşanma davasında dayandığı boşanma sebebini teşkil eden hadiseleri ispat etmekle mükelleftir. Söz gelişi; eşinin kendisini aldattığını ileri süren ve zina sebebine dayanarak boşanma davası açan eş, aldatma olgusunu; eşinin müşterek konutu terk ettiğini iddia eden eşse, terk fiilinin gerçekleştiğini ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında etkili olan sair hadiseleri ispat etmek durumundadır.
Boşanma davasında dayanılan boşanma sebebinin ispatının yanı sıra tazminat, velayet, nafaka ve ziynet eşyası gibi taleplerin müspet karşılanması için de ileri sürülen iddiaların ispat edilmesi şarttır. Boşanmada ispat yükünü haiz tarafın ileri sürdüğü talepleri ispat etmesi için hukuka uygun ispat araçlarından yararlanması gerekir. Elverişli ispat araçlarının kullanılması, hukuk tekniği gerektirir. Bu itibarla, deneyimli bir boşanma avukatından yardım alınması, sürecin müspet seyri açısından en doğru yaklaşım olacaktır.
Boşanma Davasında Deliller
Boşanma davasında deliller ile kişilerin özel hayatıyla direkt ilişkili maddi olguların ispatı gerekliliğinden dolayı delillerin nasıl ve ne şekilde elde edileceği, mahkemeye nasıl ibraz edileceği ve hangi delillerin hükme esas teşkil edebileceği hususu mühimdir. Bu noktada avukat yardımına başvurmak, hatalı veya ihmali bir işlem dolayısıyla hukuki kayıp yaşamamak için avukat yardımına başvurmak önemlidir. Zira, ispat için kullanılacak delillerin hukuka aykırılık teşkil etmemesi gerekir.
Kanunlarda düzenlenen usullere uygun minvalde elde edilen, bilhassa boşanma davalarında kişilerin özel yaşamının mahremiyetini ihlal etmeyen deliller, hukuka uygun delil olarak adlandırılır. İfade edilen minvalin dışında elde edilen deliller, hukuka aykırı delil olarak değerlendirilir ve maddi bir olgunun ispatında dikkate alınmayacağı gibi bazı durumlarda suç teşkil edebilecektir. Bu husus, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m.189’un 2. fıkrasıyla düzenleme altına alınmıştır.
TMK m.189/2:
Hukuka aykırı olarak elde edilmiş olan deliller, mahkeme tarafından bir vakıanın ispatında dikkate alınamaz.
Uygulamada en sık karşılaşılan boşanma sebeplerinden biri olan zina(aldatma) sebebiyle boşanma davalarında, zina olgusunun ispat edilmesi için hangi delillerin kullanılacağı merak konusudur. Bu noktada iddiasını ispat etmek isteyen davacı, zina olgusunun ispatı için mahkemeye ibraz edeceği delillerin özel hayatın mahremiyetini ihlal etmeyecek şekilde elde edilmiş olmasına dikkat etmelidir. Davacı, özel hayatın gizliliğini ihlal etmeden;
- SMS,
- Fotoğraflar,
- Instagram, Twitter, Facebook gibi sosyal medya paylaşımları ve
- Whatsapp konuşmaları,
- Notlar, yazışmalar,
- Tanık,
- mesajları,
- Otel kayıtları,
- Kamera görüntüleri,
- Kolluk araştırması,
- Banka ya da kredi kayıtları,
- Başkaca mahkeme dosyaları,
- Bilirkişi incelemesi,
- Mahkeme ilamı,
- Ekonomik ve sosyal durum araştırması,
- Pasaport giriş çıkış kayıtları gibi delilleri kullanarak iddiasını ispat edebilir.
Boşanmada Tanık Beyanı
Boşanmada tanık beyanı, özellikle evlilik birliğinin temelinden sarsılması ya da terke dayalı boşanma davalarında kullanılan en temel ispat araçlarındandır. Somut dosyada kullanılmak üzere istifade edilen tanık beyanının mahkeme sürecine olumlu etki etmesi ve ileri sürülen iddiaların ispatında büyük rol oynaması için; hangi tanıkların beyanına ve ne şekilde başvurulacağı hususu önemlidir. Bu bakımdan, boşanmada ispat hususunda, deneyimli bir aile hukuku avukatından yardım almak son derece önemlidir.