Toplumsal düzenin ve ekonomik hayatın sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi, bireylerin ve kurumların malvarlığı haklarına saygı gösterilmesine bağlıdır. Türk Ceza Kanunu (TCK), bu hakları korumak amacıyla “Malvarlığına Karşı Suçlar” bölümünde çeşitli düzenlemelere yer vermiştir. Bu suç tiplerinden biri olan ve kamuoyunda sıklıkla “kaçak elektrik kullanma”, “kaçak su kullanma” veya “kaçak yayın izleme” gibi eylemlerle bilinen karşılıksız yararlanma suçu, TCK’nın 163. maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Bu suç, modern yaşamın getirdiği abonelik sistemleri ve otomatize hizmetlerin kötüye kullanılmasını önlemeyi amaçlayan, teknik detayları ve önemli hukuki sonuçları olan bir suç tipidir.
Bu suç, bir kişinin, bedelini ödemesi gereken bir hizmetten, ödeme yapmaksızın ve çoğu zaman tüketim miktarının tespitini engelleyecek hileli yöntemlerle faydalanmasını cezalandırır. Klasik hırsızlık suçundan farklı olarak, burada “taşınır bir malın zilyedinin rızası olmadan alınması” yerine, ekonomik değeri olan bir “hizmetten” veya “enerjiden” haksız bir şekilde faydalanma söz konusudur. Bu suçun unsurları, cezaları ve özellikle “etkin pişmanlık” gibi faile önemli avantajlar sağlayan kurumları anlamak, hem hak sahipleri hem de bu suçlamayla karşı karşıya kalan bireyler için hayati önem taşımaktadır.
1. Karşılıksız Yararlanma Suçunun Kanuni Tanımı ve Unsurları
Karşılıksız yararlanma suçu, temel olarak ekonomik değeri olan ve bir bedel karşılığında sunulan hizmetlerden, bu bedeli ödemeden haksız bir şekilde faydalanmaktır. Kanun koyucu, bu eylemi üç farklı kategori altında düzenleyerek, her bir durumun kendine özgü niteliklerini dikkate almıştır.
1.1. Otomatlardan Karşılıksız Yararlanma (TCK m.163/1)
Kanuni Düzenleme: “Otomatlar aracılığı ile sunulan ve bedeli ödendiği takdirde yararlanılabilen bir hizmetten ödeme yapmadan yararlanan kişi, iki aydan altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Bu fıkra, suçun en basit ve temel halini düzenler. Burada korunan hukuki değer, otomatlar aracılığıyla sunulan hizmetin bedelinin ödenmesine yönelik beklentidir. Suçun oluşması için gerekli unsurlar şunlardır:
- 
- Otomat Aracılığıyla Sunulan Hizmet: Suçun konusu, bir otomat yani otomatik bir makine tarafından sunulan bir mal veya hizmettir. Bu, yiyecek-içecek otomatları olabileceği gibi, metro turnikeleri, jetonlu oyun makineleri veya otomatik otopark bariyerleri gibi hizmet sunan sistemleri de kapsar.
 
 
– Bedel Karşılığı Olması: Hizmetten yararlanmanın bir bedel ödeme (para atma, kart okutma, jeton kullanma) şartına bağlı olması gerekir.
- Ödeme Yapmadan Yararlanma: Failin, ödeme mekanizmasını aldatarak, devre dışı bırakarak veya atlatarak hizmetten bedelsiz bir şekilde faydalanması gerekir.
 
Örnekler:
- Bir içecek otomatına tel veya yabancı bir cisim sokarak ücretsiz ürün almak.
 - Metro turnikesinin üzerinden atlayarak veya altından geçerek ulaşım hizmetinden bedelsiz yararlanmak.
 - Jetonlu bir masaj koltuğunu özel bir aparatla bedava çalıştırmak.
 
Bu fıkradaki cezanın hapis veya adli para cezası olarak seçenekli bir yaptırım olduğuna dikkat etmek önemlidir.
1.2. Telefon Hatları ve Yayınlardan Karşılıksız Yararlanma (TCK m.163/2)
Kanuni Düzenleme: “Telefon hatları ile frekanslarından veya elektromanyetik dalgalarla yapılan şifreli veya şifresiz yayınlardan sahibinin veya zilyedinin rızası olmadan yararlanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.”
Bu fıkra, teknolojik altyapılar üzerinden sunulan iletişim ve yayın hizmetlerinin korunmasını amaçlar. Suçun maddi konusu, telefon hatları, frekanslar veya şifreli/şifresiz yayınlardır.
- 
- Telefon Hatlarından Yararlanma: Başkasının telefon hattına fiziki veya yazılımsal bir müdahale ile girerek kendi adına görüşmeler yapmak, bu kapsama girer.
 
 
– Yayınlardan Yararlanma: Suçun en yaygın şekli budur. Özellikle şifreli yayın yapan platformların (dijital TV platformları, spor kanalları vb.) şifrelerini özel cihazlar veya yazılımlar kullanarak kırıp abonelik ücreti ödemeden izlemek bu suçu oluşturur. Komşunun kablosuz internet (Wi-Fi) şifresini kırarak rızası dışında kullanmak da bu fıkra kapsamında değerlendirilebilir.
1.3. Kaçak Elektrik, Su ve Doğalgaz Kullanma Suçu (TCK m.163/3)
Kanuni Düzenleme: “Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Suçun en sık karşılaşılan ve en ağır yaptırıma tabi hali bu fıkrada düzenlenmiştir. Bu suçun oluşması için iki temel unsurun bir arada bulunması şarttır:
- Sahibinin Rızası Olmaması: Enerjinin (elektrik, su, doğalgaz) ilgili dağıtım şirketi veya abone olan komşu gibi hak sahibinin rızası olmadan kullanılması gerekir.
 - Tüketim Miktarının Belirlenmesini Engelleme: Suçun kilit unsurudur. Failin eyleminin, ne kadar tüketim yapıldığını ölçen sayaç gibi sistemleri devre dışı bırakması veya yanıltması gerekir. Eğer tüketim miktarı bir şekilde (örneğin failin taktığı başka bir sayaçla) doğru bir şekilde ölçülebiliyorsa, bu suç oluşmaz. Bu durumda olay, ceza hukuku meselesi olmaktan çıkar ve kurum ile kullanıcı arasında bir özel hukuk borç-alacak ilişkisine (hukuki ihtilafa) dönüşür.
 
Suçun İşleniş Biçimleri:
- 
- Sayacı Devre Dışı Bırakma (By-pass): Enerjiyi sayaçtan hiç geçirmeden, ana hattan doğrudan bir bağlantı çekerek kullanmak.
 
 
– Sayaca Müdahale Etme: Sayacın endeksini yavaşlatan veya tamamen durduran müdahalelerde bulunmak (mıknatıs takma, mührünü kırma, iç mekanizmasını bozma vb.).
- Usulsüz Abonelik: Başkası adına olan bir aboneliği, sözleşme devri yapmadan kullanmaya devam etmek bu suçu oluşturmaz, bu durum bir hukuki ihtilaftır. Ancak borcundan dolayı elektriği kesilen bir sayacın mührünü kırıp tekrar kullanmaya başlamak, hem mühür bozma suçunu hem de bu suçu oluşturabilir.
 
Yargıtay’ın Yaklaşımı: Yargıtay kararlarında, TCK 163/3’ün uygulanabilmesi için “tüketimin tespitini engelleme” unsurunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerektiğini vurgulamaktadır. Sadece aboneliksiz kullanım tek başına bu suçu oluşturmak için yeterli değildir.
2. Karşılıksız Yararlanma Suçunda Etkin Pişmanlık (TCK 168/5): Dava Açılmasını Engelleyen Altın Fırsat
Kanun koyucu, malvarlığına karşı işlenen bazı suçlarda, failin pişmanlık göstererek mağdurun zararını gidermesi halinde önemli indirimler veya kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmesini öngören “etkin pişmanlık” kurumunu düzenlemiştir. Karşılıksız yararlanma suçu için TCK 168/5’te çok özel ve fail lehine önemli sonuçlar doğuran bir etkin pişmanlık hükmü getirilmiştir.
Kanuni Düzenleme: “Karşılıksız yararlanma suçunda, fail, azmettiren veya yardım edenin pişmanlık göstererek mağdurun, kamunun veya özel hukuk tüzel kişisinin uğradığı zararı, soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz; zararın hüküm verilinceye kadar tamamen tazmin edilmesi halinde ise, verilecek ceza üçte birine kadar indirilir. Ancak kişi, bu fıkra hükmünden iki defadan fazla yararlanamaz.”
Bu hükmün pratik sonuçları şunlardır:
Soruşturma Aşamasında Zararın Giderilmesi (Dava Açılmaz!)
Kaçak kullanım tespit edildikten sonra, Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatılır. Soruşturma tamamlanıp iddianame düzenlenmeden önce, fail (şüpheli) ilgili kurumun (elektrik idaresi, su idaresi vb.) uğradığı zararı tamamen öderse, savcılık kamu davası açılmasına yer olmadığına (KYOK) kararı verir. Bu, kişinin mahkemeye çıkmadan ve adli siciline bir kayıt işlenmeden sürecin sonlanması anlamına gelir. Bu, fail için en avantajlı durumdur.
Önemli Detay: Ödenmesi gereken “zarar”, kurumun hesapladığı ceza, gecikme faizi gibi ek ücretleri değil, sadece kaçak kullanılan enerjinin vergi dahil cezasız bedelini kapsar. Savcılık, bu bedeli bilirkişi aracılığıyla tespit ettirip şüpheliye bildirerek ödemesi için makul bir süre tanımalıdır.
Kovuşturma (Mahkeme) Aşamasında Zararın Giderilmesi (Ceza İndirimi)
Eğer zarar soruşturma aşamasında giderilmemiş ve dava açılmışsa, failin mahkeme tarafından hüküm verilinceye kadar zararı tamamen ödeme imkanı devam eder. Bu durumda, verilecek olan cezada üçte birine kadar indirim yapılır.
İki Kez Sınırlaması: Bir kişi, hayatı boyunca bu özel etkin pişmanlık hükmünden (soruşturma aşamasında davanın açılmaması imkanından) en fazla iki kez yararlanabilir.
3. Yargılama Süreci ve Diğer Hukuki Kurumlar
Karşılıksız yararlanma suçuyla ilgili yargılama süreci, ceza muhakemesinin genel kurallarına tabidir ancak bazı kendine özgü noktalar içerir.
Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaşma
- Şikayet: Bu suç, kamu düzenini ilgilendirdiği için şikayete tabi değildir. Mağdur kurum şikayetçi olmasa veya şikayetini geri çekse bile kamu davası devam eder.
 - Dava Zamanaşımı: Suçun temel dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Bu süre, suçun işlendiği tarihten itibaren başlar.
 - Uzlaşma: Karşılıksız yararlanma suçu kural olarak uzlaşmaya tabi değildir. Tek istisnası, suçun TCK 167. maddede sayılan belirli derecedeki akrabalar aleyhine işlenmesidir. Örneğin, bir kişinin babasına ait abonelikten kaçak elektrik kullanması durumunda, baba ile oğul arasında uzlaşma prosedürü işletilebilir.
 
Görevli Mahkeme
Karşılıksız yararlanma suçunun her üç fıkrası için de yargılama yapma görevi Asliye Ceza Mahkemesi’ne aittir.
Adli Para Cezası, Erteleme ve HAGB
- Adli Para Cezası: TCK 163/1 (otomat) ve 163/2 (telefon/yayın) fıkralarında adli para cezası zaten seçenek yaptırım olarak öngörüldüğü için, mahkeme hapis cezasını seçerse bunu ayrıca adli para cezasına çeviremez. Ancak TCK 163/3 (kaçak elektrik, su, doğalgaz) için hükmedilen kısa süreli hapis cezalarının (1 yıl ve altı) adli para cezasına çevrilmesi mümkündür.
 - Cezanın Ertelenmesi: Mahkeme tarafından hükmedilen 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasının ertelenmesine karar verilebilir.
 - Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB): Sanığın koşulları (daha önce kasıtlı suçtan mahkum olmama, zararı giderme vb.) uygunsa, 2 yıl veya daha az süreli hapis cezaları için HAGB kararı verilmesi mümkündür. Bu, sanığın 5 yıllık denetim süresi sonunda davanın düşmesi ve siciline işlenmemesi anlamına geldiği için oldukça lehe bir karardır.
 
Sonuç
Karşılıksız yararlanma suçu (TCK 163), modern toplumun hizmete dayalı ekonomik yapısını korumayı amaçlayan ve sıkça karşılaşılan bir suç tipidir. Özellikle TCK 163/3’te düzenlenen kaçak enerji kullanımı, suçun oluşması için “tüketimin tespitini engelleme” gibi özel bir kastın varlığını gerektirmesiyle dikkat çeker. Bu unsurun yokluğunda eylem, bir ceza davası konusu olmaktan çıkıp, bir borç-alacak ilişkisine dönüşmektedir.
Bu suç tipinin en dikkat çekici yönü ise TCK 168/5’te düzenlenen özel etkin pişmanlık hükmüdür. Soruşturma aşamasında zararın giderilmesi halinde kamu davasının hiç açılmaması, kanun koyucunun cezalandırmaktan ziyade zararın giderilmesini ve adaletin onarıcı bir şekilde tesisini önceliklendirdiğini göstermektedir. Bu suçlamayla karşı karşıya kalan bir birey için bu hüküm, adli bir sicil kaydı olmadan ve mahkeme süreçleriyle yıpranmadan sorunu çözme adına paha biçilmez bir imkan sunmaktadır. Bu nedenle, sürecin en başından itibaren bir ceza avukatından hukuki destek almak, hakların tam olarak anlaşılması, etkin pişmanlık imkanının doğru ve zamanında kullanılması ve adil bir yargılanma sürecinin temin edilmesi açısından kritik öneme sahiptir.

2018 de sonuçlanan 163 /3 dosya da 10 ay tecilli hapis cezası aldim 5 yıl içinde her hangi bir suça dahil olmadım ayrıca maddi zararı karşıladım adli sicildeki arşiv dosyası nasil silinecek bilgi verirseniz sevinirim
Merhaba, adli sicil ve arşiv kaydına işlenmiş verilerin silinmesi için yasal sürelerin tamamlanması gerekir. Bir diğer yol ise gerekli şartların karşılanmasını takiben bu yönde başvuruda bulunulmasıdır. Her iki yol hakkında bilgi almak ve bu işlemleri avukat marifetiyle yerine getirmek çok daha sağlıklı olacaktır. Bu noktada dilerseniz 0(242) 242 1 242 numaralı hattımızı arayabilir; randevu talebinde bulunabiliriz. İyi günler dileriz.
Merhabalar
01.01.2018 yılında hükümlü olduğum bir süreç var ve 21,05,2018 yılında tahlıye oldum yalnız iş yerimde kaçak doğalgazdan dolayı sayaça mudahale edildigi soylenerek 17.03,2018 yılında tutanak tutuluyor buna istinaden benım ortak oldugum şirkete 1 sene sonra bunun odenmesı için bir tutar belırleyip Tarafıma fatura ettiler şirkettekı hisse oranım %33 idi ve müdürü ben degildim yapılan mühür kırma olayından dolayı bende yargılanıyorum dogalgaz firmasının odemesını mahkeme asamasında ben kullnmadıgım ve yapmadıgım bılerek odedım ceza almamk için ve bu sürecte denetimlı serbeslıgım ve ınfaz sürecım devam ediyordu mahkeme suan 2 yıldır suruyor bilirkisi dosyası beklenıyor benım hükümlü oldugum sürecte diger ortakların yargılanması gerekmıyormu çünku ben bu tarihlerde 5 ay gibi bir sürec ceza evınde bulunuyordum buna benzer yargıtay kararı veya bildiginiz birsey var ahmet bey sizden rica ediyorum
Merhaba, sözünü ettiğiniz hadiseden kaynaklı hakkınızda yürütülen kovuşturmaya ilişkin sorulanız başta olmak üzere iddia ettiğiniz üzere diğer sorumluların yargılanması, emsal kararlar vs. hususların aydınlatılması için ciddi bir dosya incelemesi yapmamız icap eder. Dilerseniz 0(242) 242 1 242 numaralı hattımız vasıtasıyla büromuzla iletişim kurabilir; bu konulara ilişkin hukuk danışmanlığımıza müracaat edebilirsiniz.