İş sözleşmesi, işçinin iş görme borcu altına girdiği, işverenin ise buna karşılık “ücret ödeme” borcunu üstlendiği iki taraflı bir akittir. İşçinin emeği, sadece ekonomik bir değer değil, aynı zamanda kendisinin ve ailesinin yaşamını idame ettirmesi için zorunlu olan anayasal bir haktır. Bu nedenle hukukumuzda “Ücret”, diğer tüm alacaklardan daha üstün ve korunaklı bir statüde tutulmuştur.
Ancak ekonomik dalgalanmalar veya işverenlerin kötü niyeti nedeniyle; maaşların geç yatırılması, eksik yatırılması, elden ödenmesi veya hiç ödenmemesi gibi durumlarla sıkça karşılaşılmaktadır. Peki, maaşı gününde yatmayan işçi ne yapmalıdır? Hemen istifa mı etmelidir? İşe gitmeme hakkı var mıdır? Kıdem tazminatını yakmadan nasıl ayrılabilir?
ÜCRETİN TANIMI, ÖDENME ZAMANI VE GECİKME KAVRAMI
1. Yasal Olarak “Ücret” Nedir?
4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesine göre genel anlamda ücret; bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır. Ancak işçinin maaşı ödenmediğinde hak talep edebilmesi için “ücret” kavramı geniş yorumlanır. Sadece çıplak maaş değil; fazla mesai ücretleri, hafta tatili ücretleri, ikramiyeler, primler ve yakacak/yemek yardımları gibi “ücret eki” niteliğindeki ödemelerin yapılmaması da işçiye aynı hakları verir. Yani işveren “Maaşını yatırdım ama mesailerini sonra vereceğim” derse, bu da ücretin ödenmemesi hükmündedir.
2. Maaş Ne Zaman Ödenmelidir?
Kanuna göre ücret en geç ayda bir ödenir. İş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmeleri ile bu süre bir haftaya kadar indirilebilir, ancak uzatılamaz.
Ödeme Günü: İşyerinde ödeme günü (örneğin her ayın 1’i veya 5’i) sözleşme ile belirlenir. Eğer sözleşmede net bir gün yazmıyorsa, yerleşik uygulamaya (teamüle) bakılır. Her ayın 5’inde ödeme yapılıyorsa, ödeme günü ayın 5’idir.
3. “Mücbir Sebep” Bahanesi
İşverenler genellikle “Piyasa kötü, tahsilat yapamadım, bankada sorun çıktı” gibi bahanelerle ödemeyi geciktirirler. Ancak Yargıtay’a göre “ekonomik kriz” veya “tahsilat sorunu” bir mücbir sebep değildir. Mücbir sebep; deprem, sel, yangın gibi işverenin elinde olmayan ve ödemeyi imkansız kılan olağanüstü doğa olaylarıdır. Bunun dışındaki ticari riskler işverene aittir ve işçiye yansıtılamaz. Dolayısıyla “Param yok” demek, işvereni hukuki sorumluluktan kurtarmaz.
MAAŞI ÖDENMEYEN İŞÇİNİN 3 TEMEL HAKKI
Maaşı gününde ödenmeyen işçinin kanundan doğan üç kademeli hakkı vardır. Bu haklar, gecikmenin süresine göre devreye girer.
HAK 1: Faiz Talep Etme Hakkı (Gününde Ödenmeyen Maaş)
İş Kanunu m. 34 uyarınca; günü gününe ödenmeyen ücretler için işveren “mevduata uygulanan en yüksek faizi” ödemek zorundadır.
Normal alacak davalarında yasal faiz (yıllık %9) uygulanırken, işçi alacaklarında bankaların mevduata verdiği en yüksek faiz (Günümüzde %45-50 bandında olabilir) uygulanır. İşçi, maaşı 5 gün bile gecikse, bu 5 günlük faizi talep edebilir.
HAK 2: İş Görmekten Kaçınma Hakkı (İş Bırakma) – “20 Gün Kuralı”
İşçilerin en çok çekindiği ama en güçlü olduğu hak budur. İş Kanunu Madde 34, işçiye “çalışmama” hakkı tanır. Ancak bunun şartları vardır:
- 20 Gün Bekleme Süresi: Ücretin ödeme gününden itibaren 20 gün geçmesine rağmen (mücbir sebep olmaksızın) ödeme yapılmamış olmalıdır.
- Kişisel Karar: İşçi bu hakkı kullanmak için sendika kararına veya diğer işçilere ihtiyaç duymaz. Bireysel olarak “Param yatana kadar çalışmıyorum” diyebilir.
- İşten Atılma Yasağı: İş görme borcunu yerine getirmekten kaçınan işçilerin iş sözleşmeleri, bu nedenle feshedilemez. Yerlerine yeni işçi alınamaz, başkalarına bu işler yaptırılamaz.
- Tutanak Tutulamaz: İşveren, bu hakkı kullanan işçi hakkında “İşe gelmedi” veya “Görevini yapmadı” diye tutanak tutsa bile bu tutanaklar geçersizdir.
Önemli Detay: İşçi işi bıraktı diye işten çıkmış sayılmaz. İş sözleşmesi askıda kalır. Ancak çalışmadığı günler için maaş alamaz (Çünkü iş yapmamıştır). Bu eylem, işvereni ödemeye zorlamak içindir.
HAK 3: Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkı (İstifa ve Kıdem Tazminatı)
İşçi beklemek istemiyor, işi bırakıp gitmek ve tazminatını almak istiyorsa devreye İş Kanunu Madde 24/II-e girer.
“İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse, işçi süresi belirli olsun veya olmasın iş sözleşmesini sürenin bitimini beklemeden derhal feshedebilir.”
Bu Feshin Sonuçları Nelerdir?
- Kıdem Tazminatı: En az 1 yıllık çalışması olan işçi, kendi istifa etmesine rağmen kıdem tazminatını TAM OLARAK alır.
- İhbar Tazminatı: İşçi, sözleşmeyi kendisi feshettiği için ihbar tazminatı alamaz. Ancak işverene ihbar süresi (bildirim süresi) tanımak zorunda da değildir. “Ben bugün ayrılıyorum” deyip ceketini alıp çıkabilir.
- İşsizlik Maaşı: Normal istifada işsizlik maaşı alınamazken, “Haklı Fesih” durumunda işçi İŞKUR’dan işsizlik maaşı alabilir. (Bunun için İŞKUR’a çıkış kodunun doğru bildirilmesi veya mahkeme kararı gerekebilir).
- Süre Sınırı Yoktur: Maaş ödenmediği sürece bu hak her zaman kullanılabilir. “Maaşım 3 ay önce ödenmedi, o zaman ses çıkarmadım, şimdi feshedebilir miyim?” sorusunun cevabı Yargıtay’a göre EVETtir. Ücretin ödenmemesi devam eden bir ihlaldir (Ancak 6 iş günü kuralı tartışmalı olmakla birlikte ücret alacağında genellikle makul süre aranır).
ADIM ADIM İZLENMESİ GEREKEN YOL HARİTASI
Maaşınız ödenmediğinde fevri davranmak yerine, delil oluşturarak ilerlemek sizi haklı çıkaracaktır. İşte adım adım yapmanız gerekenler:
Adım 1: Sözlü İletişim ve Kayıt
Önce muhasebe veya işverenle görüşün. Sorunun teknik bir hata mı yoksa ödeme güçlüğü mü olduğunu anlayın. Bu görüşmeleri WhatsApp veya E-posta üzerinden yaparak yazılı bir “ikrar” (kabul) belgesi elde etmeye çalışın. Örneğin: “Ahmet Bey, bu ayki maaşım hala yatmadı, ne zaman yatar?” mesajına verilen “Haftaya halledeceğiz” cevabı mahkemede delildir.
Adım 2: Noter İhtarnamesi (En Kritik Adım)
Eğer ödeme yapılmıyorsa, derhal bir notere giderek işverene ihtarname çekin. İhtarnamede şunları belirtin:
- Ödenmeyen maaş ayları ve tutarları (veya fazla mesailer).
- Bu ödemelerin yapılması için verilen süre (Örneğin: “3 gün içinde şu IBAN numarasına yatırılması”).
- Ödenmediği takdirde iş sözleşmesini 4857 s. Kanun 24/II-e maddesi gereği haklı nedenle feshedeceğiniz.
- Ödenmediği takdirde yasal yollara başvuracağınız.
Neden İhtarname? İhtarname, işvereni “temerrüde” (gecikmeye) düşürür ve faiz başlangıç tarihini netleştirir. Ayrıca işverene “Bu işçi haklarını biliyor” mesajı verir.
Adım 3: Fesih ve İşten Ayrılma
İhtarnamede verdiğiniz süre doldu ve para yatmadıysa; işverene “Sözleşmemi haklı nedenle feshettim” diyerek işyerinden ayrılabilirsiniz. Ayrılırken işyerindeki şahsi eşyalarınızı alın ve size imzalatılmak istenen (İbra, istifa vb.) hiçbir belgeyi İMZALAMAYIN. Özellikle “Tüm haklarımı aldım” yazan ibranameyi imzalarsanız davanızı kaybedersiniz.
Adım 4: ALO 170 ve CİMER Şikayeti
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iletişim hattı ALO 170’i arayarak veya CİMER üzerinden şikayette bulunabilirsiniz. İş müfettişleri işyerini denetleyebilir ve idari para cezası kesebilir. Bu durum işvereni ödemeye zorlayabilir ancak tazminatınızı doğrudan size vermezler, bunun için dava gerekir.
Adım 5: Zorunlu Arabuluculuk
Maaş ve tazminat alacakları için dava açmadan önce Arabulucuya gitmek zorunludur. Adliyedeki Arabuluculuk Bürosuna başvurursunuz.
– Anlaşma sağlanırsa paranızı alırsınız (veya taksitlendirirsiniz).
– Anlaşma sağlanamazsa, “Anlaşamama Tutanağı” ile dava yoluna gidersiniz.
Adım 6: İş Mahkemesinde Dava Açmak
Arabulucuda sonuç çıkmazsa, İş Mahkemesi’nde “İşçi Alacağı Davası” açılır. Bu davada; kıdem tazminatı, ödenmeyen ücretler, fazla mesailer, yıllık izin ücretleri faiziyle birlikte talep edilir.
ÖZEL DURUMLAR VE SIKÇA SORULAN SORULAR
1. Maaşın Bir Kısmı Bankadan, Bir Kısmı Elden Ödeniyorsa?
Türkiye’de en sık yaşanan sorun budur. İşveren sigorta primini asgari ücretten yatırır, maaşın üzerini elden verir. Resmi kayıtta maaş ödenmiş görünür, ama elden verilen kısım ödenmemiştir.
Çözüm: Yargıtay, gerçek maaşın ispatında “Emsal Ücret Araştırması” yapar. Örneğin 10 yıllık bir mühendisin asgari ücretle çalıştığına mahkeme inanmaz. Meslek odalarından (Mühendisler Odası, Tabipler Birliği vb.) ve TÜİK’ten emsal ücret sorulur. Ayrıca tanık beyanları ile elden ödeme yapıldığı ispatlanır. Bu durumda hem eksik yatan sigorta primleri tamamlatılır hem de kıdem tazminatı gerçek (yüksek) maaş üzerinden hesaplanır. “Elden ödenen kısmın verilmemesi” de haklı fesih sebebidir.
2. İşveren “İstifa Et, Tazminatını Öyle Veririm” Derse?
Asla kabul etmeyin. İstifa dilekçesi, “Ben kendi isteğimle, hiçbir hak talep etmeden ayrılıyorum” demektir. İşverenler genellikle bu dilekçeyi aldıktan sonra ödeme yapmazlar. Mahkemede “Ama bana söz vermişti” demek zordur çünkü yazılı istifa dilekçesi aleyhinize en büyük delildir. Mutlaka “Maaşlarım ödenmediği için haklı nedenle feshediyorum” yazılı bir fesih bildirimi yapın.
3. İşveren İflas Ederse veya Kaçarsa? (Ücret Garanti Fonu)
İşveren ödeme güçlüğüne düşmüş, konkordato ilan etmiş veya iflas etmiş olabilir. Bu durumda devletin “Ücret Garanti Fonu” devreye girer.
- Şartlar: İşçinin, işverenin ödeme güçlüğüne düştüğü tarihten önceki son 1 yıl içinde o işyerinde çalışıyor olması gerekir.
- Kapsam: İŞKUR, işçinin ödenmeyen en son 3 aylık ücretini (temel maaşını) bu fondan öder. Kıdem tazminatını ödemez, sadece içeride kalan maaşları öder.
- Başvuru: İşveren hakkında aciz vesikası veya iflas kararı alındıktan sonra İŞKUR’a başvurulur.
4. Maaş Yerine Mal, Senet veya Çek Verilmesi
İş Kanunu’na göre ücret para ile ödenir. İşveren maaş yerine;
– “Depodaki mallardan al sat” diyemez.
– Senet veya çek veremez (Bono ile ödeme yapılamaz, ancak işçi kabul ederse borçlar hukuku kapsamında değerlendirilir, İş Kanunu’na aykırıdır).
– Şirket hissesi veremez.
İşçi bunları kabul etmek zorunda değildir. Kabul etmeyip haklı fesih yapabilir.
5. Zamanaşımı Süresi Ne Kadardır?
Ücret alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıldır. Bu süre, ücretin ödenmesi gereken tarihten itibaren başlar. 5 yıl geçtikten sonra dava açsanız bile, işveren “Zamanaşımı doldu” itirazında bulunursa davayı kaybedersiniz. Bu nedenle 5 yılı doldurmadan (tercihen arabuluculukla) süreci kesmek gerekir.
6. Eksik Ödeme (Kesinti) Yapılması
İşveren, işçinin maaşından kafasına göre kesinti yapamaz.
– Zarar Kesintisi: “İşyerine zarar verdin, maaşından kestim” diyemez. Bunun için işçinin yazılı onayı veya mahkeme kararı gerekir. (Sadece 2 günlük yevmiye tutarına kadar disiplin cezası kesintisi yapılabilir, o da usulüne uygunsa).
– Avans Kesintisi: Sadece verilen avanslar kesilebilir.
– İcra Kesintisi: İşçinin icra borcu varsa, maaşın sadece 1/4’ü kesilebilir. İşveren “Borcun var diye maaşın tamamını icraya yatırdım” diyemez.
ÖZET VE EYLEM PLANI
- Bekle: Ödeme gününden itibaren 20 gün geçmesini bekle (İş bırakma hakkı için). Fesih için 20 gün beklemene gerek yok, gecikme anında feshedebilirsin.
- İspatla: Banka dökümlerini al, elden ödeme varsa şahit ayarla, WhatsApp yazışmalarını yedekle.
- İhtar Çek: Noterden “Öde, yoksa feshediyorum” diye ihtarname gönder.
- Feshet: Ödenmezse sözleşmeyi “24/II-e” maddesine göre feshet.
- Başvur: Önce Arabulucuya, sonra İş Mahkemesine git.
Unutmayın; işverenin “Aynı gemideyiz” sözü, sizin kirasını, faturasını ödeyemediğiniz gerçeğini değiştirmez. Hukuk, emeğin karşılığını almasını her şeyin üstünde tutar. Hakkınızı aramaktan çekinmeyin.
Yasal Uyarı: Hukuki tavsiye niteliğinde değildir. Hak kaybı yaşamamak ve tazminat hesaplamalarını doğru yapmak için uzman bir iş hukuku avukatından destek almanız önemle tavsiye edilir.
