Miras Paylaşımı Davası
Miras paylaşımı davası Miras Hukuku’na göre hareket edilerek sonuçlanan dava türleri arasındadır. Mirasçılar, Miras Hukuku’nda zümre sistemi dikkate alınarak hak sahibidirler. Zümre sistemi aynı zamanda derecelendirme sistemi olarak da bilinir. Tereke, miras bırakanın mal varlığı olurken; miras bırakan, aynı zamanda muris olarak da adlandırılır. Mirasçılar 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre mirasın paylaşımı konusunda öncelik sahibidir. Miras tahsisi yapılırken bu durum göz önünde bulundurulur.
Miras paylaşımı davası Türk Medeni Kanunu’nda 495-501. Maddeler arasında açıklık kazanan bir konudur. Mirasçıların miras payları hukuka dayanılarak hesaplanır. Bu durumda da miras bırakanın alt soyu birinci derece mirasçılardır.
Miras Paylaşımı
Miras paylaşımı davaları çeşitli sebeplere dayanılarak açılabilmektedir. Bu tür davalar açılmadan önce mirasçıların durumu ile ilgili olarak bilinmesi gerekenler vardır. Miras Hukuku kapsamında yasal ve atanmış mirasçılardan söz etmek gerekir. Atanmış mirasçılar murisin yasal varisi olmadıkları halde miras bırakanın iradesi ile mirasa dahil edilen kişilerdir. Yasal mirasçılar ise vefat edenle kan bağı olan ve kanuni açıdan hak sahibi olan kişilerden oluşur.
Zümre sistemine göre mirasçıların pay oranlarını dereceleri belirler. Önceki zümredekiler sonraki zümredekilerin pay oranlarında belirleyicidir. Vefat edenin alt soyu çocuklar ve torunlardır. Birinci derece mirasçılar alt soydur. İkinci derece mirasçılar miras bırakanın ana ve babası olur. Ana ve babanın mirasta pay oranı eşittir. İkinci zümre olarak da bilinen bu grupta miras bırakanın ana ve babası ile birlikte onların alt soyu yer almaktadır. Miras bırakanın kardeşleri, yeğenleri de kan bağı olmak koşulu ile ikinci zümrede yer alır.
Üçüncü zümre miras bırakanın büyükanne ve büyük babasından oluşur. Ayrıca büyük anne ve büyükbabanın alt soyu da bu gruba dahildir. Dayı, amca, teyze ve onların alt soyu da bu zümrede kabul edilir. Üçüncü zümrenin mirasçılığı sınırlandırılmıştır. Sağ eş ile birlikte büyükanne ve büyük baba buraya dahildir. Ayrıca büyük anne ve büyük babanın çocukları da bu gruptadır. Miras paylaşımı sırasında hak sahibi olabilmenin koşulu zümreye dahil olmaktır. Bir zümredeki mirasçı sonraki zümredekilerin mirasçılığını engeller.
Miras Paylaşımında Mirasçılar
Miras bırakanın alt soyundaki çocukların miras payı eşittir. Miras bırakandan önce vefat eden çocuk olması durumunda her derece halefiyet yöntemi ile kendi alt soyları almaktadır. Mirasçının alt soyu olmadığında ana babası mirasçı konumunda olur. Eşit oranda mirasçı olan ana ve baba miras bırakandan önce vefat ettiğinde her derecede halefiyet yolu devreye girer ve ana babanın kendi alt soyu hak sahibi olur. Bir tarafta hiç mirasçının olmadığı durumlarla da karşılaşılabilir. Bu hallerde ise mirasın diğer taraftaki mirasçılara geçmesi söz konusu olacaktır.
Miras bırakanın altsoyu yoksa ve ana-babası ile onların alt soyu da bulunmuyorsa bu durumda büyük anne ve büyük baba mirasçı konumuna gelir. Ana-baba tarafındaki büyük anne ve büyük babanın altsoyu olmadan miras bırakandan önce vefatı durumunda mirasın diğer taraftaki mirasçılara geçtiği görülür. Miras bırakanın sağ kalan eşi varsa büyük anne ve büyükbabadan biri miras bırakandan evvel vefat ettiyse payı kendi çocuğuna kalır. Çocuğu olmaması durumunda ise o tarafta yer alan büyük anne ve büyük babaya paylar geçer.
Miras Paylaşımı Davası Neden Açılır?
Miras paylaşımı davası açılırken mirasçıların ortak bir karara varamamaları nedenler arasında yer alır. Mirasçılar anlaşamadıklarında da miras paylaşımı yapılabilmesi için dava açarlar. Bu durumda mirasın paylaşılabilmesi için mahkemeden talepte bulunmuş olurlar. Bu tür bir dava açılacağı zaman mirasçıların görevli ve yetkili mahkemeler aracılığı ile hareket etmesi zorunludur. Mirasın paylaştırılması yönünde talepleri olan mirasçıların davacı taraf olarak diğer mirasçılara dava açması gerekir.
Miras Paylaşımı Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Miras paylaşımı davası açmak isteyen mirasçılar görevli ve yetkili mahkemeye dilekçe verir. Bu aşamada Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müracaat edilir. Görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’dir. Ayrıca miras bırakanın son yerleşim yeri mahkemesi de yetkili mahkemedir. Bu tür davalarda kanunun belirlediği bir süreden bahsetmek doğru değildir. Mirasçılar paylaşım aşamalarında aralarında anlaşarak hareket edebilir. Öte yandan, anlaşmazlık halinde her bir mirasçının mahkemeye müracaat etme hakkı bulunur.
Miras paylaşımının ardından gerçekleşecek talepler içinse zamanaşımı süresinin bilinmesi gerekir. Bu tür durumlarda dava zamanaşımı süresinin aşılmaması önem taşır. Dava zamanaşımı süresi on yıldır. Miras paylaşımı sırasında payların oluşturularak mirasçılara verilmesi noktasında kanun önceliği mirasçılara vermektedir. Miras bırakanın iradesi de kanun tarafından dikkate alınır. Bu durum mirasçılar açısından bağlayıcı nitelik taşır.
Mirasçılar payların oluşturulması sürecinde anlaşamazsa bu durumda mahkemeye müracaat etmek zorunlu hale gelir. Paylaştırma yapılırken aynen gerçekleştirilmesi önceliklidir. Bunun yanı sıra bazı durumlarda aynen paylaşım yapılabilmesi mümkün olmaz. Bu durumda da satış yoluna gidilir. Satış yolu ile paylaştırma uygulamasında varsa taşınmazlar satışa çıkarılacaktır. Miras Hukuku’na göre gerçek bir kişi öldüğünde ölenin devredilmesi mümkün olan haklarının kime geçeceği belirlenir.
Gerçek kişinin vefatı mirasçılara devredilecek bazı özel hakların doğmasına yol açar. Miras olarak tanımlanan bu hakların hukuka uygun olarak pay edilmesi gerekir. Bu aşamada ise Miras Hukuku’nu düzenleyen kanun koyucu derecelendirme sistemine göre hareket etmek durumunda kalır.
Miras Paylaşımı Davası Avukatı
Miras paylaşımı davası karmaşık yapısı nedeni ile zorlu birtakım süreçleri içeren davalar arasında yer alır. Hukuki konularda hak kayıplarının engellenebilmesi kanun önünde temsilciler aracılığı ile hak aranması ile mümkündür. Bilimsel bir disiplin olan hukukun uygulanma süreçlerinde bu mesleği icra eden avukatlara ihtiyaç duyulur. Sanık ya da mağdurlar açısından avukat aracılığı ile temsil edilmek hak kaybı yaşanmasını engelleyecek bir durumdur. Toplumsal yaşamda karşılaşılan uyuşmazlıklar için de avukatlara gerek duyulur.
Miras paylaşımı davası avukatı ile hareket eden mirasçıların haklarının teslim edilmesi mümkün olurken dava süreçlerinin de kısa zamanda ve son derece pratik biçimde tamamlanması söz konusudur.
Depremde annem babam kız kardeşim ve çocuğu vefat etti kardeşim vefat etmeden önce boşanmıştı şuan mirasdan boşanmış eşi pay alır mı
Merhaba Kenan Bey , Boşanma davasının dosyasının durumuna göre değerlendirme yapmak gerekir. Alkan hukuk bürosu olarak hukuki danışmanlık hizmeti vermekteyiz. Dilerseniz whatsapp veya iletişim kısmından tarafımıza ulaşabilirsiniz.