Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
Destekten yoksun kalma tazminatı davası; trafik kazası, iş kazası veya adam öldürme gibi olaylar karşısında açılır. Haksız bir fiil ortaya çıktığında mağdur olan taraf bu davayı açar. Trafik kazaları söz konusu ise bu durumda zorunlu trafik sigortası devreye girer. Herhangi bir trafik kazasında 3.taraflar ve kazaya karışan karşı tarafın hasarları için bu sigortadan yararlanılır.
Türk Borçlar Kanunu uyarınca yapılan düzenlemelerde 53. Madde bu konuya açıklık getirir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu haksız fiillerden kaynaklanan borç ilişkileri üzerinedir. Bu tür davalar açıldığında istenebilecek tazminat türleri; cenaze masrafı, vefat edenin tedavisine ilişkin varsa masraflar, vefat edenin desteğinden mahrum kalanların uğradığı kayıplardır.
Haksız fiil nedeni ile zarar gördüğünü düşünen taraf maddi ve manevi tazminat davası açarak destekten yoksun kalma talebini dile getirebilir. Bunun için mahkemeye müracaat edilir. Müracaat edildiğinde ise bazı resmi evrakların temin edilmesi gerekli olur.
Destekten yoksun kalma tazminatı maddi tazminat türleri arasında yer alır. Vefat edenin ardında kalan ve desteğinden mahrum olan kişiler bu tür bir tazminat almaya hak kazandığında yaşamını aynı şartlarda sürdürebilme şansı elde eder.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Bilirkişi Raporu
Destekten yoksun kalma bilirkişi raporu resmi bir değer taşır. Destekten yoksun kalma tazminatı almak isteyen tarafların öncelikle resmi bir belgeye ihtiyacı olur. Bilirkişiden alınması gereken bu tür yasal belgelerin içeriğinde tarafların kusur oranlarına yer verilir. İş gücü kaybının yanı sıra kusur oranları da bu raporların önemli bilgileri arasındadır.
Bilirkişi raporundan elde edilen sonuçlara bağlı olarak da mahkemenin karar vermesi kolaylaşır. Kazanın vefat ya da yaralanma ile sonuçlanması durumunda ortaya çıkabilecek neticeler de birbirinden farklı olur.
Bilirkişi adı verilen uygulama konunun uzmanlarının teknik raporlar aracılığı ile görüş bildirmesi ile sağlanır. Bazı davalarda hâkimin bilgisi konuyu değerlendirmek açısından yeterli olmadığında o konuda uzmanlık sahibi kişilerden çalışma yapması istenir.
Mahkemenin talep edeceği bilirkişi atandıktan sonra da ortaya çıkan haksız fiilin işleniş biçimi, tarafların kusur oranları gibi birçok ayrıntı raporlanır. Bu raporlar alanında uzmanlık sahibi kişilerce hazırlanır ve mahkemeye sunulur. Bilirkişi bir rapor hazırladığında bunu mahkemeye sunar. Bazı durumlarda bilirkişinin tanıklığından da yararlanılır. Mahkemenin talep etmesi durumunda bilirkişi görüşlerini yazılı ya da sözlü olarak bildirebilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Hangi Mahkeme?
Destekten yoksun kalma tazminat davası açılacağı zaman görevli ve yetkili mahkemelere dilekçe verilerek başvuru yapılması gerekir. Bu durumda da davalının ikametgahındaki yer mahkemesine başvurulur. Tazminat davaları ile ilgili olarak merak edilenler arasında birçok soru vardır. Bunlardan biri de destekten yoksun kalma tazminatı hangi mahkeme? Şeklinde ortaya çıkar.
Haksız fiilin işlendiği yer mahkemesi, zararın ortaya çıktığı yer mahkemesi ya da zarara uğrayan tarafın yerleşim yeri mahkemesi bu tür davaların açılabildiği mahkemelerdir. Mahkemeye dava açılırken raporların önemli olduğu görülür.
Özellikle trafik kazalarına bağlı olarak açılan davalarda bilirkişi raporları önemli olur. Heyet raporlarında trafik kazasının oluşma şekli, kusur oranları gibi birçok teknik bilgiye yer verilir. Bu sayede de mahkemenin sağlıklı bir değerlendirme yapabilmesi sağlanır.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Zamanaşımı
Zamanaşımı olarak adlandırılan süre kanunlarla açıklığa kavuşturulur. Zarara uğrayan tarafın kanun yoluna başvurabilmesi ve haklarını talep edebilmesi için kendisine tanınan süre içerisinde yasal yerlere müracaat etmesi gerekir. Destekten yoksun kalma tazminatı zamanaşımı merak edilir.
Mahkemeler aracılığı ile toplum yaşamında, ticari ilişkilerde, günlük hayatta ortaya çıkan uyuşmazlıklar giderilmeye çalışılır. Hukuk kurallarının varlığı da toplumsal yaşamın belirli bir ahenk ile sürdürülebilmesi için gereklidir.
Destekten yoksun kalma tazminatı için başvuru süresinin kaçırılmaması için zamanaşımı sürelerinin bilinmesi gerekir. Zararın öğrenilmesinin ardından gelen 2 yıllık süre dava zamanaşımı süresi olarak tanımlanır.
Haksız fiil ile ilgili olarak vefat durumu söz konusu ise bu durumda zamanaşımı süresi vefat tarihi başlangıç alınarak yürürlüğe girer. Zarar sonradan öğrenildiğinde ise her halükârda zamanaşımı süresi 10 yıl olarak belirlenir.
Bu dava kazaya karışan araçların sigorta şirketinin yanı sıra araç sürücülerine de açılabilir. Araç malikleri de bu tür davaların tarafı olabilir. İş kazası söz konusu ise bu durumda dava işverene karşı açılır. İş kazalarında İş Mahkemeleri yetkili olurken trafik kazalarında Asliye Hukuk Mahkemeleri yetkilidir.