İçindekiler
Mirasçılıktan Çıkarma – Evlatlıktan Reddetme | TMK m.510 – 513
Mirasçılıktan çıkarma konusu hukukta 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 510 – 513. maddeleri uyarınca düzenleme altına alınmıştır. Evlatlıktan reddetme olarak tanımlanan durum halk arasında bilinen şekliyledir. Hukukta yer alan düzenlemeler arasında evlatlıktan reddetme bulunmaz. Miras bırakan yani muris kanunda öngörülen bir durumla karşılaşılması halinde ölüme bağlı tasarruf sonucunda saklı paylı mirasçısını mirastan çıkarma hakkına sahiptir.
Miras Hukuku kapsamında düzenlenmiş olan miras paylaşımına ilişkin durumlar birden fazla konuyu kapsayabilir. Miras Hukuku saklı paylı mirasçıların kimler olduğu konusuna da açıklık getirmektedir. Miras Hukuku’nda zümre sistemine göre hareket edilirken zümre sistemi aynı zamanda derecelendirme sistemi olarak da tanımlanmaktadır. Miras bırakanın anne babası, alt soyu, sağ olan eşi saklı paylı mirasçılardır. Diğer mirasçıların saklı payı bulunmaz.
Mirasçılıktan çıkarma işlemi iki şekilde düzenlemeye tabi olurken bu konuda Türk Medeni Kanunu’na göre hareket edilmektedir. TMK 510 – 512’de yer alan koruyucu mirasçılıktan çıkarma ve cezai mirasçılıktan çıkarma bu konuyu ilgilendirmektedir.
Evlatlıktan Reddetme Nedenleri
Evlatlıktan reddetme olarak bilinen durum mirasçılıktan çıkarma şeklinde kanunlarda karşılık bulur. Kanun koyucunun TMK 510’da yer verdiği mirasçılıktan çıkarma sebepleri arasında mirasçının miras bırakana karşı ağır suç işlemiş olması vardır.
- Mirasçı miras bırakanın yakınlarına karşı da ağır bir suç işlemişse bu durumda da mirasçılıktan çıkarılabilir. Ağır suç işlemiş olan kişinin mutlaka bir ceza almış olması gerekmez. Ceza hukuku kapsamında suçun oluşması yeterlidir.
Suçun sonuca ulaşmasına bakılmazken suça teşebbüs aşamasında olunması da yeterli bir nedendir. Ağır suç olarak tanımlanacak eylemler şunlardır:
- Hukuka aykırı fiil aile ilişkilerini zedelemiş olmalıdır.
- Hukuka aykırı fiil aile bağlarını koparmış olmalıdır.
- Miras bırakanın dövülmesi, hakarete maruz kalması söz konusu olmalıdır.
- Miras bırakanın iftiraya uğraması.
- Sahtekarlık.
- Dolandırıcılık.
- Öldürme.
- Emniyeti suiistimal.
- Haksız suç isnadında bulunmak.
Bu tür fiillerin miras bırakana ya da miras bırakanın yakınlarından herhangi birine yöneltilmesi durumunda mirastan çıkarma işlemi yapılabilir.
- Aile hukukundan kaynaklanan yükümlülükler bakımından mirasçının miras bırakana karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesi mirastan çıkarma nedenleri arasındadır. Miras bırakanın yakınlarına karşı da bu tür bir fiil gerçekleştirildiğinde evlatlıktan reddetme davası açılabilir.
Aile hukukundan doğan yükümlülükler şunlardır:
- Nafaka yükümlülüğü,
- Karşılıklı dayanışma yükümlülüğü,
- Sadakat yükümlülüğü.
Yargıtay kararları incelendiğinde bu yükümlülüklerin alt başlıklarının da olduğu görülür. Mirasçının aşırı ilgisiz tutumları, kapıyı açmaması, telefonların yüze kapatılması, miras bırakanın onurunun gözetilmemesi, vekalet yetkilerinin kötüye kullanılması, uyuşturucu satma ya da kullanma alışkanlığı da ıskat sebepleri arasında kabul edilmektedir.
Evlatlıktan Reddetme Yöntemi
Mirasçılıktan çıkarma olarak adlandırılan hukuki durum ölüme bağlı tasarrufla olmaktadır. Vasiyetname, miras sözleşmesi bu durumda hukuken geçerli olacaktır. Miras bırakan yani muris vasiyetnamesinde bu duruma yer verdiği takdirde saklı paylı mirasçının hangi nedenle mirastan çıkarıldığının açık ve net olarak ifade etmesi gerekir. Bunun yanı sıra somut delillere de gereksinim duyulur. Muris saklı paylı mirasçının mirastan çıkarılabilmesi için gerekli olan tüm bilgileri ve somut delillere vasiyetnamesinde yer vermek zorundadır.
Ayrıca vasiyetnamenin de hazırlanma bakımından hukuka uygunluğu önem arz eder. Aksi durumunda hukuki açıdan bunu gerçekleştirmek mümkün olmayabilir. Bu bakımdan, deneyimli ve yetkin bir miras hukuku avukatından yardım almak en doğru yaklaşım olacaktır.
Evlatlıktan Reddetme Neticeleri
Evlatlıktan reddetme işlemi hukuken geçerli kabul edildiği takdirde kişi mirastan çıkarılmış olur. Mirasçılık haklarını kaybeden mirasçı mirastan pay alamaz. Bunun yanı sıra mirasçıya tenkis davası açma hakkı da verilmez. Miras bırakan saklı paylı mirasçının payını tamamen ıskat edebilir. Bunun yanı sıra mirastaki payının bir kısmı için de bunu uygulatabilir. Mirasçı bu tür bir durumla karşılaştığında hukuki açıdan miras bırakandan önce ölmüş gibi hareket edilecektir.
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi, 2019/805 E., 2019/7396 K. sayılı kararı:
“Mirastan çıkarmada miras bırakan; mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamaz. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir”
Mirasçılıktan Çıkarmanın İptali
Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davası ya da tenkis davası açma hakkı mirasçılıktan çıkarılan saklı paylı mirasçıya verilmiştir. Bu tür bir dava açmaya karar veren mirasçı davada ispat yükümlülüğüne sahiptir. Dava açtığında davayı kazanan mirasçının hakları iade edilir. Miras bırakan mirasçılıktan çıkarma tasarrufundan vaz geçerse bu defa ilerleyen zamanda aynı sebebe dayanarak mirasçının mirastan çıkarılmasını isteyemez.