İçindekiler
Miras Ortaklığı ve Mirasın Paylaşımı
Miras paylaşmayı isteme hakkı Türk Medeni Kanunu ile düzenlenmiştir. TMK 642. madde bu konuyla ilgilidir. Miras Hukuku kişiye miras paylaşımı sırasında irade özgürlüğü tanımaktadır. Bu nedenle mirasçıların her zaman miras paylaşımının yapılmasını isteme hakkı bulunur. Miras paylaşımı davaları görülürken miras ortaklığı ve miras paylaşımı gibi kavramlarla da karşılaşılmaktadır. Miras paylaşımı yapılmadan önce mirasçıların aralarındaki bir miras ortaklığından söz etmek gerekir.
Miras geçtiği anda başlayan ve miras paylaşımı bitene dek süren bu ortaklığın hukuki bir boyutu bulunur. Miras ortaklığı ve miras paylaşımı konuları ile ilgili oluşan uyuşmazlıklar ve anlaşmazlıklarda Miras Hukuku’na göre hareket edilir. Miras Hukuku kapsamında birçok konu bulunurken mirasçıları ilgilendirenlerden biri de miras ortaklığı ve miras paylaşımının nasıl uygulanacağı konusudur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 642. maddesi:
Mirasçılardan her biri, sözleşme veya kanun gereğince ortaklığı sürdürmekle yükümlü olmadıkça, her zaman mirasın paylaşılmasını isteyebilir.
Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştırılmasına karar verilmesini sulh mahkemesinden isteyebilir. Mirasçılardan birinin istemi üzerine hâkim, terekenin tamamını ve terekedeki malların her birini göz önünde tutarak, olanak varsa taşınmazlardan her birinin tamamının bir mirasçıya verilmesi suretiyle paylaştırmayı yapar. Mirasçılara verilen taşınmazların değerleri arasındaki fark para ödenmesi yoluyla giderilerek miras payları arasında denkleştirme sağlanır.
Paylaşmanın derhâl yapılması, paylaşım konusu malın veya terekenin değerini önemli ölçüde azaltacaksa; sulh hâkimi, mirasçılardan birinin istemi üzerine bu malın veya terekenin paylaşılmasının ertelenmesine karar verebilir.
Miras Hukuku ve Kapsamı
Miras Hukuku ve kapsamı oldukça geniştir. Bununla birlikte bilinmesi gereken bazı kavramlar konunun herkes tarafından kolay anlaşılmasını sağlar. Hukuk biliminin kendine özgü dile sahip olması anlaşılmasında güçlüklere neden olmaktadır. Bu sebeple kavramların doğru anlaşılması konulara açıklık getirebilmek açısından önem arz eder. Miras Hukuku’nda muris miras bırakan kişidir.
Murisin mirasçılarına bıraktığı malları onun terekesi olurken mirasçılar da yasal ve atanmış mirasçılar olarak iki grupta yer alır. Yasal mirasçılar murise kan bağı ile bağlı olan alt soyu olurken atanmış mirasçılar ise vefat edenin iradi yollarla mirasa dahil ettiği kişilerdir. Miras Hukuku kapsamında zümre sistemine göre hareket edilir. Zümre sistemi derecelendirme sistemi olarak da bilinmektedir.
Kişi vefat ettiğinde mal varlığının devredilebilmesi için hukuki sürecin takip edilmesi gerekir. Tereke devredilirken kanun yolu izlenir. Birinci derece mirasçılar vefat edenin alt soyunu teşkil eder. Çocukların yanı sıra torunlar bu grupta yer alır. İkinci derece mirasçı olarak adlandırılan grupta ise vefat edenin ana-babası vardır. Büyükanne ve büyükbaba ise üçüncü derece mirasçı pozisyonundadır.
Miras Ortaklığı Nedir?
Miras ortaklığı mirasın paylaşılmasından önce ortaya çıkan ve mirasçıları ilgilendiren bir konudur. Miras ortaklığının kapsadıkları arasında terekedeki malların yanı sıra tüm borçlar da bulunur. Mirasçılar hakların yanı sıra borçlardan da sorumlu tutulur. Elbirliği ile sahip olunan terekedeki mallar mirasçılar arasında hukuka uygun olarak taksim edilir. Mirasçılar tereke üzerindeki haklardan birlikte tasarruf edebilmenin yanı sıra borçlardan da sorumlu tutulurlar.
Miras ortaklığı ile ilgili olarak mirasçılar arasında çıkabilecek uyuşmazlıklar ya da fikir ayrılıklarında hukuk yoluna başvurulur. Bu durumda da mahkeme aracılığı ile mirasın paylaştırılması talep edilebilir. Mirasçılar arasında oluşan elbirliği ile mülkiyet hakkı tüm mirasçıları ilgilendirir. Bu hak kapsamında terekedeki mallar ve borçlar mirasçıları ilgilendirmektedir. Mülkiyet ortakların tamamına ait olurken ortaklar tek başlarına tasarruf yetkisine sahip değildir. Ortakların oy birliği yolu ile karar vermesi gerekirken ortaklık devri de söz konusu olamamaktadır.
Ortaklık tasfiye edilirse bu durumda payların devri mümkün olabilmektedir. Mirasçıların tereke borçlarından sorumlu olmaları müteselsilendir. Yani ortaklar zincirleme olarak tereke borçlarından mesul tutulur. Mirasçıların tereke üzerindeki elbirliği ile mülkiyet hakları bir sorun teşkil ettiğinde mirasçılar elbirliği ile mülkiyetin paylı mülkiyete çevrilmesini isteyebilir.
Bu durumda Sulh Hukuk hakimliğine başvurulur. Taraflar bu müracaata belirlenen sürelerde itiraz ederse elbirliği ile mülkiyet paylı mülkiyete çevrilebilmektedir. Miras bırakan mirasın nasıl paylaşılacağı konusunda kurallar koydu ise bu durum mirasçıları bağlayıcı bir nitelik taşır.
Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?
Miras paylaşımı yapılırken mirasçılar serbest olarak karar verebilir. Bunun yanı sıra miras bırakan paylaşım konusunda bir kural koydu ise bu kurallara göre hareket edilmesi zorunludur. Paylaşma sırasında şekil şartı gözetilirken sözleşmelerin yazılı şekilde hazırlanması gerekir. Mirasçılar miras bırakanın terekesi üzerinde eşit haklara sahiptir. Bunun yanında miras bırakanın borçları olması durumunda terekedeki borçların mal paylaşımından önce ödenmesi mirasçılar tarafından talep edilebilir.
Paylaştırma aynen yapılabileceği gibi bunun mümkün olmadığı durumlarda satış yolu da paylaşmanın yapılabilmesi için tercih edilen bir uygulamadır. Mirasçıların bir tereke üzerinde anlaşma sağlayamadığı durumlarda malın satılması veya bölünmesi gerekli olur. Taşınmazlarla ilgili olarak bilinmesi gereken paylaşma, malın paylaşım zamanındaki gerçek değerleri üzerinden mirasçılara özgülendikleridir. Mirasçıların özgülenme değeri üzerinde anlaşmazlık yaşaması durumunda ise Sulh Hukuk Hakimliği’ne başvuru yapılması gerekir.
Miras Paylaşımı Mahkeme Yolu
Miras paylaşımı mahkeme yolu uyuşmazlıklar sırasında tercih edilir. Miras paylaşımı sırasında mirasçılar arasında anlaşmazlık çıktığında mirasın paylaşılabilmesi için hukuk yoluna baş vurulabilir. Bu durumda yapılması gereken mahkemeye müracaat etmektir. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne müracaat edecek olan mirasçıların mirasın aynen paylaştırılmasını isteme hakkı bulunur. Mirasın aynen paylaşılabilmesinin mümkün olmadığı durumlarda ise satış yoluna başvurulmak sureti ile miras paylaşımı yapılabilmektedir.
Bu tür durumlarda mirasçılardan birinin talebi yeterli olurken hâkim öncelikle mümkünse mirasçılara taşınmazlardan her birinin tamamını vererek paylaştırmayı gerçekleştirir. Paylaştırma sırasında denkleştirme de dikkate alınır. Bu durumda ise mirasçılara verilmiş olan taşınmazların değerlerinin arasında fark varsa para ödenerek miras payları denkleştirilir. Açılan mirasta bir mirasçının payını devralan ya da haczettiren kişi de kayyım atanmasını talep edebilir. Bunun için sulh hakimine başvurulması gerekir.
Mirasın Paylaşılması
Mirasın paylaşılması miras ortaklığının sona ermesi anlamına gelir. İradi olarak yapılabilen miras paylaşımı mahkeme kararına müracaat edilerek de gerçekleştirilebilir. Miras sözleşme usulüne göre paylaşılacaksa bu durumda tüm mirasçılardan aralarında anlaşması beklenir. Miras paylaşılırken sözleşme sırasında mirasçıların irade özgürlüğüne sahip olması gerekir. Miras bırakanın yanı sıra mirasçıların da miras paylaşımı sırasında irade serbestisine sahip oldukları görülmektedir.
Bu durumda taraflar kendi kurallarına uygun bir miras paylaşımını gerçekleştirebilir. Miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufu gereği paylaşma ile ilgili kuralları belirleme hakkı bulunur. Bu durumda miras bırakanın istediği şekilde paylaşım yapılır. Bunun yanı sıra eşitsizlik oluşması durumunda da payların denkleştirmesi yöntemine gidilebilmektedir. Tereke üzerinde mirasçılar paylaşma öncesinde yarar ve zarara ortak olmaktadır. Miras paylaşımının ardından ise bu yarar ve zararlar mirasçıya geçmektedir.
Miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufu icabı paylaştırma kuralı koyduğu durumlarda paylaştırmaya uygun tapu tescil ve tapu iptali davaları açmak mümkündür. Zamanaşımı bakımından konu ele alındığında ise mirasçılar arasında zamanaşımının paylaştırmaya kadar işlemediği görülmektedir. Tereke üzerindeki her mirasçının payı belirlenmeden paylaştırma yapılması mümkün olmamaktadır. Mirasçılar aralarında anlaşmazlığa düştükleri durumlarda ise Sulh Hukuk Mahkemesi’nden payların oluşturulması yönünde bir talepte bulunabilirler.
Miras Paylaşımı Davası Görevli ve Yetkili Mahkeme
Miras Hukuku ile ilgili olan miras paylaşımı davası için görevli ve yetkili mahkemeye müracaat edilmesi gerekmektedir. Miras Hukuku kapsamında birçok konu bulunurken bu tür davalar için hukuk yolu aracılığı ile çözüm üretilmeye çalışılır.
Miras ortaklığı, muris muvazaası, tenkis davası, denkleştirme davası, miras paylaşımı davası, miras paylaşım sözleşmesinin iptali davası gibi birçok konu başlığı ile ilgili olarak dava açılabilmektedir. Miras paylaşımı davalarında görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olmaktadır. Yetkili mahkeme ise murisin son ikametgahında bulunan yer mahkemeleridir.