Patent hükümsüzlüğü davası açılma durumu birçok nedene dayanabilir. Marka, ticari açıdan değerli kabul edilir. İşletmelerin bir marka değerine sahip olması ticari avantajları arasında yer alır. Marka hakkı ile ilgili olarak bir dava açılması gerekli olduğunda hukuki açıdan koşulların sağlanması zorunludur.
Markanın hükümsüz kılınması talebi farklı nedenlere dayandırılabilir. Marka tescili yapıldıktan sonra tescili yapan taraf bu marka adını kullanabilir. Marka hakkına sahip olanlar açısından merak edilenler olurken hangi durumların marka ihlaline yol açtığı sorusu bunlardan biridir.
İşletmeler açısından markalar ticari bir değer taşır. Marka hedef kitle ve potansiyel müşteriler için işletmenin tanınmasında kolaylık sağlar. Bu sebeplerle de firmanın marka değerine sahip olması önemsenir.
İçindekiler
Marka Hükümsüzlüğü
Patent hükümsüzlüğü davası bir buluşa ilişkin tescilin hükümsüz kılınması amacına yönelik olarak açılır. Marka hükümsüzlüğü söz konusu olduğunda Sınai Mülkiyet Kanunu uyarınca hareket edilecektir.
Markanın hükümsüz sayılabilmesi için bazı koşulların sağlanmış olması gerekir. Öncelikle markanın tescil işleminin yapılmış olması zorunludur. Kanunda yer alan hükümsüz kılma nedenlerinden en az birinin taşınmış olması hükümsüzlük kararı alınabilmesi için aranacak şartlar arasında yer alır. Ayrıca marka hükümsüzlüğüne yönelik bir davanın açılmış olması da gerekir.
Markada Hükümsüzlüğe Sebep Olan Koşullar
Patent hükümsüzlüğü davası açılırken kanunda yer alan şartların sağlanmış olması gerekir. Sınai ve Mülkiyet Kanunu uyarınca mahkemenin marka hükümsüzlüğüne yönelik bir karar alabilmesi için yasalarda yer alan gerekçelere dayanılması gerekir.
Marka tescil edildikten sonra hakkında hükümsüzlük kararı verilebilmesi için herhangi bir ayırt edici özelliği olmayan işaretlere yönelik olarak tescil işlemi gerçekleşmişse bu durumda marka hükümsüzlüğü için dava açılabilmesi mümkündür.
Patent hükümsüzlüğü davası sırasında markaya yönelik olarak birbiri ile aynı olan veya ayırt edilemeyecek derecede benzer bir işaretin marka tescili yapılmış ise bu durumda ikinci tescil edilene yönelik olarak hükümsüzlük talebi oluşturulabilir.
Marka hükümsüzlüğü nedeni ile dava açılacaksa ticari sahada herkesin kullandığı ayırt etme işlevine sahip işaret ya da adlandırmalar için de bu durum geçerli olur. Ayrıca belirli sanat meslek mensuplarına ait ayırt etme gücü olan işaretler için de uygulama söz konusudur.
Patent hükümsüzlüğü davası açılarak bunun geçersiz olması talep edilir. Marka hükümsüzlüğü ile ilgili olarak malın ya da hizmetin niteliği açısından halkın yanıltılması ya da coğrafi kaynak konusunda yanlış bilgilerin verilmesi gibi durumlar da dava açılmasına yol açabilmektedir.
Paris sözleşmesine taraf olan ülkelerin armaları, bayrak ve diğer devlet amblemleri de marka olarak tescil edildiğinde marka hükümsüzlüğü davası açılabilir. Ayrıca yine bu sözleşme kapsamı dışında kalmasına rağmen kamuyu ilgilendiren tarihi ve kültürel değerlerin halka mal edilen işaretleri de marka olarak tescil edilmişse hükümsüz kılınması için dava açılabilmektedir.
Dini değerler ve sembollere yönelik işaretlerin marka olarak tescil edilmesi durumunda dava açılarak hükümsüzlük talebi oluşturulabilir. Ayrıca marka hükümsüzlüğü talebi oluşturulabilecek bir diğer durum da kamu düzenine ya da genel ahlaka aykırı işaretlerin marka olarak tescil edilmiş olmasıdır. Tescilli coğrafi işaretlerden oluşan marka işaretleri de hükümsüzlük talebine konu olabilir.
Tescil Edilen Markanın Hükümsüzlüğü
Kanunda marka tesciline yönelik olarak hükümsüzlüğe yol açan koşullar 5. Ve 6. Madde ile açıklığa kavuşturulur. 5. Madde mutlak ret hallerini ifade ederken 6. Madde ile nispi ret durumları açıklığa kavuşturulmaktadır.
Patent hükümsüzlüğü davası açılırken Sınai Mülkiyet Kanunu dikkate alınır. Markanın nispi nedenlere dayanmasına rağmen tescillenmesi durumunda dava açıldığında hükümsüz sayılabilmesi için bazı nedenlerin olması gerekir.
Marka daha önce tescil edilmiş bir marka ile aynı ve benzer ise hükümsüzlük talebi oluşturulabilmektedir. Önceki tarihlerde başvurusu yapılmış ve tescillenmiş bir marka ile benzerlik gösteren ve halk tarafından da birbiri ile ilişkilendirilme ihtimali bulunan yeni marka tescillenmiş olsa dahi markanın hükümsüzlüğüne dair talep oluşturulabilir.
Patent hükümsüzlüğü davası ile hukuk yolu aracılığı ile problemin çözümlenmesi mümkün olur. Marka hükümsüzlüğü için de dava açılmak sureti ile hareket edilir. Marka sahibinin izni alınmadan ticari vekilin yaptığı başvurularda var olan marka ile ayırt edilemeyecek benzerlikte kendi adına bir tescil yapılmış ise bu durumda da hükümsüzlük için hukuk yoluna başvurulur.
Tanınmış markalarla aynı ve benzer nitelikteki marka işaretlerine yönelik olarak hükümsüzlük davası açılabilir. Paris sözleşmesi kapsamında tanınmış olması bu markalar için gereklidir. Tescilli bir marka yenilenme işlemi yapılmamışsa koruma süresi de bittiği takdirde iki yıllık sürede bu marka ile benzer özelliklere sahip marka başvuruları kabul edilmiş ise buna yönelik de hükümsüzlük davası açılabilmektedir.
Marka Hükümsüzlüğü Geçersiz Durumlar
Patent hükümsüzlüğü davası ile başvuru sahipleri haklarını arayabilir. Fikri ve Sınai Haklar Kanununa göre hareket edilen bu tür davalarda davalı ve davacıların karşılıklı olarak hak arayışına girmesi söz konusu olur.
Markanın hükümsüz kabul edilmediği durumlar da söz konusudur. Marka tescil edilmiş ve kullanılmış ise ayırt edici bir nitelik de kazanmış olması durumunda hükümsüzlük kararı uygulanamamaktadır. Ayrıca aynı veya benzer markalar açısından haklı bir nedene dayanılması durumunda hükümsüzlük kararı verilmeyebilmektedir. Marka 2 yıllık süre içerisinde kullanılmadığı takdirde de hükümsüzlük kararı uygulaması yapılamamaktadır.
Marka İptali Nasıl Olur?
Patent hükümsüzlüğü davası ile Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’ne müracaat edilmesi gerekir. Marka iptali söz konusu olduğunda ise Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılacak inceleme ile bu işlemler gerçekleştirilir.
Marka hükümsüzlüğü için dava açılması gerekirken bunun için Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi ‘ne dilekçe verilmesi sureti ile başvuru yapılır. Bu tür başvurularda marka hükümsüzlüğü için dava açılması gerekir. Mahkeme kararı olmadan markanın hükümsüz olduğu konusunda bir karar vermek söz konusu olmamaktadır.
Marka Hükümsüzlüğü Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Patent hükümsüzlüğü davası Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi aracılığı ile görülür. Bu mahkemenin olmaması durumunda ise Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir: Yetkili mahkeme ise davalı veya davacının yerleşim yeri mahkemesi olabilir. Bunun yanında hukuka aykırı fiilin olduğu mahkeme ya da kurum merkezinin bulunduğu yer mahkemeleri de yetkili olabilmektedir.
Patent hükümsüzlüğü davası zamanaşımı da merak edilir. Marka hükümsüzlüğü dava zamanaşımı süresi sonraki tescilden itibaren 5 yıldır. Mahkemenin marka hükümsüzlüğüne karar vermesi durumunda kararın etkisi geçmişe dönük olur. Bu karar doğrultusunda ise marka hiç tescil edilmemiş gibi olacaktır.