Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Görev Yapan İşçilerin Atama, Nakil ve Disiplin İşlemlerinde Hangi Mahkemeler Görevlidir?
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesi, işçi sayılan kimselerle işveren ya da vekilleri arasında iş sözleşmesinden ya da İş Kanunu’na dayanan her tülü hak iddialarından doğan her türlü hukuki uyuşmazlıkların İş Mahkemelerinin görevine girdiği hükmüne yer vermiştir. Dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşlarında işçi pozisyonunda görev yapan kişilerle idareler arasında iş sözleşmesinin uygulanmasından ya da İş Kanunu’na dayalı hak iddialarından kaynaklı uyuşmazlıklara (atama, nakil, disiplin, maaş, izin, görevlendirme gibi) iş mahkemesinde bakılır.
Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Daimî İşçi Kadrolarına Atamalarda Hangi Mahkemeler Görevlidir?
Kamu kurumlarının daimî işçi kadrolarına ilgili kurumların yapacağı atamalara yönelik işlemlerin “tek yanlı” ve “etkili” yönetsel işlemler olduğu ve atama sonrası “hizmet akdi” imzalanıncaya ya da kuruluncaya kadar çıkacak uyuşmazlıkların yönetsel yargı yerlerince çözümleneceği genel kabul görmüştür. Dolayısıyla kamu kurum ve kuruluşlarının daimî işçi pozisyonlarına atama uyuşmazlıklarında İdare mahkemeleri görevlidir.
Kamu Görevlilerine İlişkin Davalarda Hangi Mahkemeler Yetkilidir?
- Kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlilerinin yeni veya eski görev yeri idare mahkemesidir.
- Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.
- Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir. (2577 sayılı İYUK m.33)
Kamu Görevlilerine İlişkin Davalarda Dava Dilekçesinde Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
- Dilekçede öncelikle iptali istenilen işlemin tarih ve sayısı belirtilerek bir örneği dilekçeye eklenmelidir. Aksi durum dilekçe ret sebebidir.
- İptali istenilen işlem kesin ve yürütmesi zorunlu bir işlem olmalıdır. Örneğin disiplin cezalarına ilişkin davalarda ilgiliye disiplin cezası verilmesine dair disiplin amiri ya da disiplin kurulu kararı kesin ve yürütmesi zorunlu bir işlem olup bunun dışında disiplin cezasının ilgiliye bildirilmesi, savunma istenmesine ilişkin yazı, soruşturmacı görevlendirmesi gibi işlemler davaya konu olamazlar. Aksi durum davanın incelenmeksizin reddi sebebidir.
- Disiplin hukukunda ilgilinin bir başka kamu görevlisine disiplin cezası verilmesi ya da verilmemesine dair işleme karşı dava açmada meşru ve güncel bir ehliyeti bulunmamakta olup aksi durum davanın ehliyet yönüyle reddi sebebidir.
- Birden çok atama işlemi ya da birden çok disiplin cezaları tek dilekçe ile dava konusu yapılamaz. Aksi durum dilekçenin reddi sebebidir. Örneğin bir kamu görevlisine aynı disiplin kurulu ya da aynı disiplin amiri kararında birden fazla disiplin cezası verilmiş ise her ne kadar cezalar tek işlem ile verilmiş ise de her bir cezanın hukuka uygunluk denetimi kendi içinde yapılacağından her bir ceza işlemine karşı ayrı ayrı dava dilekçeleriyle dava açmak gerekir.
- 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 135.maddesi ile disiplin amirleri tarafından verilen uyarma, kınama, aylıktan kesme cezalarına karşı disiplin kuruluna, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasına karşı yüksek disiplin kuruluna itiraz edilebileceği, itirazda sürenin kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 7 gün olduğu, süresi içinde itiraz edilmeyen disiplin cezalarının kesinleşeceği hükme bağlanmıştır. Buna göre 657 sayılı Kanun’a tabi kamu görevlilerine verilecek uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarına karşı itiraz yoluna başvurulmuş ise dava açma süresinin hesaplanmasında 2577 sayılı Kanun’un 11.maddesinin de dikkate alınması, 60 günlük dava açma süresinin hesaplanmasında itiraz tarihine kadar geçecek sürenin de dava açma süresine ilave edilmesi gerekir.
- Naklen atama veya geçici görevlendirme sebebiyle ödenmeyen yolluk (harcırah) davalarında, atama veya görevlendirmenin yolluksuz olduğu atama ve görevlendirme işleminde açıkça yazılı ise bu işlemlerin ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içinde doğrudan ya da 11.maddede belirtilen itiraz usulü kullanılarak iptal ve tam yargı davasının açılması gerekir. Atama veya görevlendirme işleminde atama veya görevlendirmenin yolluksuz olduğuna dair ibare yok ise ilgilinin en geç yeni görev yerinde işine başlamasıyla atama ve görevlendirmenin yolluksuz olduğunu öğreneceğinden bu tarihten itibaren 60 gün içinde doğrudan ya da 11.maddede belirtilen itiraz usulü kullanılarak iptal ve tam yargı davasının açılması gerekir. Dava dilekçelerinde ödenmeyen yolluk miktarının gösterilmesi zorunlu olmayıp yolluk ödenmemesine dair işlemin iptali ile ödenmeyen yolluğun yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle dilekçenin düzenlenmesi yeterli olacaktır.
- Maaş, döner sermaye, ek ödeme, ek ders ücreti gibi belirli periyotlar halinde ödenen parasal haklara ilişkin davalarda ilgililerin ödemenin yapıldığı tarih itibariyle eksik ya da hiç ödememe işlemlerini öğreneceklerinin kabulü gerekeceğinden bu tarihten itibaren 60 gün içinde dava açılması veya yine aynı süre içinde davalı idareye başvurulması ve başvurunun reddi ya da cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine 60 gün içinde dava açılması gerekir.